Diyanet Logosu Ne Anlama Geliyor?
KISA YAZILARDiyanet İşleri Başkanlığına ait logo, yıllar önce, o günkü teknikle tasarlanmış olmasına rağmen, halen dinamik olma özelliğini başarıyla sürdürüyor. Tasarımı yapan sanatkarın kim olduğunu bilmiyoruz ancak, hakkını teslim etmek gerekirse, birçok ifadeyi üç karakter üzerinde bir araya getirerek, kurumu ustaca ifade etmeyi başarmış.
Diyanet İşleri Başkanlığına ait logo, yıllar önce, o günkü teknikle tasarlanmış olmasına rağmen, halen dinamik olma özelliğini başarıyla sürdürüyor. Tasarımı yapan sanatkarın kim olduğunu bilmiyoruz ancak, hakkını teslim etmek gerekirse, birçok ifadeyi üç karakter üzerinde bir araya getirerek, kurumu ustaca ifade etmeyi başarmış.
Logo hakkında daha önce yapılmış farklı yorumlar söz konusu. Bunlar arasında en yaygın olanı, Kufi hat ile aynalı yazı sanatı (Karşılıklı, müsenna) kullanılarak, Arapça ‘El-Hakk’ الحقyazdığı düşüncesidir.[1] İsabetli bir yorum olduğu düşünülebilir. Ancak biz burada logoyu bu görüşten farklı olarak dört ayrı yorumla ele alacağız.
‘Diyanet’ Arapça bir kelime olup, dinle ilgili, din işleri anlamlarına gelir. Dolayısıyla logoda İslam Dini’nin kaynağı olan Kur’an-ı Kerim harfleri yani Arap alfabesi kullanılmıştır. Hat sanatı olarak da ‘Kufi’ (köşeli) hat tercih edilmiştir. Arap alfabesi sağdan sola doğru yazılır. Biz de logoyu yorumlarken bu sırayı takip edeceğiz.
a. İlk yorumumuza Arapça ‘Diyanet’ kelimesini okumakla başlayalım:
-
Logonun en sağında Arapça ‘Dal’ harfi yer alır. Kufi hat tarzında gayet açık ve net olarak resmedilmiştir. Bu ‘dal’ harfi ‘diyanet’ kelimesinin ilk harfini oluşturur. Ortadaki küresel simgeyi, ‘diyanet’ kelimesinin ikinci harfi olan ‘Ya’ olarak okuyabilmek için tersten görmek gerekecek. Bu karakterde hem ‘Ya’ harfi, hem de ona bitişik üçüncü harf olarak ‘uzatan elif’ harfi dairesel biçimde işlenmiş olduğunu görüyoruz. Yine aynı karakteri 90 derecelik bir açıyla yan döndürdüğümüzde ‘diyanet’ kelimesinin dördüncü harfi olan ‘Nun’ harfini okuyoruz. Ortadaki aşağıya doğru inen dikey uzantı ‘nun’ harfinin noktası sayılır ki, ‘Rik’a’ hat sanatında noktalar çizgi ile ifade edilmektedir. -
‘Diyanet’ kelimesinin son harfi olan ‘Kapalı Ta’ (Ta-i Te’nis) bu karakterde ifade edilmiş.
b. İkinci yorumumuza gelince, bu logoda, Türkçe simgeler Arapça dizaynla adeta yoğrulmuş diyebiliriz. Zira, söz konusu karakterler resmedilirken her iki dilin harflerini yansıtacak şekilde çalışıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla logoda aynı zamanda ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’ kelimelerinin baş harfleri bulunmaktadır.
Logonun soldan ilk karakteri olan küçük ‘d’ harfi ‘Diyanet’ kelimesinin ilk harfidir. Logonun ortasında bulunan küresel karakterin içerisinde, ‘İşleri’ kelimesinin ilk harfi olan ‘I=İ’ harfi yer alır. Logonun sağında yer alan küçük ‘b’ harfi ise ‘Başkanlığı’ kelimesinin ilk harfidir.
c.
4.
Bütün bu yorumlara dayalı olarak ifade etmek isteriz ki, logo gerçekten güzel tasarlanmış. Bir Arap atasözü şöyle der: “Mana-i şiir, fi batn-ı şair”, yani, “şiirde kastedilen mana şairin iç dünyasında gizlidir.” Belki rumuzlar için de aynı şeyi söylemek gerekir. Öyle ya da böyle, yukarıdaki yorumlarla taşlar yerine oturuyor sanki.
Siz ne dersiniz?
M. Emin GÖKTEPE
[1]https://www.erolkara.net/2019/11/diyanet-logosunun-aclm-nedir.html
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ İÇİN TIKLAYINIZ
Diyanet Duyurular Sayfamız için TIKLAYINIZ
Diyanetliler Platformu Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
Dini Haberler Grup sayfamıza katılmak için >>> TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
İsrail-İRAN SAVAŞININ PERDE ARKASI
Köşer Yazarımız A. Raif Öztürk " İsrail-İRAN SAVAŞININ perde arkasındaki, sinsi planları yazdı"
N’olur, duyun bu çığlıkları artık
A. Raif Öztürk gündeme dair Köşe yazısı...
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.