Diyanet'te Vekiller Neden İşsiz Kaldı?

• Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan vekil İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar neden işsiz kaldı?
• Fabrikalarda asgari ücretle çalışanlara devlet maaş ödeyecek,,,
• Vekil personelde İşsiz kaldığı süre içerisinde diğer işçiler gibi maaş alabilecek mi?
• Ülkede kriz yaşandığı bir süreçte farklı bir formül uygulanamazmıydı?

Bu soruların cevaplarını arıyoruz....

Diyanet İşleri Başkanlığında asli görevleri İmam Hatip ve Müezzin Kayyım olan, 26 şubat 2020 günü Gençlik ve Spor Bakanlığı KYK Yurtlarında manevi danışman olarak görevlendirilen 400’e yakın personelin görevlendirmelerine 25.03.2020 günü son verildi ve Camilerine geri döndüler. Aynı kadroda iki görevli istihdam edilemeyeceğinden vekil görevlilerinde görevlerine son verildi.

Personel (İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar) asli görevlerine rücu etti. Bu açıdan bakıldığında sorun yok. Fakat bu personelin yerlerine görevlendirilen vekillerin durumları hiç düşünülmedi sanırım. Yine üvey evlat muamelesi gördüler. Halleri önümüzdeki günlerde içler acısı. Onları gerçekten zor günler bekliyor.

400’e yakın vekil personel (İmam-hatip, Müezzin Kayyım) işsiz kaldı. Bu personelin çoğunluğu muhtemelen evli ve çocuklu olanlarda var.

COVID-19 salgınıyla mücadelenin yaşandığı Ülkemizde işyerlerinin büyük çoğunluğu çalışmıyor, bir çok işyeri çalışanlarına ücretsiz izin verdiler veya çalışanlarını işten çıkardılar. Önlerini göremedikleri için. Devlet, bu işten çıkarılan veya ücretsiz izne çıkarılanlara belirli miktarda maaşa bağlayacak.  Ne kadar? Bu süre içerisinde madur olmasınlar diye üç aylık maaş ortalamasının %’de 60’ını maaş olarak ödeyecek.

Diyanet’te vekil görev yapanların işlerine son verildi. Fahri personel işten çıkarılmadı ama ek ders alamayacaklar. Bu görevliler kriz geçinceye kadar hiçbir yerden iş bulamayacaklar. Görevine son verilen görevli, eşi ve çocukları madur olacaklar. Belki aç kalacaklar. Bunun sorumlusu kim?

COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye genelinde kamu kurumlarının tamamı üzerine düşen görevleri yapmaya çalışıyor.  Özellikle sağlık ekipleri ve Kaymakamlıklarda kurulan Kriz merkezi çalışanları. Şimdilerde Diyanet personeli Camiler yerine gündüzleri mahallelerinde bulunan 65 yaş üstü kişilerin ihtiyaçlarına koşturuyorlar, yatsı namazında 5 vakit ezan, sela ve dua hizmeti veriyorlar.

Aslından geneli ilgilendiren kararlar alınacağı zaman, benim düşündüğüm doğru mantığı ile alınmamalı. Peygamberimizin de her zaman tavsiye ettiği istişare ekipleri kurulsa ve sonuca göre karar verilse daha iyi olmaz mı?

Örneğin; Görevlendirme ile KYK’larda görev yapanların görevlerine son verilme yerine,

Bu arkadaşlar Kaymakamlıklarda kurulan Kriz merkezlerinde görevlendirilselerdi!

Vekil arkadaşlarında görevlerine son verilmez ve maduriyet yaşanmazdı.

Bizler her zaman kul hakkı, kul hakkı, kul hakkı…. Diye her alanda bahsediyoruz ama özeleştiri yapmak gerekirse kul haklarında neden biz daha dikkatli olamıyoruz?

Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ

Diyanetliler Platformu  Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ

Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ