Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

RUHLARINI İBLİSE SATANLAR !..

 " Bir zamanlar biz meleklere, " Adem'e secde edin" dedik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O, yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu." ( Bakara sûresi, âyet 34 )

     Malumdur ki, İblis;  şeytanın adıdır. Arapça bir kelime değildir. Bir görüşe göre, ümitsizliğe düşmek anlamına olan iblâs kelimesinden türemiştir. 

     Bir kısım alimlerin; İblis'in; meleklerden olduğunu iddia etmelerine rağmen, genelde ise, İblis'in meleklerden değil, cinlerden olduğunu, dolayısıyla İblis'in meleklerden değil, cinlerden olduğu görüşünü savunmuşlardır. 

      Hasan Basri, Katâde İblis'in meleklerden olmadığını ileri sürmüşler, Zemahşeri'de bu görüşü tercih etmiştir. Aşağıda zikrettiğimiz delillere istinaden İblis'in meleklerden olmadığını doğru buluyoruz:

      1- " Onlar, Allah'ın kendilerine emrettiği şeylere karşı gelmezler." ( Tahrim sûresi, âyet 6) Mealindeki âyette de ifade edildiği gibi melekler,  Allah'a isyandan münezzehtir. İblis ise, varoluşundan beri Allah'ın  emrine karşı gelmiştir. 

     2- Melekler nurdan, İblis ise ateşten yaratılmıştır. Dolayısıyla, yaratılışları farklıdır. 

     3- Meleklerin zürriyeti yoktur. İblis'in ise, " Şimdi siz beni bırakıp da onu ve onun zürriyetini mi dost ediniyorsunuz?" ( Kehf sûresi, âyet 50) mealindeki ayette de ifade edildiği gibi, İblis'in zürriyeti vardır. 

     4- " İblis cinlerdendi. Rabbi'nin emrinden dışarı çıktı." ( Kehf sûresi, âyet 50) mealindeki âyette, onun cinlerden olduğu açık bir şekilde ifade edilmiştir. Yüce Allah'ın bu sözü hüccet ve delil olarak yeter. 

     Gel gelelim ruhlarını İblis' e satan günümüz insanlarına?

     Maksadım bu yazımla, hiç bir mümini incitmek, rencide etmek değildir. Lakin, din, iman, Kur'an, İslam, vatan, millet, bayrak ve devlet mevzu bahis olunca, heyecandan heyecana girmekte, kendimi iyi hissetmiyorum. Kahırlanıyorum, elim ve ayağım bir birine dolaşmaktadır.

       Nasıl olur da, bu aziz millet aldatılır, bağrına dost bildiği insanlar tarafından hançer vurulur diye!.. İnsanlık tarihi boyunca, İblis; kimi, kimleri hak yoldan, Sırat-ı Müstekim yolundan ayırmadı ki?

      Hazreti Adem (as) ve eşi Havva anneden tutunda, çağımıza, günümüze gelinceye kadar, İblis; sürekli insanın ve bilhassa Müminlerin ensesinden düşmemiş, onların ayaklarını kaydırmak, hak yoldan, Allah yolundan uzaklaştırmak için tüm hünerini göstermiştir. 

      Zaten, inançsızların, İblisle bir sorunları bulunmamaktadır.  Varsa da, yoksa da, İblis'in derdi ve sıkıntısı Müslümanların ayaklarını kaydırarak, batılı, hurafeyi, din dışı şeyleri hoş göstererek cici ve şirin göstermektir. 

      Tarihte, Müseylimetül Kezzab ve benzeri nice sahte peygamberler yaşamışlar, İslam ve Hz. Muhammed'in taklit yoluyla değerini düşürmeye, inananları hak yoldan sapıtmaya çalışmışlardır. 

      Kur'an ayetlerine nazire getirmeye çalışmışlar, ayet uydurmuşlar, sonrasında da İslam ordusunun karşısına asker çıkararak, Halid Bin Velid gibi bir kahramanı meşgul etmişlerdir. Dolayısıyla;

      Çağımızda, Ruh ve ruhlarını İblis'e satanları; her an görmek, onlarla yüz yüze gelmek, karşılaşmak mümkündür. Çünkü, söz konusu İblis sebebiyle, milletçe canımız yanmakta, neslimiz, param parça olmuş durumdadır. 

      Çünkü, kırk beş yıl; bu aziz milletin bağrında yaşamış, vatanın  havasını teneffüs etmiş ,hayır, hasenat, himmet adıyla milyarlarını devşirip  emperyal bir ülkeye kaçarak, oradan fitne, fücur ve nifak saçmaktadır.

     Ne yazık ki, hali hazır İblis'in bir kısım bağlıları ona, onun kendilerini kurtaracağına inanarak, onun yardımını, değişik 
 kanallardan beklemektedirler. Her vak'anın arkasında sinsice duran bu İblis, sığındığı ülke ve Siyonizm adına ajanlık yapmaktadır.

     Hani, aziz Kur'an'da asıl İblis'in, Allah'ın huzurundan kovuluşunu izhar eden ayeti kerimeler bulunmaktadır: Şöyle ki:

     "Allah buyurdu: Ben sana emretmişken seni secde etmekten alı koyan nedir? İblis: Ben ondan daha  üstünüm. Çünkü beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi." ( A'raf sûresi, âyet 12 )

     " Allah: Öyle ise. " İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! Çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu."( A'raf sûresi, âyet 13)

     "İblis: Bana. ( insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi."( A'raf sûresi, âayet 14 ) 

     " Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu" ( A'raf sûresi, âyet 15 )

     " İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım." ( A'raf sûresi, âyet 16 )

     " Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!" dedi." ( A'raf sûresi, âyet 17)

     İşte, İblisin hünerleri, sapkınlığı, sapıklığı böyledir. Sürekli Müminlerin ensesinde her an hazır halde bulunmaktadır. Mü'minleri kollamakta, gözetlemekle ve her düşen fırsatları, boş anlarını fırsat bilmektedir.

     Netice olarak;

      Türkiye Müslümanları olarak, her an ve her daim tetikte bulunmayız. Çünkü, düşmanımız İblis; azgın, temelsiz fikriyatı ile daima tetikte hazır beklemektedir.

      İblis, azgındır, merhametsizdir, acımasızdır... Zaten, acıması, merhameti olsaydı, yüzlerce insanı şehit ettirmez, binlercesini de sakat, kör ve topal olarak gazi bırakmazdı.

     İnsanımızın çok çok dikkatli, müteyakkız halde bulunması lazımdır. Bu dikkatli olma hali, sadece nefsi olarak değil, içeri düşmüş, ruhları efsunlaşmış insanlara da yönelik olmalıdır. Onlara karşı: " Ne yapa bilirim?" " Nasıl bir yardımım dokunabilir?"  telaş ve endişesini taşımalıdır.

     Çünkü, İblis; bütün tezgahı ile, yalanı ile, dolanı ile, tezgahı ile sahnededir. Masum insanların ruhlarını satın alabilmek gayesiyle bütün hüner ve maharetini göstermektedir. Rabbim! Bu aziz millet evlatlarının yâr ve yardımcısı olsun!.. Selam ve dua ile.. 

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın