Gençlerle iletişim üzerine…
Hayrettin Karaman, Yeni Şafak gazetesinden yayınlanan yazısında İslami bir STK’nın gençlik üzerine gerçekleştirdiği bir iştişareden elde edilen notları okuyucularıyla paylaşmış.
Bir İslâmî STK, gençlerle istişareden sonra bazı notları paylaşmış. Bu konuyla ilgilenmiş, düşünmüş, yorulmuş bir arkadaşa bu notları gönderdim, düşüncesini sordum; o da bana yazdı. STK için (S), arkadaşım için (A) kodlarını kullanarak paylaşıyorum. Arkadaşım, doğru bulduğu cümlelere açıklama yazmamıştır. Elbette her iki tarafın da tartışmaya, eleştiriye açık ifadeleri ve düşünceleri var, ancak konu üzerinde bizi de düşünmeye sevk etmesi faydalıdır.
S- Gençler ile aynı dil konuşulmalı!
A- Gençler ile aynı dili kim konuşmalı, büyükler mi? Eğer büyükler ise bu çok yanlış bir tespit, gençliğin yaşadığı zamana ve değişime büyüklerin adapte olması ve ayak uydurması çok zordur. Olmaz mı? Olur, fakat çok az sayıda kişi ancak bunu başarabilir. Gençler ile gençler…
S- Sohbet yerine muhabbet kavramının kullanılması, İslâm/Şeriat/Din kavramının sözlü olarak değil yaşam tarzı olarak büyüklerde görülmesi, söylemde değil eylemde ahlaklı-dürüst olunması, gençlerin ilgisini çekecek aktiviteler yapılması, sanal oyunlar-zevkler yerine gerçek oyunlar oynanması,
A- Çocuklardan, büyüklere yani 1,5 yaşından 90 yaşına kadar herkes sanal dünyanın içerisindeyken buna karşı durmak mümkün değildir. Sizler de o alanda sıkmadan (subliminal olarak) sürekli aynı temayı işlemeden dininizden, kültürünüzden ve tarihinizden esintiler içeren kaliteli sanal oyunlar yapmalısınız. Ancak bu şekilde başarılı olunur, aksi takdirde onları yeniden çelik çomak oyununa çekemezsiniz. Metaverse çağına geldiğimiz bu zamanda böyle bir önerme iş görmez.
S- Her konuyu direkt dine bağlamadan mantıklı örnekler ile mesaj verilmesi,
*Gençlerin giyim-kuşam, konuşma gibi konularda daha rahat bırakılması,
*Gençleri dindar-dinsiz, ateist-deist… diye ayırmadan hepsine yaklaşılması,
*Yetişkinlerin sohbet ve diğer ortamları gençlere uygun hale getirip monotonluktan uzaklaşılması,
Gençler sanal bir dünyada yaşıyor, oyunlar, E-Spor gibi, onlara yaklaşmak için sanal dünyalarına girilmesi veya bilgi sahibi olunması, daha sonra onları gerçek hayata çekmeye çalışılması,
A- Gençleri sanal dünyadan çekmek hiç o kadar kolay bir iş değil, bunun başarı oranı ancak %0,1 değerinde olur. Onları o alandan çıkarmaya çalıştığınızı hissederlerse sizler ile olan temaslarını keserler. Sanal dünyada onlar ile temas edip dostluk kurmalısınız. Bizim için tebliğ mekânı ve yeri önemli değildir. Önemli olan kişinin inançlı ve ahlaklı yaşamasıdır.
S- Gençlere, kendilerini rahat hissedeceği kafe, park, doğa gibi yerlerde aktivite yapmaları konusunda yardımcı olunması,
*Politik tanrısızlık denen siyasetin dine ya da dinin siyasete alet edilmemesinin sağlanması, dini kendi çıkarları için kullananların çok kötü örnek olduklarının bilinmesi,
*Sosyal medya platformları tamamen küreselcilerin kontrolünde olduğu için gençler maalesef onların planlarını hedeflerini, kendi düşünceleri olarak kabul ediyor, içselleştiriyor. Bu anlamda Netflix, Exxen gibi platformlar konusunda karşı argümanlar geliştirilmesi,
A- Bu çok ağır ve genel bir ifade olmuş! Sosyal medya platformları kullanıcılarına herhangi bir yönlendirmede bulunmazlar. İçerik üreten ve paylaşanlar bizatihi kullanıcıların kendileridir. Sosyal medya platformları insanlar arsındaki iletişimin daha ileri boyuta taşımaya çalışırlar. Çok azında sorunlar elbette vardır, fakat bunlar ile mücadele asla karşı argüman ile olmaz ve bu şekilde bir sonuca varılması mümkün değildir. Bırakın karşı argümanı, devletler dahi bu platformlar ile başa çıkamıyorlar. Netflix veya Exxen gibi platformlara karşı çıkmak bize bir şey kazandırmaz, önemli olan insanların zararlı veya yararlı olanı izlemelerindeki seçmelerinde etkin olmak.
S- Gençlerin, Allah zaten merhamet sahibi, sonuçta hepimiz cennete gideceğiz çok kasmaya gerek yok diye düşünüyor olmaları ve rahatlığı ve günahı tercih etmeleri noktasında doğru adımların atılmasını sağlayacak davranış ve önerilerde bulunulması,
A- Bu nasıl yapılacak? Nasihat ile mi?
S- Sanal ortamda çok fazla zaman geçiren gencin, gerçek ile sanal ayrımı yapamaz hale gelmesi konusunda hayatın gerçekleriyle yüzleştirecek unsurların oluşturulması,
A- Eğer gençler sanal ortamda kendilerini mutlu hissediyorsa, para kazanıyorsa, alıverişini oradan yapıyorsa, dostları, akrabaları, arkadaşları ile o alanda görüşüyorsa, ayrıca dini konularda da orda bilgileniyorsa onları hayatın hangi gerçeği ile yüzleştireceksiniz? Hayatın gerçeği şu an sanal!
S- Sanal ortamda yaşanan zevkler veya üzüntüler gerçek olmadığı için ve oyunlarda defalarca yaşandığı için, duygular yalama oluyor ve gerçek hayatta mutlu olamaz, tatmin olamaz, hiçbir şeye üzülmez hale gelmelerinin tedbirlerinin alınması,
A- Bu maddeyi bir psikolog mu yazmış? Her oyunun sonuçta bir oyun olduğunu oynayan kişi zaten bilmektedir. Gerçek hayat denilen nedir? Eğer canlı iseniz ve ölmemişseniz yaşadığınız her an gerçek hayattır. Sizin sanal âlemde olmanız demek benliğinizden sıyrılıp başka bir kişi olmanız demek değildir. Bir oyunda kaybetme veya kazanma duygularının üzüntü veya sevinçleri, bahsedilen “gerçek hayatta” oynanan oyunlarda da vardır. Oyuna karşı olmak yerine, oyuncunun oyun ile olan bağını kontrol altına almasını sağlamak lazım. Tabii ki her şeyin faydalısı olduğu gibi zararlısı da vardır. Bizler kişileri var olanını faydalı olanına yönelterek ancak başarı sağlarız.
S- Sanal ortamda, oyunlarda kullanılan dil ve literatürün tamamen Batılı-Yunan mitolojik kavramlarından oluşması dolayısıyla kendi kavram dünyamızın oluşturulmasının sağlanması,
A- … Bizim hedefimiz insandır. İnsanın İslam ve iman ile tanışıp mutlu olmasını sağlamaktır. Günümüz dünyasında var olan teknoloji, sanayi, astronomi, tıp ve sosyal hayata dair kavramların kahir ekseriyeti Batı menşeli olup kiminin kökeni Latince ve kimi ise Grekçe’dir. Eğer bu düşünce doğru ise o takdirde onları da kullanmamak gerek. İslam evrensel bir dindir ve evrenselliğinin devamı için bu bakış açısından sıyrılmamız lazımdır. Tabii ki kendi medeniyetimize ait kavramların kullanıldığı oyunlar yapalım, yapmayalım demiyoruz fakat bunu bir kavramlar savaşına dönüştürmeden yapalım çünkü bu sempatiden çok antipatiye dönüşür.
A- Gençlik, Kur’an’da geçen konular ve söylemler çağımıza uymuyor, günümüz sorunlarına cevap vermiyor diye düşünüyor. Bu konuda gençleri ikna edecek fikri donanımların sağlanması,
*Batı dünyasındaki gelişmişlik, Müslüman coğrafyadaki keşmekeşlik, savaşlar, gençlerin Batı hayranı olmasına sebep olması konusunda fikrî mücadelenin verilmesi,
A- Bunu nasıl sağlayacağız, Batı’ya karşı düşmanca fikirler öne sürüp onların başarılarına karşı koyarak mı? Yoksa Batı’nın elinde olan sanayi ve teknolojiyi biz nasıl üretebiliriz düşüncesi ile mi? Bu mücadele salt fikrî olmaz, aynı zamanda onları güç yapan unsurları bizim de ele geçirmemizle olur.
S- Gençlere, ev, araba iş sahibi olmaktan ziyade kaliteli ve kendinin mutlu olacağı bir yaşam hayal etmelerini doğru bir davranış olarak sunulmasının sağlanması,
A- Bu, yanlış bir olgu ve bizim mahallenin ciddi sorunudur. Ahlaklı ve imanlı gençlik yetiştiriyoruz fakat kendi hayatını idame edecek sorumluluk bilincini onlara vermiyoruz. Sonrasında evlenen genç erkek veya kız dindar ama sorumluluklarını yerine getirmeyen bir yapı ile karşımıza çıkıyor. Unutulmamalı ki İslam, maddi ve manevi hayatı dengeleyen bir dindir. Namazını kılan, ahlaklı bir insan fakat ne işi, kabiliyeti ne de mesleği var. Bizim için hem dindar hem de bunun sonucu olarak sorumlu insana ihtiyacımız var. Gençleri hem dindar hem de iş alanında aynı doğrultuda yetiştirmeliyiz. Hem dünyevi hem de uhrevi hayalleri olmalı. Bu madde olmamış. Kaliteli bir yaşam sadece dindarlıkla olmaz.
S- Gençlere verilmek istenen mesaj, anlatılmak istenen konunun, dersin, Batılı düşünürlerden etkilenen ve onların fikirlerini savunan gençlerin fikirlerinin Müslüman düşünürlerden çalıntı olduğunu, kronolojik olarak fikirlerin ilk defa kim tarafından söylendiğini tespit edip, aşağılık kompleksinden çıkmalarının sağlanması,
A- Yani ben buna ne desem bilemiyorum… Bilim, teknoloji ve sanayi gelişimi insanlığın ortak mirasıdır ve bizim bu şekilde bir yargı ile yola çıkmamız zaten kompleksi baştan kabul etmemiz demektir. Biz ne diyoruz: Eseri ortaya koyan müellife değil ona bu imkânı veren ve sağlayan ilahi kudrete bak. O adamlar ilahi yasalara uygun çalışmış ve Allah da onların emeğini boşa çıkarmamış. İnsanlığın gelişimi birçok medeniyetten oluşan ve günümüze kadar aktarılan bilgi ve tecrübe üzerine ayakta durmaktadır. Bu bilgiler yalnız bir medeniyete ait değil, her medeniyetten gelenlerin karması ile sonuca ulaşılmıştır. Örnek olarak bir buluşu yapan veya icat eden kişi geçmiş gelişimin üzerine bir tuğla koyarak sonuca ulaşmıştır. Bu sebepledir ki bilimin Müslümanı, Hristiyan’ı veya dinsizi olmaz. Eğer bir fikir, bir düşünce veya bir icat insanlığın faydasına ise onun müellifi veya bulanın ne milliyeti ne de dini bizi ilgilendirmez. Bize düşen onu kendi değerlerimiz doğrultusunda kullanmaktır.
S- Arama kurtarma gibi gençlerin ilgisini çeken insani değerleri ön plana alan aktivitelerin yapılması.
A- Bunlar olsun, zaten var olan şeyler.
S- Hayalhanem, Sözler Köşkü gibi internette fenomen olabilecek sohbet edebilecek gençlere ihtiyaç olduğunu, bu konuda profesyonel çalışmanın yapılması,
A- Bu şekilde sırf karşı tarafa mesaj vermek ve dini argümanların çok bolca kullanıldığı kanallar bir zaman sonra bıktırır, hatta çok ters teper. Ben bir Müslüman olarak bu kanalları izlemiyorum; çünkü kafadan hedef belli karşı tarafın tezlerini çürütmek için kurulmuş youtube kanallarıdır. Bu şekil yapılmaz, elin oğlu bunu daha usturuplu yapmaktadır. Diyeceksiniz ki deist ve ateist kanallarda bu mücadele yapılıyor. Onların tek çıkar yolu bu bizim ise o alanda onlar ile horoz dövüşü ile gitmemiz yerine daha kaliteli çalışmalar yaparak biraz daha subliminal yapmamız lazım. Sürekli aynı tonda bir çalışma sıkıcı ve usandırıcı olur. Kanalda birçok mevzudan söz edersiniz ve arada bu konuları ele alırsanız bu daha başarılı olur. Söz edilen youtube kanallarını gençler yönetiyor; iyi yaptıkları şeyler olduğu gibi birçok hataları da var. Bu şekilde kanallar fayda yerine zarar da verir, bunların iyi hesap edilmesi lazım. Bu alanda yetişkin sosyolog ve psikologlar ile din uzmanlarından oluşan ciddi bir kadro olmadan bu iş geri teper ve tepiyor.
S- Güney Kore özentiliği konusunda sosyal medya çalışmalarının yapılması, bizim de böyle gündemler yapmamız ve gençlerin önüne koymamız konusunda çalışmaların yapılmasını istiyorlar.
A- Bu konudaki çalışmalar yukarıda söz ettiğim gibi çok profesyonel olmadığı sürece kesinlikle yapılmasın, bunu bize ağır sonuçları olur. Çünkü bizlerin bu mecradaki bakış açısı ile o mecranın bakış açısı çok farklı. Bunun için iyi bir proje ve yine günümüz teknolojilerindeki toplumları sevk ve idare eden sosyal araçları iyi bilen psikolog, sosyolog ve günümüzün dili ile konuşan din uzmanlarına ihtiyaç var, aksi takdirde sonuç hüsran.
GENEL OLARAK;
Yapılan çalışma karşıt eylemler ile sonuca ulaşma üzerine kurulmuş, tabii ki her maddesi değil. Günümüz teknolojisinin toplum üzerindeki etkisini göz ardı ederek hiçbir sonuca ulaşmak mümkün değildir.
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın