A. Raif ÖZTÜRK

A. Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

İşte İlâhî Emir; HÂİNLERİ ve ZÂLİMLERİ SAVUNMA!

İslâm’da ahde vefa ve ittifak emredilip, ihanetin ve vefasızlığın yasaklandığı gibi, böyle hâinlerin de zâlimlerin de savunulmaları, kesin emirlerle yasaklanmıştır. 

Üstelik de bu yasaklar edille-i şer’iyyenin en üst mertebesiyle, yani Kur’ân âyetleriyle tescillenmiştir.

Şöyle ki:

Nisa S., 105. Âyet: Biz sana, insanlar arasında Allah'ın gösterdiği şekilde hüküm vermen için, kitabı hak ile indirdik. Onun için sakın HAİNLERİ SAVUNMA.

Enfâl, 58. Â.:Muhakkak ki Allah, hâinleri sevmez.

Hac S., 38. Âyet: Şüphesiz, Allah mü’minleri dâimâ koruyup müdafaa edecektir. Çünkü Allah, hiçbir hâini ve nankörü sevmez.

Hûd S., 113. Âyet: Bir de sakın zulmedenlere(zâlimlere) meyletmeyin, sempati (bile) duymayın. Yoksa size ateş (Cehennem) dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım görmezsiniz.

Nisa S., 168. Ve 169. Âyetler:Evet, o inkâr edenleri ve zulmedenleri Allah ne bağışlayacak, ne de onlara bir kurtuluş yolu gösterecektir. Allah onlara, ancak içinde ebedî olarak kalacakları cehennem yolunu gösterecektir. Bunu yapmak Allah için pek kolaydır.

En’âm S., 21. Âyet.: Allah hakkında yalan uyduran veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Şüphe yok ki zâlimler, kurtuluşa eremezler.

İlâhî emirlerde görüldüğü gibi, hâinler ve zâlimler, hem şahıslara, hem sosyal hayata, hem de vatana ve millete zehir mesabesinde olduğu için, hem dünyada hem de Âhirette, şiddetli ceza ve azaba müstahak olacaklar.

Hatta onlarla herhangi bir meşrep veya nesebî yakınlık olsa bile, onlara meyletmek de, onların savunulması da yasaklanmıştır. 

Uzun yıllar önce muhterem ve kanaat önderi bir hocamın tavsiyesiyle, Kur’ân-ı Kerimin tefsir açıklamalı meâllerini 6. Kez hatim edişimde, Nisa suresindeki bu “sakın hâinleri savunma” emrine takıldım. 15 Temmuz 2016 İhâneti gözümün önünde canlanıp, geçen bunca yıllık ahvâlleri akmaya başladı.

Aradan seneler geçmesine rağmen, hâlen bu âyetlere tamamen aykırı davranışların devam ettiğini gördükçe, bu konuyu daha derinlemesine araştırmak gerektiği kanaatine vardım. Çünkü ibret alınırsa, tarih tekerrür etmeyecektir. 

Sırat-ı Müstekîmden (doğu yoldan) birkaç derece sapmaların, ilk zamanlarda fazla alan teşkil etmese de zaman geçtikçe, teşkil ettiği sapma alanı korkunç derecede fazlalaşıyor. 

Yani böylesine apaçık İlâhî emirlere rağmen, şeytan o kişileri bu âyetlere KÖRediyor ve pişmanlık yaşayıp tövbe etmelerine engel oluyor. 

Hatta Şeytan, ihanet ettikleri devlet erkânına muhalif olan, vatan düşmanlarıyla, zalimlerle ve DİN DÜŞMANLARIYLA bile ittifak ettiriyor onları. Allah cc ıslâh eylesin…

Bir çeyrek asır onlara, görünüşte güzel hizmetler ettiklerine aldanarak bağrımıza basmıştık. İnfak, zekât, kurban vd. yardımlarda bulunmuştuk. 15 Temmuz 2016 İhânetinden öncesinde ve sonrasındaki, yüce millete ve vatanımıza savaş açmalarını, enayi yerine konulmuşluğumuzu hâlâ hazmedemedik. Bu itibarla tövbe etmemeleri hâlinde, elbette Yüce Rabbimizin gazabına muhatap olacaklar. 

  • Zaten ıslah olmazlarsa, yukarıdaki Âyetlerde vurgulandığı gibi, hem dünyada iflâh olmayıp zelîl, hem de âhirette rezil ve perişan olacaklar. 

Bunlar çok net fakat ben özellikle, hâlen seçimlerde bile bunları savunanlara dikkat çekmek istiyorum. Sebep ise ettiklerini bulma mağduriyetleri ve âilevî yakınlık ne olursa olsun, HÂİNLERİ SAVUNMAK Yüce Rabbimizin İlâhî bir yasağıdır. 

Hâinleri savunanlar Yüce Rabbimizin sevgisinden de inayetinden (yardım ve desteğinden) de mahrum kalacaklardır. Ne acı bir âkıbettir bu!..

Henüz dünya sınavımız devam ediyorken, o kardeşlerimizin tövbe ve istiğfarlarla bu veballerden kurtulabilmeleri için, bu fırsatı kaçırmamaları adına arz ettim. 

Ben mübarek günler hürmetine, insanlık görevimi yaptım, takdir onlarındır…

Bir de yukarıdaki Hûd ve diğer surelerde vurgulandığı gibi, ZÂLİMLER de Zâlimlere meyledenler de, sempati duyanlar da vebâl altındadır. Şu mübarek günlerde vebâl altına girecek hataların yapılmaması için, hatırlatmak istiyorum. 

>>Ancak bu konu, köşe yazısı sınırlarını zorlayacağı için, devamını bir sonraki yazıma havale ediyorum. Saygı ve muhabbetlerimle… >>>

Facebook Yorum

Yorum Yazın