Sırlar ve haz deryası, İNSAN Vücudu
Cismanî, nûrânî (biyoenerjik) ve Rûhânî olarak 3 ayrı vücûdu bulunan insan bedeninde; esrarengiz olan şu cismanî vücudumuzda, öyle mûcizevî ve öyle ince ve akıl almaz hesaplara dayanan yerler var ki. Öyle ibretler ve tefekkür vesileleri var ki, akıllara durgunluk verecek kadar derin, fakat bir o kadar da ulvî haz ve zevkler deryasıdır.
Uzun yıllarımı alan çok ciddi araştırmalardan sonra, o deryadan yakalayabildiklerimin içinden, sadece birkaçını özetlemeye çalışacağım bugün.
Altın oran, biyoritm, biyoenerjik vücut, şakralar, ayak ve ellerdeki refleksoloji, isimlerin karaktere yansımaları, burçların rolü, parmak izleri, göz retinaları, simâ, DNA, hacamat noktaları, apiterapi noktaları, denge hesapları,avuç içi karakter haritaları (ELfâbe ilmi), vs.
Bunların her birisi, ayrı ayrı, genişçe birer kitap konusudur.
Bu konuların içinden; avuç içi karakter haritaları (ELfâbe ilmi), isimlerin karaktere yansımaları, burçların rolü HARİÇ, neredeyse hepsini, yayınlanmış olan 5 adet kitaplarımda (önemli ölçüde) arz etmiştim.
Bugün ise sadece “avuç içi karakter haritaları (ELfâbe, LEDÜN ilmi) konusunu, çok değerli Mehmet Ali BULUT hocamdan istifadelerimle özetlemeye çalışacağım:
El ve parmak yapılarımız, avuç içlerimizdeki kader çizgileri, kulak biçimimiz ile yüz hatlarımız; davranışlarımızı belirleyen genetik kodlar ve şifreler içerir. Bu genetik kodlama; kişinin iç hâllerinden, yeteneklerinden, hastalıklarından, başarılı ya da başarısız olabileceği girişimlerinden işaretler verdiği gibi, düşünce süreçlerini de belirler.
Parmakların birbirine oranla uzunluğu, kısalığı, avuç içindeki çizgiler, yükseltiler ve çukurlar hep bir şeylere işarettir. Meselâ, bir meslekte çok başarılı olmuş insanların ellerinde belirgin ortak özellikler vardır. İnsan yüzünün sol kısmı o insanın gerçek kişiliğini yansıtır. Buna karşılık sağ tarafı ise saklamaya çalıştığı diğer iç yüzünü gösterir.
Her insan; Kendi hayat yürüyüşünün nasıl olacağını, hastalık ve sağlık durumu ile ilgili gelişmeleri, evlilik hayatını ve sürecini, insan ilişkilerindeki potansiyelinin ne olduğunu merak eder. İşte avuç içi ve yüz çizgilerinden, tavır ve davranışlarından insanların kabiliyet ve kapasitelerini okuma sanatı olan ELFABE ilmi, insanın yüzündeki, avucundaki, cildindeki birtakım işaretlerden hareket ederek, hayatını doğru yönlendirmesi için ona yardımcı olur.
Nasıl ki Japon’ca ve Çin’ce bilmeyen kişiler için, harf sembolleri hiçbir şey ifade etmiyorsa, bu ELfabe ilmini bilmeyenler için de bu avuç içi çizgileri ve diğer işaretler hiçbir şey ifade etmez. Biz de bu konunun uzmanı olan Sn. Mehmet Ali BULUT hocamın kitaplarından ve TV videolarından istifade ederek, bunları özetlemeye çalışıyoruz.
- ELFABE NEDİR?
Elfabe; idrâkin keşfi kadar eski, tecrübeye dayalı bir ilim olup, el ve yüz çizgilerinden, tavır ve davranışlarından insanların kabiliyet ve kapasitelerini okuma sanatıdır.
Bu ilmin bilinen ilk temsilcileri arasında, Aristo’nun da adı geçer.
Romalılarda el çizgilerini okuyup, oradan kişinin kabiliyetleri ve yaşayacakları ile ilgili hükümler çıkarılmıştı. Ancak kabul etmek gerekir ki zaman zaman bu ilimler ‘gaybı bilmek’ adına yanlış kullanılmış. Esasında insanın karakter ve ahlâkını belirleme amacını taşıyan bu ilim dalı, zamanla câhillerin eline geçerek, ‘fal’ denilebilecek bir mahiyet de kazanmıştır.
Şunu belirtmemiz gerekir ki bu ilim, gaybı bilme aracı değil, bugünkü hava tahmin raporları gibi, gayb âleminden fizik âlemine çıkmış, yani var olanı, sembol ve işaretlerinden hareketle, doğru değerlendirme aracıdır.
Zaten Kur’an-ı Kerim’deki tanımıyla bu ilim, bir ‘şâkile’ ilmidir.
“De ki, her şeyin ameli kendi şâkilesine göredir!” (İsrâ, 84.) ayetinde geçen manasıyla ‘şâkile’, eşyanın şeklinden ve taşıdığı izlerden, onun mahiyetini ve neye yaradığını, nereye varacağını bilme ilmidir.
Evet bu, tecrübeye dayalı bir ilimdir. Sadece aklın değil, kalbin, hissin ve gözlemlerin de içine dâhil olduğu bir “insan bilimidir.”
İçinde tecrübe ile birlikte ‘hads’ (sür’ati intikal, âni ve doğru tespit) de vardır.
Bendeniz bu konuya da Mânâyı Harfî (Allah hesabına bakma) açısından bakarak; içindeki Tevhîd ve Vahdâniyeti, yani Sân-i Hakîm olan Yüce Rabbbimizin sınırsız İlim, Hikmet ve Kudretini tefekkür edebilmek için ele aldım ve çok istifade ettim.
Hem ayrıntılı bilgi için, hem de bu ilimlerden yararlanmak isteyen dostlarıma, Sn. Mehmet Ali BULUT hocamın, ELFABE isimli kitabını tavsiye ediyorum…
Facebook Yorum
Yorum Yazın