Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

PİYANGO VE BENZERİ KUMAR ÇEŞİTLERİ!..

     " Siz ey iman edenler! Sarhoşluk veren her şey, tüm şans oyunları, Allah'tan başkasına kurban sunmak ve geleeecek hakkında fal bakarak kehanette bulunmak şeeytan işi şeytan işi pisliklerden başka bir şey değildir."  ( Mâide sûresi, âayet 90)

      Kısa bir yorum: 

     İçki yasağını beyan eden bu âyetle Hriistiyanlarla ilgili önceki pasajlar arasında sıkı bir irtibat vardır. Helâli kendilerine yasarlarken içki gibi bir haramı ibadetin içine dahil etmişlerdir. Bu yaman, hem de pek yaman bir çelişkidir. Dolayısıyla, Helâli haram kılan, haramı da helâl kılar. 

      İçki küfrün sıvı halidir. Zira aklı örter. Hamr ile " başörtüsü " anlamındakı humur'un ortak noktası " baş" iilee ilgili olmasıdır. İnkâra da vicdanı ve fıtratı örttüğü için küfür adı verilmiştir. İçkinin yasaklanma sürecinde bu âyet son aşamayı temsil eder. 

      Meysir: kaybedenin kazanana bir bedel ödediği her türlü şans oyunudur.  Bu emeğe saygısızlık, haksız kazanç ve umut tacirliğidir. Diğer taraftan " sunulan kurbanlar"  mes'eleyi bariz şekilde ortaya dökmektedir. Ermişe, evliya türbelerine, yatırlara kurban sunmak bu cinstendir. 

     Ne yazık ki, ülkemiz bir Müslüman millet olarak, bu girdabın içerisinde boğuşmaktadır. Şehrin ana alanlarında satışı yapılan ve adına da milli (!) piyango denilen saçmalık, mideleri bulandırmakta, mes'eleyi içinden çıkılmaz hale düşürmektedir. Şu alıntı yazımı dikkatlere sunmak istiyorum:

     " Öncelikle şunu bilmeliyiz kii, İzslam'daa helal veya haramı belirleyen Allah'tır. Bu konuyu ne Peygamber'e , ne alimlere ne de devlete bırakmamıştır. Konuyla alakalı emir ve yasaklarını açık bir ifadeyle tüm insanlığa sunmuştur:

     " Ey iman edenler! İçki , kumar, dikili taşlar ve fal okları , ancak şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eeresiniz."  ( 5/90) Ayette bahsedilen kumarın mahiyeti ile, piyango denilen şeyin tabiatı aynıdır. 

     Kumarda herkes parasını koyar, şansı/kazananı atılan zar, çekilen kağıt veya tek mi çift mi sorusu belirler. Biri kazanırken diğerleri kaybeder. Piyangoda ise bunun yerine çekilen rakamlar belirleyici olarak kabul edilmiştir. Yaapılana işin niteliği ise kumarla aynıdır. 

     Bütün iştirakçiler birilerine yardım eetmek amacıyla katılmıyor. Herkes kazanmak için katılıyor. Ama sonuçta birkaç kişi kazanırken kitleler kaybediyor. Bu açıdan kumarla arasında bir fark yoktur. Bunu devletin desteklemesi, çeşitli kurumlara pay verilmesi , vergi alınması ve diğer sebepler bu işi meşru hale getirmez. 

     Devletin onay vermesinin sebebi, bu işi Milli Piyango İdaresi eliyle yürütüp aslan payını keendisi almış olmasındandır. Kumar oynayan binde bir kazanırken, oynatan hiç kaybetmez; o her zaman kazanır. Devletin felsefesi: " vergilendirilmiş kazanç kutsaldır." 

      Kazanılan yol ne olursa olsun, vergisini aldığı sürece devlete göre o iş meşrudur. Bunun içindir ki, bu memlekette kadın ticareti yapan birileri yıllarca vergi rekortmeni oolarak ödüllendirilmiştir. 

     Aynı felsefeyle içki üretimi ve pazarlaması tekel bayileri kanalıyla devletin eliiyle yapılmaktadır. Biir işin devlet eliyle yapılması devlete göre meşruiyet ifade eder, İslam'a göre değil. 

      Kazanan kimsenin aldığı parayı tümüyle fakir fukaraya ve hayır kurumlarına bağışlama konusuna gelince, bu da " Temel fıkrasına" dönüyor. Kıyıya çıkıp ayağı karaya değince denizde Allah'a verdiği sözü bozuyor. Söylendiği gibi samimi olup olmadığı gerçekten çıkınca belli olur. 

     Bu parayı gerçekten yemeyecek, tenezzül etmeyecek kadar dindar olan biir adamın işin başında bu duyarlılığı gösterip de uzak durması  daha doğru değil mi? Şayet, yapacağı hayırla Allah'ı " razı etmeyi" düşünüyorsa aldanan ancak kendisi olur. 

     Hiç yasa koyucu koyduğu yasanın çiğnenmesinden hoşnut olmaz. Nasıl olacak O'nun yasasını hiçe sayarak rızasını kazanmak ? Allah kimsenin vereceği sadakaya muhtaç değildir. O ancak itaate, saygıya ve kendisine hakkıyla kulluk edilmeeye layıktır. 

     Bu ve benzeri durumlarda Müüslümanın izlemesi gereken yol, tüm haramlardan uzak durmaktır, bütün farzları da yeerine getirme azim ve kararlılığını göstermek, Allah'ın meşru kılmadığı yollarda bulunmamak, dünya ve ahiret mutluluğunu meşruiyet çerçevesi içinde temine yönelerek Allah'ın rızasını kazandıran fakirliği, gazabına götürecek zenginliğe tercih etmek olmalıdır. Çünkü Allah'ın raahmetine layık olmak her şeye değer." ( İktibas/Şubat 2008,say, 52-53)

     " Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Asıl onlar arasında, bu dünya hayaatındaki geçimlerini paylaştıran ve bir kısmı diğer bir kısmını istihdam etsin diye biirbirlerine farklı oran ve alanlarda üstün kılan Biziz: Rabbinin rahmeti varya : onların biriktirdiği her şeyden daha değerlidir. " ( Zuuhruf sûresi, âyet 32) 

      " Ve eğer bütün insanlar ( küfür ve nankörlükte ittifak etmiş) tek tiip bir toplum halini almayacak olsaydı, Rahmân'ı inkâr eden şu kimselerin konaklarını gümüşten damlarla ve üzerinde gösteriş yapacakları beyir teraslarıyla donatırdık. " ( Zuhruf sûresi, âyet 33) 

      Yani dünya nimetleri insanların önüne sınırsızca konulsa, her arzu ettiklerine kolaylıkla ulaşsalardı, insanlar nankörlük ve küfürde ittifâk eetme noktasına gelirlerdi. Zira o zaman yaratılış gayesini unuturlar, dünyevileşme sonuucunda ahiretini unuturlar, servetle azıp şımararak hakikatten yüz çevirirlerdi. 

     " Dahası evlerini ( gümüş) kapılarla, üzerinide yayıla yayıla oturacakları koltuklarla ( donatır) ," ( Zuhruf sûresi, âyet 34)

     " Ve altına ( boğardık). Ne ki bütün bunlar, şu dünya hayaatının geçici zevklerinden başka bir şey değildir: Rabbinin katında ( daha değerli) olan âhiret ise, soruumluluğunu kuşananlar içindir." ( Zuhruf sûresi, âyet 35)

     Netice olarak;

     He yazık ki, yukarıda beri anlatıldığı gibi, piyango, loto, toto, kumar işleri tamamen İslam'ın keesinlikle ve kat'i olarak nehyettiği melanetlerdir. Çünkü, piyanggo sebebiyle nice insanlar bedbaht ve mutsuz olmuşlar, helal paraları, çoluk ve çocuğun rızıkları kör yola hesa oolup gitmiştir.

      Sis kumarcı birinin mutlu ve mesut olarak evine döndüğünü  gördünüz veya duydunuzmu? Piyango parası da, bune ümit bağlamak da öyledir. Başı haram, ortası haram, sonuda haramdır. Piyangodan elde edilen parayla zekat veremezsiniz, tasaddukta bulunamazsınız, bir fakirin gönlünü kazanıp, bir yetimin başını okşayamazsınız. 

      Piyangodan para kazanamayanlar ahh vah ettikleri gibi, para çıkanda mutlu, mesut olmamış, tamamen haram kazancın vermiş olduğu heyecanla, daha büyük kumar oyunlarına girişmiş, neticede evini satmış, çoluk ve çocuğunu terketmiş, kendisi de sonunda intihara varacak derecede mahvolmuştur. 

     Onun içindir ki, gelin, milletçe bunun adına milli (!) piyango demeyelim, illetli, çarpık, çurpuk bir mes'ele kabul ederek, bööylesii mesnetlerin şeylerin semtine bile uğramayalım. 

      Rabbimiz!.. Bu aziz millet evlatlarına haram yoldan kazanç vermesin!.. Helal yolu akip ettirsin!.. Amin!. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir
.

Facebook Yorum

Yorum Yazın