Kur’an-ı Kerim’siz mevlid olmaz!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Kur’an-ı Kerim’siz mevlid olmaz!
2 bin bestesi bulunan Hafız Amir Ateş, mevlid-i şerifin önemine değinerek, “Mevlid olan yerde Kur’an da okunur. Bir gencin bir akrabası vefat ediyor. Mevlid sayesinde camiye geliyor, hayran kalıyor. ‘Yine geleceğim’ diyor. Bunda ne kötülük olabilir” dedi.

Ünlü Bestekâr Hafız Amir Ateş ile eğitim hayatını, bestelerini ve Mevlit’in kültürümüzdeki önemini üzerine sohbet ettik...

-Hafızlık ve İmam Hatip eğitiminiz nasıl oldu efendim?

1942 yılında Kandıra’nın bir köyünde dünyaya gelmişim. Küçük yaşlarda hafızlık eğitimiyle derslere başladım. Yıllar sonra İmam-Hatip’e girmek istedim. Ama ilkokul diploması şarttı. O zamanlarda İmam-Hatip Vefa’daydı. Okulun müdürü de merhum Gündüz Ak Bey idi. Bana, “Sen diplomanı alana kadar geleceksin şu arka sırada oturacaksın” dedi. Ve Nur-u Osmaniye Kur’an kursunda Hacı Hafız Hasan Akkuş Hocaefendiden talim, tecvid ve tashih-i huruf dersleri aldım. Çok küçük yaşlarda hafızlık eğitimimi tamamlar tamamlamaz Kandıra’dan İstanbul’a gelerek Nur-u Osmaniye Kur’an kursundan ve Vefa’daki imam hatip lisesinden yararlanmaya başladım.

Talebelikten başkanlığa

-Türk mûsikisine iki binden fazla eser verdiğiniz doğru mu?

Nur-u Osmaniye’deki talebeliğimi bitirdikten sonra Kadıköy’e geçtim bir Kur’an kursunda hocalık yaptım aynı zamanda da Hafız Tanburi Kemal Batanay’dan mûsiki  derslerini almaya başladım. Nota, solfej ve nazariyet derslerimi de 1959 senesinde Üsküdar Mûsiki Cemiyeti Emin Ongan hocanın öğrencisi olarak ders gördüm. 60 yıldır da Üsküdar Mûsiki Cemiyeti’ndeyim. Şu anda da naçizane başkanı bulunmaktayım. Cenab-ı Allah nasip ettiği kadar çalışmalarıma devam etmekteyim. Zannediyorum benden daha çok bestesi olan üstad olmadı, yok.

-Hocam bu bestelerin içinde hangisi sizi daha fazla etkiliyor?  

Diyoruz ki, “Mûsiki  denilen nutku ilahi / engin bir denizdir namütenahi.” Bu denizin içinde öyle cevherler öyle pırlantalar var ki bunu anlatmak pek kolay değil, anlatmak pek mümkün de olmaz. Eserlerin içinden şu eserim dersem birazcık diğerlerini küstürmüş oluruz. Ama yine de bir-iki bilinen eserler arasından denilebilir. Benim dahi şu an hatırlayamayacağım kadar elhamdülillah eser var. Bazen elime geçiyor bu kimin eseridir diye soruyorum üstündeki yazıyla benim olduğu anlaşılıyor. Çünkü bir şairimiz diyor ki “yazdık yazdık da ne oldu / bakkal manav kese kâğıdıyla doldu.

Abdestsiz beste yazmam

-Besteleriniz yaparken abdestli olduğunuzu okumuştum bir yazıda.

Hamdolsun. Zaten oturduğum zaman abdestsiz oturmak olmuyor. Ama öyle ki şehirlerarası yolculuklarda abdestimiz olmayabilir. O arada da bestelenen şeyler olmadığı diyemeyiz. Ama hepsinin aynı manada bestelendiğini çok şükür söyleyebilirim.

-Efendim, sizce Türk mûsikisi ileriye mi gidiyor, geriye mi?

Türk mûsikisi aslında yerli yerinde. Asıl bizler yerli yerinde değiliz. Türk mûsikisinin kıymeti ve değeri hiçbir zaman için tartışılamaz. Bizdeki makam güzelliği, zenginliği, usul zenginliği ve edebi şaheserlerin mevcudiyeti hiçbir şekilde tartışılamaz.

Dijital beste olabilir ama beste gönülden yapılmalı

-Dijital olarak yapılan besteler hakkında ne dersiniz?

Şimdiki gençlik teknolojinin getirdiği imkânlarla harikulade dijital aletlerle beste yapma gayreti içerisindeler. İstisnalar her zaman olacaktır. Ama istisnalar hiçbir zaman kaideyi bozmaz denilir. Teknolojinin getirdiği aletlerle de beste yapılabilir ama gerçek anlamda beste öyle yapılmaz. Beste, gönülden gelecek insanın iç duygularını adeta karşısındakine aktarabilecek bir özellik taşıması lazım. Enstrümanlarla yahut teknolojik aletlerle beste yapılabilir ama buna kalıcı bir beste demek doğru olmaz. Bunlar gelip geçicidir.

-Mehmetçik malum Fırat’ın doğusunda. Sizin vatan sevgisini bayrak sevgisini içeren besteleriniz de var değil mi efendim?

Bizim her şeyden evvel bayrağımıza, sancağımıza, vatanımızın gerçek manadan nöbetçiliğini yapan ordumuza gereken saygıyı ve önemi gösterebilirsek, vatan bölünmez, bayrağımız göklerden inmez ve imanımız sönmez. Bu hususta pek çok özelliğimiz var. Elhamdülillah, bu mevzuu da pek çok bestemde var. Diyeceksiniz ki bu iki bin bestenin içerisinde sadece aşk, doğu vesaire üzerine olduğunu söyleyeceksiniz haklı olarak. Ama hayır efendim vatan, millet, bayrak uğruna pek çok bestemizin de olduğunu belirtmek isterim.

Ecdad ne güzel yazmış

- Mevlitin kültürümüz açısından yeri ve önemi nedir? Mevlit kültürünü kaybederek aslında neyi kaybediyoruz?

Mevlit edebi şaheserdir. Mevlit bizatihi nasihatten, vaaz-u nasihatten ibarettir. Tevhid bahri bize her işe besmeleyle başlamayı öğütler. Yerken, içerken, yatarken, kalkarken, girerken, çıkarken, işe başlarken, işi bırakırken her şeyde. “Allah adını zikredelim evvela / cümle işte vacip olur her kula / Allâh adın her kim ol evvel anâ / Her işi âsan eder Allâh anâ” Hem nasihat hem dua var içinde. Süleyman Çelebi harikulade bir aşkla hayata geçirmiştir.

Ecdadımız bunu bize Saba makamıyla intikal ettirmiştir. Saba makamında mevlitin ilk bahri okunur. Veladet bahri, Peygamber Efendimizin ana rahminden dünyaya teşrifini anlatır. Süleyman Çelebi ayet-i kerimelerden de ilham alarak fevkalade bu mevliti dile getirmiştir. Rast makamında söylenir. Efendimizin teşrifinden sonra “merhaba bahri” vardır. Bu da Uşşak makamında okunur. “Aşıklar makamı” demektir. Beş vakit namaz bu miraç bahrinin önemini bize anlatan bir bahirdir. Mevlit olan yerde mutlak surette Kur’an’ı Kerim okunur. Naçizane 65 senedir okurum Kur’an’sız mevlit hatırlamam. Komünist rejimler altında yaşayan Türk cumhuriyetleri ve Balkanlardaki Müslümanlar şöyle demiştir: “70 seneden beri Kur’anlarımız yakıldı, camilerimiz yıkıldı. Mevlit sayesinde milletimiz dinini unutmadı.

Mevlid değil de ne dinlesin!

Çok güzel konuşan hatiplerimiz var. Ama mevlit konusuna gelince “O da neymiş canım? Olsa da olur olmasa da olur. Hatta olmasa daha iyi olur” derler. Naçizane tenzih etmek istiyorum. İslam’a kötülük yapıldığını söylemek istiyorum. Hiç yeri ve zamanı değildir. Başka işlerle uğraşılması daha iyi olur. Bir gencin bir akrabası vefat ediyor. Mevlit sayesinde camiye geliyor mevlit dinliyor. Hayran kalıyor okuyuşa. Ben yine geleceğim diyor. Camiye geleceğim diyor. Ne olursanız olun mevlit okuyun, okutun.

 

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

 

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

 


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Bahçelievler İlçe Müftülüğüne Çukurova Müftüsü Hüseyin Gün AtandıÖnceki Haber

Bahçelievler İlçe Müftülüğüne Çukurova M...

Sapkınlığın kitabını yazmışlar!Sonraki Haber

Sapkınlığın kitabını yazmışlar!

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!