2015 Yılı Din Görevlileri Haftası kutlu Olsun
0
1986 yılından itibaren 01-07 Ekim tarihleri arası Camiler Haftası, 2003 yılından itibaren de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Bizleri yaratan Yüce Rabbimizin emir ve buyruklarını içeren Yüce İslam dinini anlatma hizmetinde bulunan Din görevlilerimizin ve Diyanet camiamızın bu anlamlı haftasını kutlar hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.
1986 yılından itibaren 01-07 Ekim tarihleri arası Camiler Haftası, 2003 yılından itibaren de Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır. Bizleri yaratan Yüce Rabbimizin emir ve buyruklarını içeren Yüce İslam dinini anlatma hizmetinde bulunan Din görevlilerimizin ve Diyanet camiamızın bu anlamlı haftasını kutlar hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.
Resmiyette bir değişiklik olmamasına rağmen kutlanan bu haftadan Din Görevlilerinin isminin çıkartılarak 2014 yılında olduğu gibi 2015 yılında da Camiler Haftası olarak kutlanılmasını manidar buluyor ve yadırgıyoruz. Camilerde hizmet veren ve camilere anlam kazandıran Din Görevlilerinin ismini, bastırdığı afişlerden silen ve önemsemeyen yönetim anlayışı, Din görevlisini ihmal edip küçümsemiştir. Bu davranışlarından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetiminin söylemlerindeki samimiyetlerine de artık güvenmiyoruz.
Camiler Müslümanlıkta çok önemli ve kutsal mekânlardır. Camileri kutsallaştıran amacıdır. Bu amaç Bizleri yaratan ve yaşatan sayısız nimet ve imkanları bahşeden Alemlerin Rabbi Yüce Allah’ımızın anılması ve O’na ibadet edilmesidir.
Camiler Allah’ın evleri, oraya gelenler ise Mülkün sahibi olan Allah’ın (c.c.) misafirleridir. Nitekim insanlar için ilk kurulan Mabedin adı Beytullah (Allah’ın evi)’tır. Tevbe suresinin 18. Ayetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”
İçinde yapılan ibadetler ve sunulan hizmetlerle anlamını bulan, ihtiram gösterilerek inşa edilen camilerimiz Beytullah’ın şubesi olarak hayatımızda saygın yerini almıştır. Camiler okunan hutbeler, yapılan vaazlar ve sohbetler ile toplum ve fert hayatına olumlu ve pozitif katkıları ile aynı zamanda bir eğitim mekânı fonksiyonunu icra etmektedir. Camilerde Müminlere her türlü kötülüklerden uzak durmalarının yanında; her türlü iyilik ve güzellikler sergilemeleri, ana-babaya ve büyüklere saygı ve hürmet, küçüklere merhamet, yakınlara ve yoksullara yardımda bulunulması tavsiye edilirken, insani, milli ve kültürel değerler anlatılarak olgun ve kâmil konuma ulaştırmak hedeflenmiştir.
Türk Milleti Allah`a İmanını, O’na karşı olan saygısını ve hürmetini göstermek üzere camilerin mimarisini önemseyerek mükemmel eserler inşa etmişlerdir. İnancını mimarisine yansıtarak kültürümüzü caminin her bölümüne itina ile nakşetmiştir. İnşa edilen bu ihtişamlı mabetler sosyal ve kültürel hayatımızda önemli abideler olarak yer almaktadır. Bu eserlerde ibadetin dışında eğitim, sağlık, kültür, Hayri ve sosyal hizmetlerin sunulduğu bölümlerin de yer alması ile insana ve topluma hizmet amaçlanmıştır.
Bu anlayış günümüzde ruhunu kaybederek taklide dönüşmüştür. Camilerimiz Mimarisi ve görüntüsü ile manevi ve maddi ölçülerimizle uyumlu olmalı, Camiler para toplama merkezi olmaktan Din görevlileri de para toplama memuru olmaktan kurtarılmalı ve milletimizin tertemiz duygularıyla yaptığı fedakârlıkla toplanılan paralar da israfa ve harama bulaşmadan kullanılmalıdır. Günümüzde bazı camiler estetikten uzak olduğu gibi maddiyat öne çıkarılarak manevi tarafı ikinci plana alınarak inşa edilmekte ve yönetilmektedir. Cami inşaatı yapanlara ve ona rehberlik eden yetkililerimize Ecdadımızın inşa ettiği camilerdeki estetik ve görüntüsüne ibretle bakmalarını bu inceliğe dikkat edilerek inşa edilmesini tavsiye ediyoruz.
Camilerin ziyneti ve süsü, çinileri, avizeleri, halıları, mermerleri değil, insanları hak hakikat yoluna davet eden Din gönüllüleri Din görevlileridir. Camileri aydınlatan Din görevlisinin yetişmesine gereken ehemmiyeti vermeyen, liyakat ve ihlası yerine görevlendirilmesinde düşünce ve yakınlığını önemseyen bir anlayışın billboardlara, cami duvarlarına müftülük binalarına camilerle ilgili afiş astırması bir anlam ifade etmeyecektir. Ayrıca Hafta ile ilgili bastırılan ve asılması talimatı verilen afişlerin ücret karşılığında müftülüklere gönderilmesini ve mali imkânı olmayan müftülüklerin de zor durumda bırakılmasını da manidar buluyor ve bir ayıp olarak görüyoruz.
Aziz vatanımız güzel Türkiye’mizin en ücra birimlerinde milletimize zor şartlarda fedakârca hizmet sunan Din görevlisine ve verdiği emeğe saygı gösterilmesi bir zarurettir. Diyanet İşleri Başkanlarımızdan Ahmet Hamdi AKSEKİ yayınladığı genelgesinde: “Din görevlilerinin (hayrat hademesinin) Allah katındaki ecirlerinin azim, mesailerinin meşkûr olduğunda hiç şüphe yoktur. Onlar, hayatlarını camilerimizin lahutî ve nuranî sinesine vakfeyleyen bahtiyar ve Mübeccel bir zümre teşkil etmektedir. Hiçbir zümre, Allah’ın ve Peygamberin medh-ü senasına onlar kadar mazhar olmamıştır.’’ Beyanıyla Din görevlilerine saygı gösterirken motive ederek teşvikte bulunurken bu gün Diyanet İşleri Başkanlığı yönetimince, Din görevlilerinin isimlerin haftadan silinmesi ve hafta ile ilgili okutturulan hutbede bile Din görevlisinden bahsedilmemesi samimiyetsizlik ve saygısızlıktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Temel hedef ve vizyonunu; “Referans alınan saygın kurum olmak ve İslâm’ın itikadî ve amelî ilkelerini özümsemiş, eğitim ve kültür seviyeleri yüksek, kendisiyle ve toplumla barışık, beşerî ilişkilerde topluma öncü, muhatabını anlayan ve dinî sorunlarına pratik çözümler üretebilen, dinî ve ilmî verileri birlikte kullanabilen, söz ve davranışlarıyla örnek bir hayat sergileyebilen din görevlilerine sahip olmak” olarak belirlerken, Din görevlisini Cezalarla, hakaretlerle, suçlama ile önemsemeyerek başarılı bir din hizmeti verilmesi mümkün değildir. Sunduğu gözden ırak samimi hizmeti ile millet ve devlet arasında gönül köprüsü olan insanlarımıza doğumundan ölümüne kadar yüksünmeden hizmet veren, toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasında mihmandarlığı ile sosyal hayata katkı sağlayan, Diyanet İşleri Başkanlığının yüzünü ağartan kanaat önderi vefakâr Din görevlilerimizin sahipsizliği üzüntü verici ve kahredici boyuttadır.
Bugün uygulamalarda Din Görevlisi başarılı ve etkin Din hizmeti sunabilmek için samimi rehberliğe, Adil bir yönetime, empati ile yapılacak ilişkilere ve diyaloğa, kucaklayan ve motive eden bir anlayışla yaklaşıma, Amirlerince başarılarında takdir edilerek teşvik edilmeye, başarısızlığında onuru incitilmeden yalnız bir ortamda örneklerle uyarılmaya, kısaca sevgiye, saygıya ilgiye muhtaç ve hasrettir.
Diyanet çalışanlarının ilkeli, kararlı ve sorumlu sendikası olan Türk Diyanet Vakıf-Sen, Diyanet çalışanlarının ve Din görevlilerimizin yarınlara umutla, güvenle ve huzurla bakabileceği bir ortamın hazırlanmasına katkı sağlamaya devam edecektir.
Kutladığımız Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın, Din görevlilerimize, Diyanet çalışanlarımıza ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz, Yüce dinimiz İslam’a ve milletimize hizmetkârlık yapıp Din Hizmeti sunup vefat etmiş hocalarımıza Yüce Allah’tan (cc) rahmetler niyaz ediyoruz. Bütün görevlilerimize başarılar diliyoruz, yıllarca görev yaparak emekliye ayrılmış görevlilerimiz ile şu anda bin bir türlü sıkıntılara katlanarak görev yapan vefakâr görevlilerimize sevgi, saygı ve selamlarımızı sunuyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 10.10.2015
TÜRK DİYANET VAKIF-SEN GENEL MERKEZİ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın