Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

ŞEHİD MUHAMMED MURSİ !..

  " Sonra onların ardından Musa'yı mucizelerimizle Firavun ve kavmine gönderdik de o mucizeleri inkar ettiler; ama, bak ki, fesatçıların sonu ne oldu?" ( A'raf suresi. ayet 103)

     Aziz Kur'an;  bizlere, Firavunlarla ilgili öylesine bilgiler vermiştir ki,o bilgilerden ötürü Cenabı Allah'a hamdetmemek, şükretmemek mümkün değildir. Elde. dilde. kalpte ve kafalarda Kur'ani bilgiler olmasaydı, bizler, böylesi tarihi verileri, bilgileri, batılı, inkarcıları, müşriklerin ahvalini, zulümlerini nereden bilecektik? 

     Ne yazık ki, tarih; Firavunların şerrinden kurtulup da berrak, dürüst, tertemiz bir sayfa açamamıştır. Hz. Musa (as)' karşısında bulunan Firavun; günümüz dünyasında da aynen yaşamakta, varlığını göstermekte, bütün şer ve belası ile birlikte yaşanmaktadır.

     "Sonra onların ardından da Firavun ve toplumuna Musa ve Harun'u  mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkar bir toplum oldular." ( Yunus suresi, ayet 75)

     Dünün Firavunları bu günde aynen yaşamakta, hatta daha azgınlaşmış şekilde tüm dünya süper ve emperyal ülkelerin desteğini alarak , saf, masum ve mümin insanların kanlarını dökmeye devam etmektedirler. 

     Her Firavun, boş durmamaktadır. Hz. Musa ve Hz. Harun'un  peşinden koşmuş Firavun'lar, Hasan El-Benna'nın, Abdulkadir Udeh'in, Seyyid Kutub'un ve Muhammed Mursi'nin de peşinden de  koşmuşlar, sonra da nahak yere, bigünah İslam'a hizmet edenlerin kanlarını dökmüşlerdir.

      Demokrasi havarileri nerede? 
      İnsanlık tarihinde görülmemiş, yaşanmamış bir vak'adır Mursi'nin şehadeti!.. Mahkeme heyeti, bilirkişiler, adalet dağıtmaya çalışan zalimlerin gözü önünde kalp krizi geçiriyor Mursi!.. 

      Heyet; Muhammed Mursi'nin ölmesini beklercesine " Öküzün Trene baktığı" gibi bakıyorlar. Neticede, Muhammed Mursi'nin Hakka yürüdüğü anlaşılınca Mursi'nin cesedini lütfen kaldırtıyorlar!

     Böylesi bir vahşet; Kerbela çölünde de yaşanmıştır. Emevi sülalesinin rezil insancığı Yezid-i aleyhillane döneminde yaşanmıştır. Hazreti Hüseyin  ve ahfadı yetmiş kusur mübarek insanlar vahşice susuz olarak şehid edildiler.. 

       Atlara çiğnetildiler, yerlerde süründürdüler, iffetlerine, tenlerine, kadınların baş örtülerine dokundular! Peygamber nesli, yerlerde sürünür iken, kimin kanına dokunmuş oldu?

       Tıpkı, Mursi seçilmiş Devlet Başkanı hunharca şehid edilir iken, hangi Müslümanın ağzından " Tuh yazıklar olsun" kınamasi çıkmıştır? Batı ülkeleri liderleri göbeklerini kaşıdılar, kahkaha attılar, kararmış vicdanları ile sadece şampanya patlatmakla yetindiler!..

      Sonuç olarak;

      Ülke ve millet olarak; Mursi'nin sehadetine üzüldük, içimiz yandı! Diktatör Sisi'ye lanetler yağdırdk.. Allah; bir kere değil, onun hem bu dünyada yüzü gülmesin hem de uhrevi alemde!..

      Zaten, kendinden önceki dikatörlerde dünyalarına doymadan cehenneme zümera olup giitler.. Kim diyebilir ki, Nasır ve Enver Sedat huzur içerisinde öldüler?

      Çünkü, dünyada yaşamış ve yaşayan hiç bir kan içici diktatör mutlu ve refah içerinde yaşamamıştır. Belki, üç beş yıl kafir ülkelerin pohpohlaması ile yaşaya bilir ama, neticede hüsran içerisinde yok olmaya mahkumdur.

      Netice itibariyle, şehid Muhammed Mursi'ye rahmet , Sisi diktatörüne de yüce Allah'ın hışım vermesini diliyorum.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir


  " Sonra onların ardından Musa'yı mucizelerimizle Firavun ve kavmine gönderdik de o mucizeleri inkar ettiler; ama, bak ki, fesatçıların sonu ne oldu?" ( A'raf suresi. ayet 103)

     Aziz Kur'an;  bizlere, Firavunlarla ilgili öylesine bilgiler vermiştir ki,o bilgilerden ötürü Cenabı Allah'a hamdetmemek, şükretmemek mümkün değildir. Elde. dilde. kalpte ve kafalarda Kur'ani bilgiler olmasaydı, bizler, böylesi tarihi verileri, bilgileri, batılı, inkarcıları, müşriklerin ahvalini, zulümlerini nereden bilecektik? 

     Ne yazık ki, tarih; Firavunların şerrinden kurtulup da berrak, dürüst, tertemiz bir sayfa açamamıştır. Hz. Musa (as)' karşısında bulunan Firavun; günümüz dünyasında da aynen yaşamakta, varlığını göstermekte, bütün şer ve belası ile birlikte yaşanmaktadır.

     "Sonra onların ardından da Firavun ve toplumuna Musa ve Harun'u  mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkar bir toplum oldular." ( Yunus suresi, ayet 75)

     Dünün Firavunları bu günde aynen yaşamakta, hatta daha azgınlaşmış şekilde tüm dünya süper ve emperyal ülkelerin desteğini alarak , saf, masum ve mümin insanların kanlarını dökmeye devam etmektedirler. 

     Her Firavun, boş durmamaktadır. Hz. Musa ve Hz. Harun'un  peşinden koşmuş Firavun'lar, Hasan El-Benna'nın, Abdulkadir Udeh'in, Seyyid Kutub'un ve Muhammed Mursi'nin de peşinden de  koşmuşlar, sonra da nahak yere, bigünah İslam'a hizmet edenlerin kanlarını dökmüşlerdir.

      Demokrasi havarileri nerede? 
      İnsanlık tarihinde görülmemiş, yaşanmamış bir vak'adır Mursi'nin şehadeti!.. Mahkeme heyeti, bilirkişiler, adalet dağıtmaya çalışan zalimlerin gözü önünde kalp krizi geçiriyor Mursi!.. 

      Heyet; Muhammed Mursi'nin ölmesini beklercesine " Öküzün Trene baktığı" gibi bakıyorlar. Neticede, Muhammed Mursi'nin Hakka yürüdüğü anlaşılınca Mursi'nin cesedini lütfen kaldırtıyorlar!

     Böylesi bir vahşet; Kerbela çölünde de yaşanmıştır. Emevi sülalesinin rezil insancığı Yezid-i aleyhillane döneminde yaşanmıştır. Hazreti Hüseyin  ve ahfadı yetmiş kusur mübarek insanlar vahşice susuz olarak şehid edildiler.. 

       Atlara çiğnetildiler, yerlerde süründürdüler, iffetlerine, tenlerine, kadınların baş örtülerine dokundular! Peygamber nesli, yerlerde sürünür iken, kimin kanına dokunmuş oldu?

       Tıpkı, Mursi seçilmiş Devlet Başkanı hunharca şehid edilir iken, hangi Müslümanın ağzından " Tuh yazıklar olsun" kınamasi çıkmıştır? Batı ülkeleri liderleri göbeklerini kaşıdılar, kahkaha attılar, kararmış vicdanları ile sadece şampanya patlatmakla yetindiler!..

      Sonuç olarak;

      Ülke ve millet olarak; Mursi'nin sehadetine üzüldük, içimiz yandı! Diktatör Sisi'ye lanetler yağdırdk.. Allah; bir kere değil, onun hem bu dünyada yüzü gülmesin hem de uhrevi alemde!..

      Zaten, kendinden önceki dikatörlerde dünyalarına doymadan cehenneme zümera olup giitler.. Kim diyebilir ki, Nasır ve Enver Sedat huzur içerisinde öldüler?

      Çünkü, dünyada yaşamış ve yaşayan hiç bir kan içici diktatör mutlu ve refah içerinde yaşamamıştır. Belki, üç beş yıl kafir ülkelerin pohpohlaması ile yaşaya bilir ama, neticede hüsran içerisinde yok olmaya mahkumdur.

      Netice itibariyle, şehid Muhammed Mursi'ye rahmet , Sisi diktatörüne de yüce Allah'ın hışım vermesini diliyorum.. Selam ve dua ile..

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın