TATİL DÖNÜŞÜ !..
Aylar nede çabuk geçip gitti. Nasıl üç ay tamamlandı, nasıl bitti farkına varamadım. Bu yılki tatil aylarımda okumadım, okunmayı bekleyen kitapları beklettim. Halbuki itiyadım üzere kitapsız, okumadan yaşayamazdım. ama, bu yıl öyle olmadı. Neden ve niçin?
Oysa, Saffetü't Tefasir isimli meşhur tefsiri tamamen okumadım. Tefhimu'l Kur'an yarıda kaldı. Ve benzeri hoş ve ilmi eserleri yarı buçuk bıraktım. Sanırım bu vebalde bana yeter ve artar bile.
Peki, bu üç ay içerisinde ne yaptım? Kayda değer bir şey yapmamamla birlikte, Afşin İlçesi'nin sevilen, sayılan Müftüsü Hayrulllah Balta hoca efendi ile bir kaç kez görüştüm ve sohbet ettim.
Bunun dışında şahsi işlerimden arta kalan zamanları, yine Afşin'in Ulu camiinin önünde, Afşin'da sevilen, sayılan, değer verilen, hürmet edilen emekli veya halen görevli hoca efendileri ile hoş sohbet vakitler geçirdim. Üstad Enver Eken ağabeyle bir kaç kezde olsa de, kendisini dinledim ve müstefid oldum. Söz hep Kur'an'ın anlaşılması, okunması ve yaşanması üzerine olmuştur.
Zaten, milletçe derdimiz, sorunumuzda bu değil midir? Kur'an'ı okuyup da anlayamamak, emirlerini hayata hakim kılmamak!..
Maalesef, tüm yurtta çay ocakları, kıraathaneler atıl ve verimsizdir. Okuma, araştırma, problem çözme kesinlikle bulunmamaktadır. Boş lakırdılar, kimi zamanda sığ, kısır politik çekişmeler olmaktadır!..
Çay ocaklarında genellikle sigara, küfürlü sözler, binamazlık dikkat çekmektedir. Ezanlar okunuyor, kör topalda olsa insanlar camilere girer iken, kimileri de mezkür ocaklarda laklakiyatla vakit öldürmektedir.
Benim katılmış olduğum hafızlar grubunda içeriği anlaşılmayan hafızlık hatıraları, okumaları gündeme gelmiş olsa da, Hasan hafız, Hüseyin Hafız, Veysel hafız gibi ustalar geçmişteki anıları tazelemiş bulunsalarda, topluma, Müslüman bireylere yararlı sohbetler olmamıştır. Maske takma, maskesiz gezmeme
Bir başka toplumu derinden sarsan vakıa!... Maske takma işlemi insanları iyice bunaltmış, sıkmış, psikolojisini bozmuş haldedir. Hele şükür, Hollanda'ya gelmiş oldum da bu maske rezaletinden kurtulmuş oldum.
Hollanda ülkesinde mesafeli davranmalar hakimdir. Bireyler, kendilerini bu riske karşı alıştırmış, itidallı, ölçülü, dikkatli bir şekilde yaşamaya devam edilmektedir.
Her zaman olduğu gibi, yine bu tatilde sürekli namaz kılan Müslümanların, namaz esnasında el, kol, ayak, bakış halleri, temizliğe verilen rikkat ve dikkatleri nazari dikkatimi celbetmiştir. Not verecek olursam, Yüz üzerinden ancak on olabilir.
Diğer taraftan, selatin camilerde verilen vaazlar, toplumu kuşatıcı, kapsayıcı değildir. Heyecandan mahrum, klasik bilgilerdir. Düşünün ki, vaiz efendi, ilmihal bilgisinden yoksun kitlelere, " Huruf-ı Mukattaa"yı anlatıyordu.
Netice olarak;
Hasılı yaz tatilim böylece geçip gitmiş oldu. Gurbette, yol yorgunlugunu attıktan sonra, Afşin Haber merkezi editörü Halil beyle irtibata geçeceğim, Haftada iki defa olmak üzere yazı yazmak, dertleri, sıkıntıları dile getirmek için konuşacağım veya haber bekleyeceğim.
Dini haberler siteme periyodik olarak yazılar göndereceğim. Sağ olsun bu sitenin sahibi bey efendi, kibar bir dosttur. Hiç bir yazımda, hiç bir araştırmamda ve düşüncemde bana zorluk çıkarmamaktadır. Sağ olsun var olsun.
"Yaş yetmiş, iş bitmiş" demeden, okuma, araştırma, kitap arama işleri aksamadan devam edecektir. Sağ olsun Emrah Gedik isimli genç, gurbette yetişmiş olmasına rağmen tam bir kütüphane, kitap faresi diyebileceğim gençtir. Allah; bahtını ak eylesin!,,
Abone olduğum Nida, İktibas, Diyanet vesair dergileri aramaya, taramaya devam edeceğim. Zaman zaman, fınrsat düştükçe asrın Hassan Sabbah'ı sayılan, Fetö'ye dokunmadan edemeyeceğim. Onun müridanı bana küsselerde. Çünkü, İslam; Kur'an, Sünnet bu teresten çok çekmiş, çok insanların canı yanmış, yanmaya da devam etmektedir. Kimi, şarlatanların onun saç telini mübarek sayması,(!) saklaması, kurtuluşu onda görmesi de beni derinden üzmektedir.
Rabbim!.. Müslümanlara iz'an, akıl, tefekkür nasip eylesin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın