Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

EFSANE BAŞKAN!..


EFSANE BAŞKAN!.. ERGÜN ERTEKİN İLE İLGİLİ BİR HATIRAM!..


     " O sabredenler, kendilerine bir bela geldiği zaman " Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz" derler." ( Bakara sûresi, âyet, 156 )

     Musîbet; mü'minin canına, malına veya çocuğuna isabet edip ona eziyet veren her şeydir.  Yani, sabredenler o kimselerdir ki, kendilerine bir sıkıntı, veya bir bela veya hoşa gitmeyen bir şey geldiğinde : " Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz" derler. Yani bu davranışlarıyla Allah'a döneceklerini ifade eder. 

     Kendilerinin Allah'ın kulları olduklarını, O'nun dilediğini yapa bileceğini kabul ederler. İşte, bu yorumdan sonra, başlıkta belirttiğim gibi Afşin İlçesi için efsane olan Başkan merhum Ergün Ertekin'den bahsedeceğim.. Mekan ve makamı cennet olsun!.. Onu daima rahmetle anacağım:

     Yıl 1996... Bir ikindi sonu idi..Hollanda ülkesinde; telefonum çaldı. Ahizeyi aldım ve karşımda tok bir ses: " Şerafettin ağabey, ben; Afşin İlçesi Belediye Başkanı, kader ve dava arkadaşın Ergün Ertekin.. Şu anda Köln'deyim; bir iki saate kadar sizin şehrinizdeyim." dedi,

     Telefonu bıraktım, ğayri ihtiyarı heyecanlanmıştım. Çünkü, yanıma gelen olan Afşin'in efsane Belediye başkanı, yılmaz bir dava adamı, ülkü devi Ergün başkan idi..

     Hemen telefona sarıldım. Tegelen Ülkücü Teşkilat Başkanına ulaştım. " Sayın başkan!.. Bu akşam ki proğmamıza, bir İlahiyatçı, bir yiğit insan teşrif etmek üzredir. Tüm gençler, kardeşlerimize haber verelim; şiir okuma, hitabe, hoş sohbet vardır!" dedim ve hemen Hollanda Venlo Tren istasyonuna gittim...

     Az bekledim ve akabinde Ergün Başkan ve kendisine yol arkadaşlığı yapan Afşin Hunu'dan ( Arıtaş) merhum Hacı Arif Özdemir otolarından indiler. 

      Davaya inanmak budur. Yol yorgunluğu, gurbet, misafirlik vız gelir tırıs gider inanan insan için. Ergün Başkanı özlemiştim, konuşmasını, sohbetini ve sevecenliğini!..

     Birbirimize sarıldık!.. Sanki, dünyalar benim olmuş, Ötügen diyarından atam Dede Korkut gelmiş, Medine kutsalından Resulullah (sav)'in; Avrupa'ya bir hizmetle göndermiş olduğu elçisi teşrif etmişti. Ve ağladım, ağladım, teessür dolu hıçkırıklarıma hakim olamadım. 

     Hemen, vakit kaybetmeden Teşkilata gittik!.. Maşallah!.. Teşkilat binası dop dolu olmuş, herkes bizi beklemektedir. Yüzlerce Ülkücü genç, ayakta beklemektedir. Zaten ülkücülük budur. Büyüğü büyük bilip, saygıda kusur işlememek, yeni yetişen civan mertlere güzel örnek olmaktır. 

     Ergün beyin,  " oturun arkadaşlar!"komutu ile herkes oturdu.. Teşkilat salonunda çıt yok, kimseden ses yok idi. Cemaat arasında, bir zamanların Ordu İl'i MHP. İl Başkanı  askeriyeden emekli, bir ilim ve fikir çilekeşi  merhum Ahmet Doğruyol'da bulunmakta idi. 

      Derken, yemek faslı, çay seansını müteakip, kürsüye yürüdüm. Konuma,  Arif Nihat Asya'nın, "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl  süsü.." isimli meşhur şiiri ile başladım.. 

      Gençleri ve orada toplananları coşturmak gerekti Bende bunu yapmış oldum.. Efsane Başkanı tanıttım ve takdim ettim. Başkanın üzerinde, lacivert, çizgili bir elbisesi var idi. Kürsüye gelir iken, terü taze bir civan gibi gelmişti.

      Başkan Ergün bey, kürsüde bir saat kadar kalmıştı. Nereleri gezmedi, gezdirmedi ki!.. " Avrupa Türkistan" ından bahsetti, Afşin Belediye hizmetlerini anlattı. İhtiyaçları olduğunu izah etti. 

      Baktım, Başkan Ergün'de  yorgunluk alametleri belirdi. Son sözlerini alarak, alkışlarla, el çırpmaları ile, mikrofonu Ahmet Doğruyol'a bıraktı. Ahmet Doğruyol;  İslamî konularda bir Ülkü eğitmeni idi.   Yerinde İmam Gazali olur, bazan Osmanlı'nın ve çağımızın meşhurlarını anlatır, bazan da Akif ve İkbal olur  konuşurdu. 

     Gece bitti, pamuk eller ceplere gitti, miktarını belirtmeyeceğim bir yardım miktarı toplandı. Başkan Ergün beyi; başka diyarlara yol almak üzere benim mıntıkadan yolcu etmiş olduk. Onun içindir ki;

      Efsane Başkan Ergün beyin özelliğini hiç unutmayacağım. Avrupalı gurbetçiler, kim ne kadar yardım yapmışsa Afşin'a dönünce  hepsinin isimleri ve miktarlarını yazdırtmasını öğrendim. O paralarla Belediye'ye hizmet araçları almış.. Ruhu şad, mekan ve makamı cennet olsun!..

      Netice olarak;

     Tüm hizmet ehli başkanları kutluyorum. Çünkü, Afşin İlçesinin derdi büyüktür. Bir tarafta Elbistan; Afşin'in üstüne üstüne gelirken, binlerce Afşin insanının K. Maraş'a göç etmesi de ayrı bir sorundur. 

     Ashab-ı Kehf bütün yönleriyle hizmet bekler iken, Afşin İlçesinin bir açılım yapamaması, insanımızın alış-veriş için illada Elbistan'ı tercih etmesi, K. Maraş'a yönelmesi, Afşin'in kuytu bir İlçe olarak kalmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla,

      Ergün Ertekin; iki dönem Afşin İlçe Belediye Başkanlığı yapmış ise, bunda da başarı göstermiş ise alkışlamak lazımdır. Bu sebeple, benim tanımış olduğum, Ergün Başkan görevi esnasında her yerde hazır bulunmuştur. 

     Halkın düğününde, bayramında, sünnetinde, mevlidinde, ölüsünde, dirisinde, hastasında bulunmayı bir asli görev olarak telakki etmiştir. 

      Müftülüğe vekalet etmiş bulunduğum sırada, hac kafilesini gönderme merasimi yapılmıştı. Görmüş oldum ki, Başkan Ergün, bir Başkan edasıyla değil, bir Müftü tavrıyla hacı uğurlama merasiminde bulunmuştur. 

     Onu bir kere daha rahmet ve Fatihalarla anar, mekan ve makamının cennet olmasını niyaz ederim. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın