BİR İYİLİK MEDENİYETİ OLARAK İSLAM
KISA YAZILARMustafa Saylak'ın Kaleminden: "BİR İYİLİK MEDENİYETİ OLARAK İSLAM"
İslam dini her iyiliği sadaka olarak görmüş ve herkesin yapabileceği türden iyilikler bulunduğunu haber vermiştir. ( Buhari, zekat, 30.) Bundan dolayı iyilik; kültür ve medeniyetimizi şekillendiren değerlerin en önemli unsurudur. İslam’ın, varlığa, insana ve ahlaka bakışı iyilik temelinde olmaktadır. Rasulullah (sav) “Allah’ım! Yaşamayı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi kıl. Ölümü de benim için her türlü kötülükten kurtuluş vesilesi yap.” (Müslim, Zikir 71.)Diye dua ederken iyilik için yaşamayı, bir varoluş sebebi olarak bildirmiştir.
İslam’ın Gayesi; rahmet, mağfiret, arınma, takva ile eğitilmiş, beşeri arzu ve hırslarının egemenliğinden kurtulmuş, hür irade sahibi medeni insan yetiştirmekdir. Aynı zamanda, iyilik; hayır ,kerem, alicenaplık, maruf, mürüvvet, diğer kamlık, yardım eli uzatmak, birileri açken tok yatmamak, insanlığın huzur ve mutluluğu, birlik ve dirliği için dua etmek, var olanı paylamak,gönül köprüleri kurmak ve gönül coğrafyaları oluşturmaktır.
İslam’ın; ihsan, lütuf, gurbet, medeniyet, hasenat ve kültürünü, adaletini, ahlakını, ihlâsla olgunlaşan güzelliğini, bütün insanlıkla paylaşmak iyilik’dir. İyiliğin kişinin kendisine, Rabbine, dinine, ailesine, akrabalarına, yoksullara, kimsesizlere, evsizlere, mültecilere, sokak çocuklarına, yetimlere, yaşlılara, kuşlara, ağaçlara, hayvanlara, bütün insanlara, mahlûkata, yeryüzüne, gökyüzüne ve bütün eşyaya yapılması gerektiğini İslam bize bildirir.
Sadaka; verme eylemi ile ilgili olduğu gibi, aynı zamanda deruni ve ahlaki çağrışıma da sahiptir. Bu bağlamda sadakayı sadece maddi bir yardım olarak anlamak ve anlatmak yeterli olmaz. Bu eylemin içinde; sadakat, samimiyet, adalet ve hakkaniyet vardır. Sadaka; servet sahibinin, kendisine, topluma ve rabbine karşı içtenlikle ortaya koyduğu bir davranış olduğu gibi, toplumda adaletin ve hakkaniyetin tesisini de hedeflemektedir. Asıl amaç rıza-i baridir. Bu durum toplumda ki iyilik halkalarının genişlemesini, kuvvetlenmesini, kardeşlik foksiyonlarının daha canlı, daha anlamlı hale getirilmesini temin eder. Bunun içindirki peygamberimiz (s.a.s) ‘’Her canlıya iyiliğin mutlaka bir sevabı vardır’’buyurmaktadır. (Buhari, Musakat, 9.)
Peygamberimiz (s.a.s) ‘’iyiliği insanın kendi vicdanında, iradesinde aramasını bilmesini ister’’.Rasululah “ iyilik gönlü huzura kavuşturan ve içine sinen bir şeydir. Kötülük ise gönlü huzursuz eden ve içinde bir kuşku bırakan şeydir. Velevki insanlar başka şeyler söylesin.” (Darimi, Buyü 2.) Bu bağlamda Allah’ın bize bahşettiği vicdan; karar noktasında bizi iyiye ve güzele yöneltecek, iyi duygularımızı yüceltecek ve iyi davranışlarımızı artıracak sağlam bir duygudur.
İslam medeniyetinde iyilik; maddi boyutunun yanında, iman, İslam ve ihsan balgamında değerlendirilmelidir, İhsan mertebesinde bir imanla gönül dünyamızı aydınlatarak, davranışlarımızı, zihnimizi ve gönlümüzü iyilikle yoğurmaktır. Zekât, sadaka ve infakla boyutları ile ibadetlerimizi, hak, adalet, merhamet gibi değerlerle derunumuza işleyen yönüyle ahlakımızı, toplumu iyilikle buluşturarak insanlığa ‘’iyilik ufku’’ açmaktır.
Bu gün İslamın; iyilik idalinin zedelendiği, ırkcılıkğın, mezhepciliğin, bölgeciliğin, savaşların, işgallerin, soykırımların, ihtilallerin, şiddetin, sömürgeciliğin, hat safhaya çıktığı, dünyamızda; İslam alemi önce değer ve kavramları ile nasıl bir irtibat kurduğunu yeniden gözden geçirmelidir. Sonrada bütün insanlığa karşı iyilik teklifini yenilemek ve güncellemek zorundadır. Unutulmamalıdır ki mü’min için iyilik ve güzellik olmazsa olmaz bir hayat tarzıdır. Mü’min iyiliğin güzelliğin içinde yaşar. Bu anlam sevgili Peygamberimiz (SAV) ifadesiyle “ Mü’min bir iyilik yaptığında sevinen, bir kötülük yaptığında da üzülen kimsedir.” (İbniHanbel 4.399)
Mustafa SAYLAK/ İl Müftülüğü Eğitim Uzmanı
İlginizi Çekebilir
N’olur, duyun bu çığlıkları artık
A. Raif Öztürk gündeme dair Köşe yazısı...
Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Köşe Yazarlarımızdan A. Raif Öztürk'ün gündeme dair yazısı. Yılbaşına, yılsonuna değil, YOLUN SUNUNA odaklan
Şeflerin Çilesi
Yılların birikimi tartışılmaz tecrübeleri ile kurumların olmazsa olmazı şeflerin bu haktan istifade edebilmeleri ve mahrumiyetlerinin giderilebilmesi için yetkililer acilen onları da bu yasanın kapsamına dahil etmelidir.
MEVLİDİ NEBİ
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
CAMİLER HAYATIN MERKEZİDİR
O kutlu mekânlar, sadece, dedelerin, babaların, ihtiyarların, ellerinden tutup evlerine götürmek için önünde beklenen; üç Cumayı geçirmemek için, cuma günlerinin takibinin yapıldığı, bayramdan bayrama, teravihten teravihe, kandillerden kandillere uğramak mecburiyetinde hissettiğimiz yerler de değillerdir.
Hırslı Değil Azimli Çocuklar Yetiştirmeli
Günlük hayatımızda sürekli birileri ile yarıştırılmaya alıştırılmış çocukların, büyüdüklerinde de arabalarının markasını, gittikleri yerleri, ilişkilerini, başarılarını ve hatta ebeveynliklerini yarıştıran kişilere dönüşebildiklerini görmüşüzdür.