Safiye Çetinkaya

Safiye Çetinkaya

Mail: safiyecetinkaya-@hotmail.com

SÖZLERİMİ YABANA ATMAYIN

Arada bir yabancı gazetelerin kıyıda köşede kalmış, pek dikkat çekmeyen yazılarını okurum.

Son bir yıldır bu yazılarda gözlemlediğim

iki ana konu var işlenen.

-İnsanlar çok çoğaldı ve dünya bu yükü kaldıramıyor. Nüfusun azaltılması gerekiyor.

-Dünya da yeni bir salgın hastalık olabilir ve milyonlarca insan ölebilir.

-Buzullar eriyor ve bu buzulların içindeki 30 milyon yıl öncesine ait virüsler canlanıyor. Su akıntılarıyla kıtalara ulaşacak bu virüsler. Vs vs...

Bu yazıları oldukça sık görüyorum.

Sizce üst akıl denilen baronlar neyi planlıyor?

Bill Gates bir tıp kongresinde;

"Yaklaşan ölümcül bir virüsün altı ay içinde 30 milyon insanın ölümüne sebep olacağını" söylüyor.

Sizce ne demek istiyor?

Yeni virüsler ürettiklerini ve bunlar ile insanlığı azaltmak istediklerini açıkça söyleyemeyip,

"Salgın olacak" diyerek insanların alt belleklerine bunu yerleştirmeye mi çalışıyorlar acaba...

1980'de hala kim tarafından dikildiği belli olmayan Amerika'nın Georgia eyaletine dikilen ve rehbertaş anıtı olarak bilinen o devasa anıtın üzerine;

"İnsan nüfusunu 500 milyona indirin" yazısı acaba boşuna mı yazıldı.

Nüfusu azaltmak için neler yapabilirler?

Farz edelimki Amerika ya da İsrail Ortadoğu ülkelerine veya bize nükleer bir saldırı yaptı.

Bunun sonuçları nasıl olur?

Nükleer bir patlamada havaya karışan zehir rüzgar ile ilk önce çevre ülkelere yayılır.

Doğal olarak bu durumdan ilk etkilelen İsrail olacaktır. O nedenle geniş çaplı bir nükleer saldırı yapamazlar.

Hani hepimiz biliriz Ukrayna'da ki Çernobil patlamasını. 10 Bin kişi ölmüştü ve rüzgarlarla zehirli gazlar bizim Karadeniz'e kadar yayılmıştı ve hala etkisini yaşıyor insanlarımız.

Yani nükleer saldırılar kimlik ayırt etmiyor.

Ama virüsler, salgın hastalıklar kimlik ayırt eder.

Şöyle ki; laboratuvarda bir virüs üretirsin ve bu virüsün aşısını kendine saklarsın.

Kimseler bilmez.

O virüsü istediğin ülkeye yayarsın.

Kendi sınır kapılarını, hava yollarını virüsün yayıldığı ülkenin insanlarına kapatırsın.

Basında ise sürekli sanki kendi ülkeleri de virüsle boğuşuyormuş gibi bir algı oluşturursun.

Sonra elini yormadan seyredersin insanların ölümünü.

Yapmak istedikleri ve yapmaya başladıkları tam da bu.

Savaşlar ile insanları açlığa, vatansızlığa, hastalığa, ölüme mahkum edenler bu kadar kanın dökülmesini az buluyorlar.

Ve daha fazlası olsun, birden, sorunsuzca olsun diye salgınlar ile insanlığı yok etmeye hazırlanıyor.

Bizim ise bir an önce ayıkmamız lâzım.

Süper bir ilaç sanayisi kurmamız lazım.

Her virüsün aşısını kendi insanımız bulmalı ve üretmeliyiz.

Biz Müslüman insanlarız.

Onların yaptığı gibi insanlığı yok edecek salgınlar üretemeyiz. Üretmemeliyiz.

Lakin onların elini boşa çıkartacak panzehirler,

aşılar bulmalıyız.

Bunu yapacak çocuklar yetiştirmeliyiz.

Safiye Çetinkaya

(Tekrar ediyorum, bu paylaşımı geçen yıl bugün yapmışım. Anılar kısmında önüme çıkınca yeniden paylaşmak istedim. Yani anlayacağınız adamlar göstere göstere ürettiler bu virüsü ve ellerinde emin olun aşısı da vardır.)

Facebook Yorum

Yorum Yazın