A.Raif ÖZTÜRK

A.Raif ÖZTÜRK

Mail: araifozturk@hotmail.com

HIZLI TERAVİH, Şeytan tuzağıdır

Aman DİKKAT!..

Yarım saatimizi harcayarak; yüzünüze bir paçavra gibi atılacak olan, hızlı bir namazı sakın tercih etmeyiniz!.. Hızlı bir teravih kıldıysanız, o namazın kabul edileceğini zannetmeyiniz!..

Atalarımız, boşu boşuna “hızlı namaz Cennete koymaz”dememişler. 

Hızlı teravih kılanlar, Kâbe’nin bir şubesi olan Camide vakit geçirdikleri için, elbette bolca ecir ve sevap kazanırlar, fakat camiden o namazın borcuyla çıkarlar. 

Bu “Hızlı TERAVİH, Şeytan tuzağıdır” iddiamız, her namaz için de geçerlidir.

Bu girizgâhtan sonra, önce Şeytanın görevini hatırlayalım: 

ŞEYTANIN özet GÖREVİ: İnsanlara tüm kötülükleri vesveseler vererek, güzel ve hoş göstermek. Boş kuruntular ve yalancı vaatlerde bulunarak, Allah'ın emirlerini çiğnemeye, ibadetleri ihlâl etmeye ve günah işlemeye teşvik etmektir. 

En çok da Mü’min ve Müslümanlarla uğraşırlar, çünkü diğerleri zaten onun güdümündedir. 

Özellikle de namaz kılanların, namazlarını geçersizleştirmeye çalışırlar.

Çünkü bu iş onun için hem çok kolay, hem de topluca bir cemaati tuzağına düşürmek, Şeytan için çok avantajlıdır... 

Şeytan, tuzağına düşürmek için, Teravih namazlarında çokbaşarılıdır.

Çünkü burada nefisler de Şeytana destek olurlar. Hele uzunca namazlar, Nefis-i Emmârelere zor geldiği için, şeytan bu fırsatları hiç kaçırmaz.

Şimdi de, “kıldığımız halde o NAMAZ NASIL GEÇERSİZ olur?” sorusuna odaklanalım.

Namazda TA’DÎL-İ ERKÂN’IN HÜKMÜ:

Namazda Ta’dil-i Erkân, Hanefi mezhebine göre VÂCİP, diğer büyük mezheplere göre ise FARZDIR. Yani, hiçbir şekilde terk edilemez. 

Ta’dîl-i Erkân terk edilirse, sehiv secdesi ile onarılamaz ve o namaz GEÇERSİZ sayılacaktır.

Bu kural, Teravih dâhil, bütün namazlar için geçerlidir.

Ta’dil-i Erkânın en çok aksatıldığı yerler:

1. Rükûdan doğrulunca “Rabbenâ lekel hamd” demek ve bu tesbihi söyleyinceye kadar DİMDİK ayakta durmak. 

2. İki secde arasında da “Allâhümmeğ firlî verhamnî”demek veya bu söylenmese bile, en az bir-üç saniye arası sükûnetle oturmak, Hanefî’ye göre VACİP, diğer büyük mezheplere göre ise FARZDIR.

• Şimdi Allah aşkına, HIZLI BİR TERAVİHTE bunların hangisi uygulanabilir ki?..

“Hızlı TERAVİH, Şeytan tuzağı” değilse, ya NEDİR?..

Üstelik de rükûda 3 defa “Sübhane rabbiyel azîm”,secdelerde 3 defa “Sübhane rabbiyel E’lâ” sünnettesbihlerinden bahsetmedik.

Bazı kişiler SÜNNET olan fiil ve ibadetleri, “yahu Farz değil, Vacip değil” diyerek veya böyle düşüncelerle hafife alıyorlar. Uygulanmasa da olur, zannediyorlar.

• Oysa bakınız, bu konudaki hüküm nasıl?

Kolay anlaşılması için, orijinal kelimenin yanına (kısaanlamlarını) yazacağım.

-“Sünnete ittibâ etmeyen, (uymayan) tembellik ederse hasâret-i azîme, (büyük kayıp ve zarardır). Ehemmiyetsiz(önemsiz) görürse cinâyet-i azîme, (büyük bir suçtur).Tekzibini işmam eden (yalanlamayı hisseden), tenkit (eleştirmek) ise dalâlet-i azîmedir (büyük sapıklıktır).”Yalanlanması ise zaten Küfre götürebilir.

Çünkü Sünnetler, Haşr Sûresi 7. Âyette; “Allah Resulü size neyi emretmişse, onu yapın, size neyi yasaklamışsa ondan uzak durun.” Emr-i İlâhî ile gayet net desteklenmektedir. 

Hatta bu anlamda 11 âyet daha bulunmaktadır…

İşte bu gerçekler ışığında da Rükû ve Secdelerdeki tesbihleriasla hafife alamayız.

Şimdi tekrar düşünelim:

Hızlı bir teravihte savrulurken, bu tesbihler acaba söylenebilir mi? 

Yukarıda açıklandığı gibi, hızlı namazlarda Farz ve Vâcipolan Ta’dil-i Erkân yok!..

Sünnetleri hafife almak ise “hasâret-i azîme, (yani büyük kayıp ve zarar) olduğuna göre, acaba bu HIZLI TERAVİHLER, Şeytanın tuzağı değil de nedir?..

Yüksek bir makamın (meselâ Vâlinin) dâvetinde, “hadi ne söyleyeceksen söyle” dercesine, hissettirecek kadar hızlı ve kestirme konuşmak, o makamı hiddetlendireceği gibi; bizi namaza dâvet eden, EN YÜCE Makam olan Yüce Rabbimizi de, namazlarımızı ÇOK HIZLANDIRARAK KILMAK, aynı sebeple hiddetlendirebilir.

Evet, bu gerçekler ışığına anlaşıldı ki; Hızlı TERAVİH, Şeytan tuzağıdır…

Lütfen, 10-15 dakikalık bir fark için, HIZLI TERAVİHLERİ ASLA tercih etmeyiniz. 

Böyle 10-15 dakikaları değil; nice 90 dakikaları, az menfaatlere harcamıyor muyuz ki?

Hiç olmazsa, Yüce Rabbimizin dâveti olan namazlarımızdan esirgemeyelim…

Bendeniz, böyle hızlı bir teravihe rastlarsam, ilk 4. rekâttan sonra o camiyi terk edip, evde kılıyorum. Yani demem o ki;konu bu kadar çok hassastır ve çok önemlidir. Vesselâm…

Facebook Yorum

Yorum Yazın