Unutkanlıktan kurtulmak için

1- Zihnî melekelerimizi zorlayarak çalıştırmayı deneyebiliriz.

2- Dikkatimizi artırarak beynimizdeki hafıza merkezini ikaz eder, uyandırır ve canlı tutabiliriz.

3- Muvazeneli ve düzenli beslenerek beyin hücrelerinin muhtaç olduğu vitamin ve mineralleri yeterli olarak alabiliriz.

4- Yapacağımız rutin işlerimizi ehemmiyet sırasına göre planlayarak yapma alışkanlığı edinebiliriz.

5- Öğrenmemiz lazım gelen mühim şeyleri hafızaya işlerken kullanacağımız metod, iğne ve iplik çok mühimdir. Senaryolarla malumatları, bilgileri zihnimize iyice yerleştirebiliriz.

6- Stres, gerilim, sıkıntı, huzursuzluk gibi hafızamızın sağlıklı kullanılmasına mani olan her türlü tutum ve durumlardan uzak olarak yaşamaya çalışabiliriz.

7- Grip, nezle gibi basit hastalıklarda kullandığımız ilaçların bile hafıza kapasitemize tesir ederek unutkanlığa sebep olabildiğini aklımızdan çıkarmayalım. Bu şuurla ilaçlarımızı kontrollü kullanabiliriz.

8- Unutkanlığa çare olabilecek ve tavsiye edilen bazı duâları ezberleyip devamlı okuyabiliriz.

9- Havada hayalî resim ve şekiller çizerek gerginliği ve stresi azaltma hususunda hafızada bir canlılık oluşturabiliriz.

10- Gece yatağa yattığınızda günün kısa bir muhasebesini yapalım. Güzel hatıraları tekrar sakin bir kafa ile yeniden yaşamak, yaptığımız yanlışlar varsa onlarla alakalı kendimize yapabileceğimiz müsbet telkinler ile mes'uliyet şuurumuzu geliştirebiliriz.

"Bunları tecrübe ettiğimizde çok faydasını göreceğiz inşaallah" diye anlatıyor Dr. Nezih Berksoy ve devam ediyor:

Modern çağın hastalığı olarak kabul edilen unutkanlık, yediden yetmişe herkesin derdidir. Bilhassa gençleri daha çok etkilemektedir. Unutma ve hatırlama mekanizması; bugün dahi tam bilemediğimiz iki harikulâde hususiyetidir insanoğlunun. Unutma ve hatırlama hadisesi beynimizde küçük bir bölgenin sorumluluğunda. Çeşitli vasıtalarla alınan milyarlarca malumat, bilgi, adeta bu merkezdeki küçücük raflarda saklanarak gerektiğinde kullanılmak üzere hazır şekilde muhafaza edilmektedir.

Hatırlama hadisesi, hakikaten çok karmaşık işlemlerin devreye girmesine rağmen saniyeler içinde detayları ile gerçekleşmesinden dolayı anlatılamaz ve tam anlaşılamaz bir hadise olarak ele alınabilir. Çağımızın yorgun, bir o kadar da yoğun insanı; en çok unutkanlıktan yakınır durumdadır. Teknoloji kullanımı ve hızlı yaşama mecburiyeti yanında beslenmede yapılan hatalara, muhabbetsiz yaşama tarzına ve birde hareket azlığını eklediğimizde unutkanlığın sebeplerine inmiş oluruz.

Bilhassa gençlerimizdeki gelecek, iş ve aş endişesi - kaygısı yanında, yaşının verdiği hususiyetlerden kaynaklanan stres, yoğun çalışma temposu, uyku düzensizliği ve yorgunluk gibi sebeplerle unutkanlık adeta hayatın normal bir hali gibi kabul görmektedir.

Bu tür unutkanlıkları biz hekimler, umumiyetle masum, geçici unutkanlıklar kategorisinde değerlendiriyoruz. Elindeki kalemi veya cebindeki anahtarı arar duruma gelen bir gencin unutkanlığını başka bir beyin hastalığı ile açıklamak mümkün değildir. Gençlerde daha çok gördüğümüz unutkanlıklar zihnî performansımızla yakından alâkalıdır. Dikkat etme veya konsantre olma, anlama kapasitesini yeterli doygunlukta kullanabilme, hissi durumumuz, enerjik ve zinde olma halimiz, bedenen ve ruhen sağlıklı olma durumumuzla günlük basit unutkanlıklar arasında direkt münasebetler vardır.

Son yıllarda yapılan çalışmalarda gösteriyor ki daha önce 60'lı yaşlarda görmeye başladığımız unutkanlık şikâyeti, şimdilerde 20 -30'lu yaşlarda görmeye başladık. Talebelerin günlük hayatlarının bir parçası haline gelen imtihan ve imtihanlarla  alakalı stres, başlı başına bir unutkanlık sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Teknolojinin bize hediye ettiği elektronik cihazlar, mobil telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve internet kullanımı yanında, magnetik ve elektronik dalgalarında beyin hücrelerimizde yaptığı ciddi tesirler unutkanlık sebepleri arasında sayabileceğim başka mühim faktörlerdendir.

Edindiğimiz malumatları, bilgileri saklamak için hafızayı yormaya, zorlamaya gerek kalmaması da bir başka unutkanlık sebebidir. Şöyle ki: Bize hatırlatma vazifesi yapabilecek o kadar çok alternatifimiz var ki, artık hafızayı kullanma ihtiyacı hissetmez olduk. Kulağımıza küpe yapabilecek yada parmağımıza yüzük geçirebilecek ehemmiyette hatırlamamız lazım gelen şeyleri elektronik not defterlerine ya da alarmlı elektronik cihazlara kaydederek artık zihnimizi zorlamaz olduk.