Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

FETO'nün EN GÜÇLÜ DESTEĞİ

FETO; EN GÜÇLÜ DESTEĞİ 12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT DARBECİLERİNDEN GÖRMEKTEDİR!.. 


     Tüm ihtilalciler; kurnaz, menfaatçi, pragmatist kişilik ve kimliğe sahip insanlardır. Nereden, hangi cenahtan müstefid olacaklar, işlerine, bileklerine kimler kolay gelecek, bunun hesabını yaparak darbe girişiminde bulunmuşlardır. 

     Bilhassa, 12 Eylül darbesi döneminde, Feto denilen kişi, sözde fellik fellik kaçıyor, gizleniyor ve kendisini değişik yön ve yöntemlerle gizlemeye çalışıyordu.

     Ne kadar çirkinlik, yaramazlık ve saçma bir düşünce değil midir?.. Kos koca devlet, askeri ile, polisi, istihbaratı ile çalışsın, sonra da söz konusu insan azmanı zavallı Mehdi'yi yakalayamamış, ele geçirememiş olsun!.. 

     Böyle bir mantığı, bu tür bir saçma düşünceyi kabullenmemiz mümkün değildir. Ne yazık ki, Feto; renkli. tumturaklı,. cafcaflı anlatım ve ifadeleri ile, hoş görü meleği (!) kesilmiş, 12 Eylül ve 28 Şubatçıları kandırmasını bilmiştir. 

     Feto; 12 Eylül döneminde ve öncesinde; bildiğim, takip etmiş olduğum kadarı ile bir tek merhum N. .Erbakan'ı tesir altına alamamış, ona tesir edememiştir.  Zaten, bu sebepledir ki, sürekli konuşmalarında, hitabelerinde merhum Erbakan'ı kastederek, " dışı yeşil, içi kırmızı" gibi çirkin, yakışıksiz ifadelerle onu yıpratmaya çalışmıştır. 

      Ne yazık ki, Feto denilen Mehdi (!), 40 yıldan bu yana bu aziz milletin erinden en tepe subayına kadar olan muvazzaf ve gayri muvazzaf  insanlarını kandırmış, tesir altına almış, binlerce dürüst, namuslu, devletine, milletine bağlı subaylarını kandırmasını bilmiştir. 

     " 28 Şubat, bin yıl sürecek"

     Yüce Allah, zulme uğramış kadın ve erkek insanlarımızın yardımcısı olmuştur.  Darbenin uzun süreceğinden, bin yıldan bahsedenler, tüm sinsi hünerlerine rağmen, Üniversite kapılarındaki " İkna odalarına" binaen, Feto'nun; hüngür hüngür ağıtlar içerisinde göz yaşlarına rağmen, bu aziz millet, onların ne olduklarını, niyetlerin öğrenerek, vatan sevgisinden bayrak sevdasından, millet bütünlüğünden, devlet bekasından zerrece ödün verilmemiştir. Onun içindir ki;

     Son elli yıldan bu yana, 27 Mayısçıların, 12 Martçıların, 12 Eylül ve 28 Şubatçıların anılarını, başlarından geçen hallerini  okumaktayım. Bu okumalarım, bana öyle şeyler hatırlatmaktadır, öğretmektedir ki, merhum Menderes'in bir hiç uğruna dar ağacına götürülmesini, iki arkadaşının nahak yere öldürülmesini gönül ve kalbimin taa derinliklerine iz bıraktığını öğretmiştir.

     12 Eylül darbesi, unutulacak, geri plana atılacak cinsten olmayan bir darbedir. Suç suz insanların, " bir sağdan, bir soldan" denilerek katledilmesidir.  Sözde Feto çömezi bu yıllarda iz azdırmakta, içeri düşmekten korkarak, köşe bucak kaçmaktadır. Ama, gelin, görün ki, bir türlü izine rast gelinmemiştir. 

     15 Temmuz kalkışmasından öğrendik ki, Feto, meğerse yeterince örgütlenmiş, her tarafa sinsi sinsi adamlarını yerleştirerek, ülkemizi bu günkü rezil duruma sokmuştur. 

     Sonuç olarak;

     Ne yazık ki, Feto denilen hergele, askerden yardım gördüğü gibi, bir kısım hukukçu, öğretmen, Avukat, Doktor ve benzeri kesimlerden de yeterince destek görmesini becerebilmiştir.

      Tüm bunların altındaki etken; para, kuvvetlenme, güç temin etme, sahte hayaller, müridlerini ucuz ücretle çalıştırma, ülkemize değil de ABD'ye ajanlık, casusluk yaptırma cambazlığıdır. 

     Ama, şükürler olsun ki, bu aziz millet evlatları taa tepeden en aşağı kesimlere gelinceye kadar bu konuda uyanmış, böylesi bir çömezin ne olduğunu anlayarak, düşenlerine, yakalananlarına acımaz hale gelmiştir. 

     Bir kere, tepe tepe insanlar, subaylar Feto'ya içten bağlı oldukları için, bir bir yakalanmakta, bir hayal uğruna, müridanlık namına hayatları hak ile yeksan olmaktadır. 

      Bunların en az tahsilleri, Üniversite mezunu olmak, rütbe rütbe terfi etmek iken, niçin; bir hayalcinin, bir rüyacının tuzağına nasıl kanmış olabilirler? Rabbim.. Bu aziz millet evlatlarına acısın!.. Şuur, sağ duyu, iyiyi kötüden ayırd etme yeteneği bahşettin!.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın