İçeriden Bir Ses, Süleymancılarda Ticaret...

Cemaat mensupları psikolojik açıdan her daim cemaati savunma odaklı eğitilir ve yetiştirilirler. Her türlü sohbet ve vaaz itaat kavramına endekslenir.
Cemaat mensupları psikolojik açıdan her daim cemaati savunma odaklı eğitilir ve yetiştirilirler. Her türlü sohbet ve vaaz itaat kavramına endekslenir. Cemaatin ister yanlış öğretilerine olsun ister idareci kesimin çok açık yanlışlarına olsun her türlü eleştiri varoluşsal bir tehdit olarak algılanır. Kimi öğretilerin yanlış olabileceği kabul edilebilir bir şey değildir. Serbest düşünme ve hakkı teslim etme diye bir kaygı yoktur.Tek kaygı cemaatin sürekliliğidir. Tabanın bunu dine hizmet olarak gördüğünde kuşku yoktur.
Son günlerde medyada tartışılan cemaat hocalarının şeriata aykırı sohbetlerine Alihan Kuriş'in verdiği öne sürülen cevap aslında durumu özetlemektedir: "Ben mühendis adamım, hocalar öyle dedi, ben de birşey diyemedim!" Aslında cemaat Alihan Kuriş'i peygamber olarak görmemektedir. Fakat peygamberle görüştüğü, gizli güç ve ilimlere sahip olduğu gibi şeyler de sürekli dile getirilir. Buna kolay kolay kimse de itiraz edemez. Edenler itaatsiz ilan edilir ve yoldan çıkmış olarak görülür. Esasında bunlar buz dağının görünen kısmıdır. Eğer bütün sohbetler medyada yer alsa daha ne tür aykırılıklar olduğunu kamuoyu daha iyi tartışabilir. Rabıta hakkındaki yanlış inanışlar buna örnek olarak gösterilebilir.
Sorunun temelinde derin ilmi birikimden yoksun şekilde müteahhit mantığı ile cemaat yönetilmesi yatmaktadır. Son iki liderin mimar olması dolayısıyla cemaatin bütün gayretini yurt, okul, kreş yapımına tahsis etmesi şaşılacak birşey değildir. Dededen toruna geçen bir sistem fiilen yürürlüktedir. Ümmete mal olmak dururken aileye mal olma mantığı devrededir. Liyakate dayalı değil, itaate dayalı bir anlayış hakimdir. Bu yüzden cemaatin başına yeterli donanımı olmasa bile aileden birinin geçmesi neredeyse kural haline gelmiştir. Halbuki ümmete mal olmak yetenekli ve donanımlı birey yetiştirmeyi de gerekli kılar. Ancak bu zahmetli bir iştir. İtaat ise hiçbir vasfa sahip olunmadan sırf atamayla elde edilen zahmetsiz bir şeydir. Bundan dolayı sistem gidebildiği yere kadar bu şekilde devam edecek, çok sürmeyecek bir zaman diliminde de bu sistem kendi kendini yiyip bitirecektir.
Bağışlardan elde edilen gelirin bir kısmının ticari faaliyetlere yönlendirilmesi cemaatin üst tabakasında ticaret mantığının yattığını tam olarak ortaya koymaktadır. Kurulan şirketler, marketler vs. cemaate değil, cemaat liderine aittir. Müntesiplerin ve yurtların buradan alışveriş yapması sosyal medyaya da yansıdığı şekilde talimatlarla emir ve tavsiye edilmektedir. Bunun yanlış olduğunu ifade etmek suçlanma sebebidir. Dışlanma korkusu cemaat müntesipleri üzerinde oldukça etkilidir. Bu korkuya rağmen özellikle son dönemde açıktan muhalefet görülmektedir. Yanlışları farkedip dışlanmaktan korkanlar ise sessiz muhalefeti kendi aralarında dile getirmektedirler.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın