Yemek masasından, MERMİ yollamak
Bugün çok üzüntülüyüm dostlar.
Bir arkadaşım, yakınlarımızdan birini ziyarete gitmişti.
O kişi bu arkadaşımı, alabalık yemeğe götürmüş. Bana da fotoğraflarını attı.
Bir de baktım ki; o kişinin önünde, af edersiniz bir CocaCola kutusu var.
“Böyle bir zamanda, Siyonistlerin çoluk, çocuk, kadın, basın mensubu, hastane, cami ve okulları vahşîce bombaladıkları bir zamanda, bu nasıl bir gaflettir, bu nasıl bir cehalettir, bu nasıl bir ihanettir yâ Rabbi” diye,çok üzüldüm.
Oysa tüm aklıselim zevâttan tutunuz da, devlet ricali tarafından ve Cuma hutbelerine kadar, şu BOYKOT KAMPANYALARININ ÖNEMİ, belki de yüzlerce kez anlatıldı ve anlatılmaya devam ediliyor...
Liste liste ilân edilen boykot kampanyası listesindeki tüm Yahudi mallarının kârlarının, Filistin’deki ve Gazze’deki ve diğer İslâm ülkelerindeki masum kardeşlerimize BOMBA ve MERMİ olarak kullanıldığı, sağır sultanın bile anlayacağı biçimde ilân edildi.
• Şu gamsız kişinin ve o balık restoranın yaptığına bakar mısınız?
Sanki başka bir milli içecek yokmuş gibi, Filistinli Gazze’li masum çocuklara ve kadınlara yollanacak mermilerin bedellerine, düşüncesizce katkıda bulunuyorlar.
Şayet başka bir milli içecek olmasa bile, en meşru olan su varken, bu acı gaflete düşülür mü hiç?
Biz böyle ısrar ettikçe bazıları “hocam, bu birkaç liralık katkıdan n’olacak ki? Onlar zaten zenginlikte ve dayanışmada rakip tanımıyorlar” diyorlar.
Senin boykotlara dikkat edip, tek bir CocaColaiçmemenle bile, sen hangi tarafta olduğunu belli edeceksin ve bu güzel davranışınla, o ağır vebalden de kurtulacaksın. Ayrıca bunu bir kişinin içtiği Cola olarak değil, sadece 80 Küsur milyon Türk halkı için düşünüldüğünde, milyonlarca mermi ediyor.
Bu gafil durum, ülkemiz için de bir vebâl değil mi?
Bu vurdumduymazlık, sel, yangın, deprem vs. çeşitli belâ ve musibetlere sebep olmaz mı?
Ayrıca liste liste ilân edilen boykot kampanyalarındaki, diğer malzeme, araç ve gereçlerini de düşününüz. Hepsi boykotlarla kesildiği zaman, Yahudi’nin can damarının kesilmesi, o zâlimlere ciddi bir ikâz olmaz mı?
Bu metod, asrısaadetten beri, her uygulamada kesinliklebaşarılı olunmuştur.
N’olur bu kampanyalara azami dikkat edelim…
Tamamen âciz, masum ve çaresiz olan bebeklere, çocuklara, kadınlara; uluslararası savaş yasaklarındaki kilise ve camilere, hasta hanelere, okullara, sivil evlerevs. insafsızca saldırılan o zulme karşı öfkemiz ve lânetimiz artsın.
Bu kararlı boykotlarla, Yüce Rabbimizin hoşnutluğu kazanılarak, lütfedeceği Fetih ve muzafferiyet umudumuz artsın.
BOYKOTLAR artık, bir yaşam biçimimiz olsun.
Zâlimlerin karşısında dik duruşumuz, net ve direnişimiz kararlı olsun.
Firavuna kâhinler ve müneccimler, “yakında doğacak bir erkek çocuk, büyüyünce senin saltanatını darmadağın edecek” dediklerinde, Firavun yıllarca tüm erkek çocukları öldürtmüştü. Yüce Allah Hz. Musa’yı,bebekliğinden beri Firavunun sarayında ve kucağında büyüttürüp, Firavunun saltanatını darmadağın ettirmedi mi? Firavunu, bütün ordusuyla Kızıldeniz’de boğdurmadı mı?..
İşte bu zâlim Netanyahu’nun bu soykırım ve katliamınınçabaları, Yüce Rabbimizin sınırsız Kudreti karşısında beyhudedir. Kim bilir, belki de kalan delikanlıların içinden, Harzemşah gibi, Selahaddin Eyyubi gibi bir YİĞİT çıkacak ve bu ulvî görevi yerine getirecek.
Belki de Netanyahu’un yanında yetişen bir yiğit,(Firavun ve Hz. Musa olayında olduğu gibi) Yahudi ve Siyonist ordularını ZELÎL ederek, Netanyahu’yukahru perişan edecektir.
Allah’ın Rahmetinden ve inayetinden asla ümit kesilmez.
Yeter ki bizler Gâfil olmayalım ve üstümüze düşen her görevi, başkalarını da teşvik ederek, kavlî ve FİİLÎ olarak yerine getirelim.
Bizler ve şu anda gaflet ve dalalette olan İslam ülkeleri, yeter ki bir silkinsinler ve Hak din olan İslâm’ın zâlimlere karşı CIHAT ve mücadele emirlerine sarılsınlar.
Her türlü zulümler bir anda, Kudreti sınırsın olan Yüce Rabbimizin inayetleriyle, en üstün zaferlere dönüverecektir. İnşâAllah…
• Âmîn, âmîn, âmîn, ELFÜ ELFİ ÂMÎN…
Çok haklısın hocam