15 TEMMUZ İHANET BİRLİKTELİĞİ

 GEZİ PARKINDAN,  15 TEMMUZ'A İHANET BİRLİKTELİĞİ !..

     Gerek Gezi Parkı ihaneti ve gerekse 15 Temmuz ihaneti , birlikte var olan, aynı kaderi paylaşmış, dünya beynelmilel örgütlerinin tezgahlayıp , kurguladığı bir tuzak, bir hainlik birlikteliğidir!.. 

     Her iki ihanet çıkmazı, ne kadar masumane, ne kadar saf, ne kadar dürüst görünürse görünsün, temelinde inkar, nankörlük, millet aleyhine hainlik  yatmaktadır.

     Gezi parkında, sokaklara dökülmüş gençlerin emeli, arzusu; milleti içten içe çökertmek, inancını, inandığını, mukaddesatını, kutsalını ayaklar altı etmek, bu idealleri bir çırpıda bitirmek, milleti, yönsüz, yöntemsiz, kıblesiz, ezansız, nötr hale getirmekti. 

     15 Temmuz kalkışması da öyledir!.. Başında, sözde bir mollanın (!)  bulunması, örgütü idare etmesi, bin bir türlü Sabbahî şekilde hünerini göstermesi mes'elenin görünen yüzüdür. 

     Birde, görünmeyen, milletin idrak edemediği ciheti bulunmaktadır ki, bu gün bile, hala bu tuzağa düşmüş, düşürülmüş insanların bilemedikleri bir sinsiliğin, bir cambazlığın gerçek yüzünü göstermemesidir!.. 

      Dünyanın; tüm gizli teşkilatları, bilhassa ABD'nin Ciası, FBI'sı, İsrail'in Mossad'ı, Batı ülkelerinin gizli teşkilatları bu çirkin, ahlaksız, iğrenç mes'elenin üzerine üzerine gitmemeleridir.

     Niçin gitsinler ki?

     Gezi parkı cambazlığında sergilenen, sahneye koyulan çirkin, nefretamiz oyun, aynı şekilde 15 Temmuz ihanet günlerinde de aynen, bizzat kendisini göstermiştir. 

      Ortadoğu'nun çökmesi, batması, bitirilmesi bu ülkelerin, bu devletlerin en büyük arzularıdır. Ama, gel gelelim ki, Ortadoğiu'da bu hayalin gerçekleşmesini engelleyen, önleyen bir ülke, bir devlet, bir millet bulunmaktadır ki, işte o millet, aziz Türk milletidir. 

       ABD'ye göre, İngiltere'ye göre, Rusya'ya, Fransa'ya göre Ortadoğu'da, Suriye, Irak, Afgan, Libya ve benzeri milletler perişan edilmiş, halkları, Akdeniz'in, soğuk sularında boğulur iken, " Aylan" bebeğin masum, tertemiz cesedi kıyılara vurmuş durumdadır. 

     Onun içindir ki, Gerek Gezi olaylarında ve gerekse 15 Temmuz ihanet günlerinde, söz konusu kurguların, hesapların, projelerin muvaffak olması istenmişti. 

      Ama, olmadı bir türlü olmuyor!.. 

     İçten içe yıkmak, perişan etmek, sinsi şekilde çürütmek istedikleri devletin, yani  Türkiye cumhuriyet'inin güçlü bir ordusu, vatansever bir milleti, minarelerinden ezanın susturulmasını istemeyen , kutsal topraklarına düşman çizmelerinin basılmasını istemeyen bir millet bütünlüğü mevcuttur. 

     İşte, tüm yabancı hasım ülkelerin işini bozan, tuzaklarını başlarına çarpan bu aziz millet, daha nice Gezi olayları ile, 15 Temmuz ihanet kalkışması ile yüz yüze gelecek, yılmadan onların oyunlarını, planlarını yüzlerine çarpacaktır. 

     Sonuç yerine;

     Nüfusu 83 milyonu bulan bu aziz millet evladlarına bu şartlar muvacehesinde büyük görevler düşmektedir. Her şeyden önce millet bütünlüğü, sinsi oyunların kaynaklarını bilmek, tefrika rüzgarı hangi taraftan esiyor ise, bunu tefrik etmek lazımdır. 

     Bu aziz millet, kutsalına sahip çıkacak, bu kutsalı kim,kimler dejenere etmek istiyor bunu yakinen bilecektir. Gezi olaylarında, camilerin kirli çizmelerle kirletildiğini bilecek, 15 Temmuz ihanet günlerinde, mes'elenin, dini bir mes'ele olmayıp, bir kamuflaj, bir plan, bir proje olduğunu anlamasıdır,. 

     Çünkü, 15 Temmuz ihanetinin temelinde, rüya, hayal, tahayyülat, batıl fikirler, mitolojik düşünceler, Haşhaşilik ve benzeri tehlikeler olduğunu kavraması lazımdır. 

     Bu sinsi oyunları kavradığı zaman, idrak ettiği, algıladığı vakit görülecektir ki, ülkemizde, ne gezi olayları, nede 15 Temmuz çıkmazı olmayacak, görülmeyecektir. 

     Rabbimiz! Bu çilekeş millyete acısın!.. Birini bin yapsın!.. Bu aziz milleti her türlü sinsi oyunlardan, tuzaklardan azade eylesin!.. Belam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir