Tesettürden Haz Etmeyen Bir Yobaz!..    

 " Mü'min erkeklere söyle, bakışlarını ( yasak) olandan çevirsinler ve iffetlerini korusunlar; tertemiz kalabilmeleri için en uygun davranış şekli budur, unutmasınlar ki Allah, ortaya koydukları her bir şeyden haberdardır." ( Nûr sûresi; âyet 30 ) 
     " Mü'min kadınlara da söyle, bakışlarını ( yasak) olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, cazibe ve güzelliklerini, bunlardan görünen kısımlar dışında , ( kamuya) açmasınlar; bunun için de, başörtülerini yakalarının üzerine sıkıca tuttursunlar; cazibe ve güzelliklerini yalnızca kocalarına, babalarına, kayınbabalarına, oğullarına,  üvey oğullarına , kardeşlerine, erkek kardeşlerinin oğullarına , kız kardeşlerinin oğullarına, kendi ( evlerindeki) kadınlara, meşru şekilde malik oldukları kimselere, ya da emirleri altındaki  cinsel arzudan yoksun erkek hizmetlilere, veya kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklara açabilirler; bir de yürürken, gizli olan ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını vurmasınlar. Sizi ey iman edenler! Topyekûn günahları terk edip Allah'a yönelin ki, mutluluk ve kurtuluşa erebilesiniz." ( Nûr sûresi, âyet 31 ) Ne yazık ki, Osmanlı'nın son devirleri ile, Cumhuriyetin  bütün yılları bu tür densizliklerle, baş örtüsü düşmanlığı ile, aziz Kur'an'a irtica  iftiraları ile, Allah'a kullukta bulunanları yobaz şeklinde tavsif ederek geçmiştir  ve geçecektir. 
      Çünkü,  bu din düşmanı nesil, " Yat yat uyu, uyu uyu yat" fişlerinin uyuttuğu, uyuşturduğu, uyuzlaştırdığı bir nesildir. Bunlar için hayat, yeme, içme, haz alma, ve sonrasında ise Nihilizm düşünceinden ibarettir. 
       Bu zihniyet mensupları,  öldükleri zaman, ahiret ile, uhrevi alemle bir irtibatları bulunmadığından dolayı, arkalarından bir mevlid okutulur, yakınları bu sebeple görevlerini yapmanın neşesi ve rahatlığıyla yaşamlarına devam ederler. 
     Bunların ağa babaları da aynı şekilde Mecliste haykırıyor, baş örtülü bir bayanın dışarı atılmasını salık veriyordu. Bilmem ki, şimdi mana aleminde nasıl cevap vermektedir?  Belki de, sen İslam'ın tesettür emrine meydan okuduğun için burada, bu alemde bu adama haddini bildirin denilmektedir. 
     Böylesi bir çağdaş yobazda tıpkı onun gibi olacaktır. Bu çağdaş yobaza göre, dindara, dindışılıklara, prim verirsen alkışlar, komünistlik yaparsan "aferin" alırsın, dine, dindara ne kadar küfredersen " bravo" ödülü ile ödüllendirilmiş olursun. 
     Halbu ki, yer yüzünde, yaşamış olduğumuz alemde komünizm bitmiş, Maoculuk iflas etmiş, sosyalizm nihayete ererek sükut bulmuştur. Hal böyle iken, sen nasıl olurda, dini bütün hanımlara, tesettürlü insanlara hücum edersin, bir hakime hanımın bile örtünmesini, tesettüre girmesini kabul etmezsin!.. 
      Bu tip zihniyet mensupları herkes gibi ölecek, bu dünyada baki kalmayacaktır. Kendileri inanmasalar bile, bizler Müslümanlar olarak inanıyoruz ki, bu dünyanın bir hesap verme, bir hesaba çekilme meydanı, alanı olacaktır. 
        Madem ki, Allah'ı inkar ediyorsun, tesettürü, örtünmeyi kabul etmiyorsun. Bu haller muvacehesinde, gel şu ölüm denilen vakıaya bir çare bulda, ölümsüzlük iksirini içmiş ol. Ama, ne kadar inkar edersen et, ne kadar yaşarsan yaşa, nihayetinde bu ölüm denilen gerçekle yüz yüze geleceksin ve ölürken başında bir " Yasin" ile okuyacak insan bulunmayacaktır. 
     Netice olarak;
     Bu aziz milletin dinine, inancına, kutsalına saldırmanın, hücum etmenin bir anlamı yoktur. Bu aleme, senin gibi nice mülhidler, madrabazlar, münkirler gelip geçtiler, neticede " cehenneme zümera" olarak bu dünyadan göçüp gitmiş oldular.
       Dolayısıyla, sen, gel aklını kullan, şayet aklın, düşüncen, düşünce kabiliyetin var ise!.. İnsan olmaya çalış!.. Sair mahlukat gibi, ye, iç, nefsini körelt gericiilğinden vaz geç.. 
     Çünkü, dünya, sadece yeme, içme, çiftleşme yeri değildir. İnsan için, ailen için, milletin için bir şeyler yapma, iz bırakma alanıdır. Tesettür, örtü, hanımın süsüdür, kim isteye bilir ki? hanımın cilbab, anadan üryan şekilde gezmesini, onun bunun çirkin bakışlarını üzerine çekmesini? 
     Bir milletin yükselmesi, ileri hamleler yapması, tesettüre isyan etmekle, örtüyü inkarla değildir. İlim, bilim, teknik, teknoloji, felsefe, galaksilere yürüyüşle mümkündür. 
      Bilhassa, senin gibi kefere ve fecereler, insanlık için, insanlığın selameti içinde yürümüş oldu da, dindar nesilmi, örtülü insanlar mı önünü kestiler? Yazık ve yine yazık!.. Tesettüre, örtüye direnmek hayvaniliktir, hayvaniliğin yayılmasını istemektir. Zinanın, fuhşun, filörtün, sübyancılığın, homoculuğun yayılması demektir!..
     Rabbimiz!.. Akıl fukaralarına akıl, düşünce mekazinzmalarını kaybetmişlere düşünce lütfetsin!... Selam ve dua ile...
     Şerafettin Özdemir