Emrah Topcu

Emrah Topcu

Mail: emrah.top.cu@hotmail.com

Yeni Yılın Götürdüğü…

Biz mü’minler bir Allah’a inanırız. Allah vardır ve onun dışındaki her şey mahlûkâttır yani Allah’ın yaratmasıyla var olmuşlardır. Bu mahlûkâtın en şereflisi Hazreti Peygamber -sallallahu aleyhi vesellem- efendimiz’dir. Ve ondan sonra diğer peygamber efendilerimiz gelir, melekler gelir ve irade sahasında “ahseni takvim” ile ( en güzel surette ) yaratılan insan gelir. O “esfele safilin” (aşağılar aşağısı) ashabından olmadıkça ve nefsinin, şeytanın şerrine karşı gelip yol alırsa bir melekten dahi üstün olabilir Allah’ın izniyle. İşte bu insan, tevhidi hayatına egemen kılmaz ise başka kurtuluş yolları, başka dinler ararsa Cenab-ı Allah’ın şu ayeti kerimesinde bahsettiği kimseden olmaz mı?
                                  “وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ د۪يناً فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُۚ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ “

“Kim İslâm’dan başka bir din arama çabası içine girerse, bilsin ki bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o âhirette ziyan edenlerden olacaktır.”[1]

O halde bir Allah’a inanan O’nun Hatemül Enbiya –son peygamber- olan Rasûlüne inanan ve peygamberlerine, kitaplarına, meleklerine, ahirete, kazaya kadere inanan bir müslüman nasıl olur da bu inanç bütünlüğünü inkar eden bir topluluğa benzemeye çalışır?

Malumunuz Hazreti İsâ aleyhisselâm efendimiz, Allah’ın peygamberlerinden bir peygamberdir. Ulu’l Azm peygamberlerdendir o,[2] başımızın tacıdır lâkin biz onu peygamber olarak biliriz başka türlü bilmeyiz ama bir Hristiyan için -teslis inançları gereği- Hazreti İsâ efendimiz bir peygamber değil, haşa Allah’ın oğludur.[3] Böyle tehlikelidir işte bu inanç hal böyle olunca inanışlar, kültürler de buna göre şekil alır. Bir kavimi saptıran en önemli unsur tevhid anlayışından sapmalarıdır. Biz Allah’ı birlemeyen, son peygamberi Hazreti Muhammed’i tanımayan bir topluluğu nasıl da alır baş tacı yaparız? Onların belirledikleri düzende onların sevinçlerini paylaşırız? Millet olarak seviniyoruz yeni bir yıla giriyoruz, yeni bir sene; bu sene bize iyilikler, mutluluklar getirsin diye nâmeler atıyoruz ama kafamızda bir noel şapkası evimizde, iş yerimizde bir çam ağacı, penceremizde bir noel baba oyuncağı varsa bu yeni yıl bizden hayırlı geleceğimizi, dualarımızın kabulünü, rızkımızın bereketini, aile saadetimizi alıp götürmeye gelmiştir. Hem bu kadar müslümanız kaç defa hicri yılbaşının gelmesiyle sevindik, mutlu olduk? Muharrem ayı girdi diye etrafımıza bizim olanıduyurmadık. İslâmi takvimimiz evimizde duruyordu oysa yazıyordu hicri yılbaşı diye onca dini gün de orada yer alıyordu. Ama biz yeni yılı, sevgililer gününü, anneler-babalar gününü adımız gibi biliriz.

Yanlış dua ediyoruz ayet-i kerimede buyrulduğu gibi:

“İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok acelecidir.”[4]

İnsan, Allah (c.c)’dan, cennet, rıza, rahmet, azaptan emin olma vs. gibi hayırları talep ettiği gibi şer olan şeyleri de istiyor. Nitekim ceplerimizde piyango bileti, tabaklarımızda kuruyemiş, çeşitli mezeler içecekler ile televizyonun karşısında süslü evimizde yeni yıl hayırlı olsun diyebiliyoruz kendi kendimize. Lâkin bu yeni yıl nasıl bize hayır getirebilir ki? Kudreti olmayan 4 rakamlı bir zaman algısı –yıl- bize ne fayda verebilir ki? Bize hayrı verecek olan Allah Teâlâ’dır. O halde elimizde tesbih ile kurulu seccademizde, Rabbimize yakarmamız gerek hayırların feth’i şerlerin def’i için. Yoksa bu yeni yıl bize hiç de yeni yıl olmayacaktır 10 sene önce neysek şimdi de oyuz. Bir şeylerin değiştiğini görelim hayır namına hayatımızda. O zaman anlarız ki yeni yıl bu sefer bizden bir şey götürmeyecek iyilikler, güzellikler getirecektir. Son olarak bazı kimseler şöyle diyebiliyor biz noel kutlamıyoruz ki, yeni yılı kutluyoruz. Ee tamam da o halde yeni yıl kutlamalarında sokaklarda şampanya patlatıp, kadınlı erkekli hoplayıp zıplayan bu insanlar Hristiyan mı, tekel bayilerindeki bu içki satışlarındaki rekor da nereden geliyor? “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır..”[5] Buyuruyorken Efendimiz;

O gün gayr-i müslimden daha beter olan bir Müslüman haya etmeden ben nasıl da noel kutlamıyorum diyebilir bu halde? Kendimizi kandırmayalım haramın azı çoğu olmaz bilelim. Piyango parasıyla (haram parayla) hayır yapılmaz bilelim. Bir litre sütün içine bir damla benzin damlatılsa o sütü kimse içmez bilelim. O halde yeni yıl, yeni yıl naraları atacağımıza ben bir yıl boyunca ne yaptım, ne kadar sevap işledim, neler öğrendim, ne kadar kitap okudum, namazlarımı düzenli kılabildim mi, bu yıl da Elhamdülillah kimsenin hakkına girmeden geçti mi? diye nefis muhasebesi yapmak lazımdır. Hayırla kalınız.

 

[1] Âl-i imrân, 2/85

[2] Yüksek azim ve sebat sahibi, derece olarak diğer peygamberlerden daha üstün olduğu düşünülen peygamberlere verilen isim. “İşte bu peygamberlerden bir bölümünü diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derecelerle yükseltmiştir.” (Bakara, 2/253)

[3] Bkz. “Teslis”, TDV İslam Ansiklopedisi, 40. Cilt, s.548-552

[4] İsrâ, 17/11

[5] Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031

Facebook Yorum

Yorum Yazın