Terör Olaylarında Yabancı Varlıklara Dikkat Etmeliyiz

Dün olduğu gibi, günümüz dünyasında da ülke bütünlüğümüzü, millet birliğimizi bozmak, parçalamak için tertip edilen tuzakları, hileleri ve desiseleri iyice bilmek zorundayız..

Ülke ve millet düşmanları; sürekli fırsat kollamakta, içten içe bozgunculuk çıkarmak için her türlü dalavereyi mubah görmektedirler.

Örneğin, iki aya yakın bir zaman " Afrin" mücadelemizde ve cihadımızda görmüş, yaşamış olduk ki, askerimiz, sadece görünen, bilinen hasımlarla, düşmanlarla çarpışmış değildir.

Batı ülkeleri ve milletleri içerisinde, kendilerini; Türkiye düşmanları üzerine endekslemiş öylesi teröristlerle karşılaşmış, yüz yüze gelmiş, görmüş olduk ki, taa dünyanın bir ucundan kalkıp gelerek, askerimize kurşun sıkmışlardır.

Su uyur, düşman uyumaz!..

Afrin'daki mücadelemiz sırasında şahit olduk ki, yanı başımızdaki komşumuz Yunanlılar, hemen vaziyet aldılar, fırsat kollamaya başladılar ve kıyı bölgemizdeki bir adacığa bayrak dikmeye, millet moralini bozmaya çalıştılar!..

Hal böyle iken, Yunan içlerinde, terör örgütlerinin kamplarının bulunduğunu, bize karşı yetiştirmek için eğitim yaptırdıklarını bilmekteyiz.

Güney Kıbrıs Rum bölgesi, boş duran, mes'elelere alık alık bakan bir küçük ülke değildir. Haber toplama ağları ile, ajanları ile, teröre destekleri ile, yaman bir Türk ve Türkiye düşmanıdırlar!..

Diğer süper güç geçinen Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD'de öyledir. Her imkanı değerlendirirler, fırsat kollayıp, ülkemiz içerisinde ajan faaliyetlerinde bulunmayı milli görev bilirler. Örneğin;

İzmir'de, tutuklu bulunan Pastör Brunson, niçin içeride tutulmaktadır? Yıllardan beri, ülkemiz içerisinde ajan faaliyetlerinde bulunmuş, din maskesi altında entrikacı, mes'eleleri ajita edici insan yetiştirmiş, yetişen ajanlarının da ellerine " İncil" vererek ülkemiz içerisinde faaliyetlerde bulunmuşlardır.

En sonunda, güvenlik güçlerimiz, uyanık, bilinçli görevlilerimiz böylesi bir sahtekarın eylemlerini tesbit ederek, yakalanmasına, mahkemeye çıkarılmasına sebep olmuşlardır.

Ama, gelin görün ki, sarı kafalı adam Donald Trump, bu işe canı sıkılmış, bir pastörün böylesi işler yapmayacağını söylemiştir..

Lakin, aynı adam Pensilvanya'da tutmuş olduğu bizim Pastörü (!) kat'iyyen gündeme almamaktadır. Halbu ki, bizim pastör, bizden kaçan hain insan, ne İsalık, ne Musalık, ne Zerdüşti, ne de Müslümandır,

Bunun işi gücü, milletleri soymak, para dilenmek, dilenmiş olduğu, toplamış bulunduğu paraları karanlık, mahiyeti bilinmeyen örgütü için kullanmaktır.

Netice olarak;

Terör vak'alarında, mutlaka bir dış el, dış parmak olduğunu unutmamalıyız. Bunları dün gördük, bu günde aynen yaşamaktayız.

Orta Doğu ülkeleri, yani Araplar, durup durur iken, hemen Osmanlı'dan kopmadırlar. Önceleri, bunun alt yapısı Batı ülkeleri tarafından hazırlandı ve sonra da sahneye konularak, Arap aleminin bizden kopmasına, cetvel devlet kurmalarına sebep oldular.

Bu günde aynısı tezgahlanmaktadır. Bakıyorsunuz, iyi niyet elçisi, pastör, din adamı kılığında ama, gelin görün ki, ülkemiz ile, kendi ülkeleri arasında kültür köprüsü olacaklarına, düşmanlık meydana getirmek için her türlü düzen ve tertibi sinsice icra etmektedirler.

Bunun canlı şahidini görmek isterseniz, Afrin'da; askerimiz kurşunları öldürülen, Batılı teröristleri düşünmemiz yeterli olacaktır..

Rabbimiz!.. Bu aziz millete, daima bilinç, uyanıklık, samimiyet lütfeylesin. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir