Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

YUSUF (as)' IN ÜÇ GÖMLEĞİ !.. 

  1-   " Üstelik, üzerinde yalandan bir KAN lekesi bulunan GÖMLEĞİNİ  de getirdiler. ( Yakub) " Olamaz" dedi. Tasavvurlarınız size tumturaklı bir oyun oynayarak sizi yanıltmış olmalı! Artık ( bana düşen) güzel bir sabırdır; ve anlattığınız bütün bu şeyler karşısında kendisinden yardım direnilecek tek merci Allah'tır." ( Yusuf sûresi, âyet 18) 

    2- " Ve kapıya koşuştular... Ve kadın onun gömleğini arkasından yırttı. Tam sırtına sarılacaktı ki, kadının beyiyle yüz yüze geldiler. Kadın dedi ki: " Senin karına kötülüğe kalkışan bir kişinin cezası hapsedilmekten ya da daha acı bir cezaya çarptırılmaktan başka ne olabilir ki?" ( Yusuf sûresi, âyet 25 ) 

     3- " Şu gömleğimi götürün! Babamın yüzüne sürün onu; gözleri ışığa kavuşacaktır. Sonunda tüm ailelerinzle birlikte bana gelin!" ( Yusuf sûresi, âyet 93 ) 

      Her ne zaman ki, bu sure-i celileyi okumuş olsam, tetkik etmiş bulunsam, kahırlanır, üzülür, ve hakkın hakikatin su yüzüne çıkmasından dolayı da Rabbime binlerce defa şükür ve hamdederim. 

      Yusuf suresinde öne çıkmış bulunan gömlek, Hz. Yusuf " Her hangi bir gömlek" ( kamisan) veya " benim her hangi bir gömleğimi" ( bi-kamisî) değil, " bu gömleğimi" diyor. O gömlek arkadan yırtılan iffet gömleğidir. Dolayısıyla keramet gömlekte değil, keramet iffettedir. 

     " Kuyuda başlayan yolculuk, kervancılar eliyle köle pazarında son buldu. Onu az bir pahaya sattılar. Elinize geçenin ne kadar değerli olduğunu bilmiyorsanız, maliyeti sıfır da olsa, satarken zarardasınız demektir. 

     Kıssa sanki Yusuf'u anlatmaktadır, fakat dikkatli bakıldığında kıssa anlatmamakta , muhatabına " şimdi ve burada" yaşadığı hayatı anlatmaktadır. Mesela " Allah murat ettiği iyi başarıyla sonuçlandırandır; ve fakat insanların çoğu bunu kavrayamaz." derken olduğu gibi. Yine " Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz." derken olduğu gibi. Sahi, bu gibi ifadeleri kullanırken, Yusuf sûresi, sadece Hz. Yusuf'tan mı söz etmektedir? 

     Birinci gömlek Yusuf'un kanlı gömleğiydi. Hz. Yakub'a gelen acı haberin yalancı şahidi olarak kullanıldı. Fakat gömlek yalancı şahitliği reddetti. Doğruyu söyledi: Kurt kapmış birinin gömleği olmadığını, dolayısıyla Yusuf'u kurdun kapmadığını, bunun düzmece bir yalan olduğunu söyledi. Gömleği getiren kardeşler yalan söylerken gömlek doğru söyledi. 

      İkinci gömlek de doğru söyledi. Züleyha'nın iftirasını ortaya koydu. Yusuf'a karşı kurulan komployu ortaya çıkardı. Arkadan yırtılmış haliyle hak ve hakikatten yana oldu. Gömlek ikinci kez hakkıyla şahitlik yaptı. 

    Üçüncü gömlek olan Yusuf'un babasına gönderdiği gömlek de doğru söyledi.  Ki o gömlek zannı galiple " iffet gömleğinin ta kendisiydi Zira Yusuf babasına " bir gömlek" göndermemişte, " gömleğini" demişti. Anlaşılan o ki, Hz. Yakub7un perde inen gözlerinin perdesini kaldırmak da yine iffet gömleğine düşmüştü. 

     Hz. Yakub herkesin öldüğüne kendini inandırdığı Hz. Yusuf'u hiç unutmadı. " BEN YUSUF'UN KOKUSUNU ALIYORUM!" diyordu. Temiz sevgi uğruna iki göz vermişti. Hz. Yakub, bunun karşılığında bir burun kazandı ki, o burun bin gözün görmediği yerden Yusuf'un kokusunu alıyordu. 

      Aslında Hz. Yusuf gibi tarihi bir şahsiyet üzerinden hayatı anlatılan Hz. Peygamber'in ta kendisidir. Sûre Hz. Muhammed'e şu gerçeği söyler: Ey Mekke'nin Yusuf'u! Taif senin kuyun, Mekke senin zindanın, hicret senin Mısır yolculuğun, Medine senin Mısır'ın dır. Yusuf'u bekleyen mutlu son seni de bekliyor. Mekkeli akrabaların sana kastetmeye çalışıyorlar. Fakat nafile.

     Ve tarih bu mucizevi müjdenin gerçekleştiğine şahittir. Gün geldi kendine dünyayı dar eden Mekkeliler kıtlığa mahkûm oldular. Tıpkı Hz. Yusuf'un kıskanç kardeşlerinin iimdadına yetiştiği gibi, Hz. Nebi de kendini kovan Mekke'nin imdadına yetişti. 

     Hayber'den gelen gümüş külçeleri Mekke'nin mağrur reisi Ebu Süfyan eliyle fakirlere erzak alınıp dağıtılmak üzere yolladı. Muzaffer ordusunun başında canına kasteden Mekke'ye girdi. Kâbe'nin avlusunda endişeyle bekleyen Mekkelilere sordu: 

     - Bugün size  ne yapacağımı düşünüyorsunuz?

     - Sen erdemli bir babanın erdemli oğlusun; senden yalnızca iyilik beklenir!

     - Yusuf'un kardeşlerine dediğini ben de size diyorum: " BUGÜN SİZE KINAYIP AYIPLAMA YOK! " ( Kur'an sûrelerinin kimliği, M. İslamoğlu, sayfa 147-148)

      Sonuç yerine;

     Kıskançlık, haset, gözü dönmüşlük, hile. hurda, çirkin düşünceler, tertemiz insana ne yapabilir ki? Yusuf ( as)'ın acıklı hayat hikayesinde, ayetler ışığında görüldüğü gibi, bu tür enterasan hikayeler tüm tertemiz Müslümanlar için geçerlidir.

     Yeter ki, Müslümanlar, tertemiz olsunlar!.. İtikadlarında, imanlarında, ibadetlerinde,. söz ve davranışlarında Kur'an'a yakışır olsunlar!..

     Ve ondan sonra tevekkül sahibi olarak, ileri hamlelere girişsinler. Girişsinler ki, yeni ufuklar, yeni yeni merhaleleri katetsinler, önlerine çıkan ve çıkacak olan handikapları kolaylıkla aşabilsinler!.

     Her müminin hayatında bir Yusuf (as) badiresi olacaktır ve bu olağandır. Yeter ki, Müminler, dupduru olsunlar, durulukları sayesinde o çirkinliği, ayıbı yenecekler, alnı ak, kafası dik olarak ileri hamleler yapılacaktır. 

      Yeter ki, tüm bu zaferler karşısında diklenmesinler, ama, dik durmasını bilsinler, Korkmasınlar ve Allah karşısında mütevazi, sade. mütteki olmasını yakinen bilsinler!.. 

     Rabbimiz!.. Yusuf (as)'ın güzel kıssasından ibret almayı, ibret alarak mümince yaşamayı bizlere de nasibi müyesser eylesin! Âmin!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir 

Facebook Yorum

Yorum Yazın