Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

RAMAZANIN YAKTIĞINI CEHENNEM YAKAMAZ!.. 

  " Siz ey iman edenler! Oruç tıpkı sizden öncekilere olduğu gibi size de yazıldı; belki bu sayede takvâya erersiniz." ( Bakara sûresi, âyet 183) 

     Bu ayetten anlıyoruz ki, " farz kıındı"  dolayısıyla, insanın ve insanlığın çağları aşan ve kuşatan yazgısı kılındı. Zikredilen bu ayet, İslamî hükümlerin zamanlar ve zeminler üstülüğüne dikkat çekmekte ve tüm semavi şeriatların ortak noktalarından birinin de oruç olduğunu ortaya koymaktadır. 

        Oruç ibadetimiz, beşeriyete açılmış ilâhî bir yardımdır, kredidir. Onun içindir ki, oruç tutan bir inanmış mü'min  insanlıkla yaşıt bir kervana dahil olmuştur.  Şairin dediği gibi:

     " On bir aydır yiyoruz, hantallaşmış bedenler,
        Ramazanda incelir, oruca sevinenler.
        Oruç, zarafet verir, inceltir bedenleri,
        Ruha letafet gelir, nurlandırır tenleri. " ( E. S. Osmanoğlu) 

     Hakikaten, oruç, bir yıl boyunca tembelleşen, hantallaşan, uyuşan bedenlere bir ilaçtır, bir deva, bir dermandır. Çünkü,

     Ramazan günlerinde oruç tutmak, aç kalmak değil, ruhu terbiye etmek ve beslemektir. Oruçlu mü'min, oruç tutarak başını dik tutar, imanını diri tutar. Bir kere,

     Oruç tutmak; fakirin, yoksulun halini anlamak, açlığın, yokluğun ne demek olduğunu bizatihi yaşayarak anlamaktır. Böylece, oruç tutan her mümin, oruçlu günlerde zekatını hesap ederek fakire ulaştırır, fıtrasını daha bayrama ulaşmadan fakru zaruret içerisinde bulunan muhtarlara, darda olanlara iletmiş olur. 

     Zaten tutmuş olduğumuz oruç, müminlere ders vermiyorsa, onu hizaya getirip, fakirin halinden, muhtaçın halinden onlara anlayış  getirmiyorsa, orucunun ne kıymeti olabilir ki? 

      " Ramazanın Ruhlarımıza etkisi nasıl gerçekleşmektedir?

      Ruh ile beden çok benzeşmektedirler. Görebildiğimiz  hangi uzuvlar var ise, göremediğimiz ruhumuzda da aynı ( manevi) uzuvlar vardır. 

     Bedenimiz kirlendiği zaman nasıl temizliğe ihtiyaç duyulursa, ruhumuz da " aynen bedenimiz gibi" kirlenirse onunla temizliğe ihtiyacı vardır. 

     Bedenimizi ( oruç ile) toksin zehirlerinden temizlediğimiz gibi, ruhumuz da bulunan ( manevi toksinleri) " günahları" da aynı ( oruç ile) temizlememiz mümkündür."  ( Hay. yön.ver.düş. E. S. Osmanoğlu,say.56) 

     Mü'minler, günahları dur durak bilmeksizin taşımaya mecbur değildir. İnsan olmamız hasebiyle, bilerek veya bilmeyerek günah işlemiş, hata yapmış olabilirz. Bu hatanın, günahın telafisi için, yüce Allah çareler göstermiş, günah yükünden aklanmanın metodunu bizlere ihsan buyurmuştur. 

      Bilhassa, çağımızda, envai çeşit günah kiriyle her an, her dem karşılaşmamız, bilerek veya bilmeyerek bu günaha giriftar olmamız mümkündür. Olda, ne yapmamız lazımdır?

     Oruçla bedenimizi zikre, Kur'an okumaya, anlamaya, emirlerini yaşamaya alıştırdığımız gibi, tüm organlarımıza oruç mefhumu ile de oruç tutturabiliriz. İşte, o zaman tutmuş olduğumuz oruç, hakikaten oruç, nefsi terbiye etmektir, Allah'ın emrettiği bir farzı yerine getirmektir.

     Netice olarak; 

     Mü'min, böylesi bir ayda " Ramazan mektebi " açmalıdır. Bu mektebin müdavimi olarak, elinde defter kalem ile, sürekli hesap kitap yapmalı, bedenini oruçla temiz tuttuğu gibi, sair organlarını da oruç nimeti ile refaha, huzura kavuşturmalıdır. 

     Sahurun aydınlığında eller duaya açılmalı, akşamın iftarında, daha namazdan önce iftarını yaparak, bir kuş misali semaya uruç etmelidir. 

     Bilhassa, insanlık pandemi illeti ile boğuşur iken, camilerde teravih namazı askıya alınmış iken, mü'min, teravihi evine taşımalı, evler,aile bireyleri ile şenlenmeli, saf tutarak eller Rabbe açılmalıdır. 

      Kur'an rahleleri, ellerimiz, Kur'an'la haşir neşir olmalı, Kur'an'ın hem metnini okurken, hemde emirlerini, anlamını, iniş sebeplerini öğrenmeliyiz.

     Aksi halde, anlamadan, derinliğine nüfuz etmeden okunan Kur'an'lar muallakta kalacak, bize bir faydası olmadığı gibi, dinleyenlere de bir faydası dokunmayacaktır. Çünkü, asırlar oldu Kur'an'ı anlama, emirlerini yaşama adetini gündemde tutamadık, el gördülük, "dostlar bizi pazarda görsün" hesabı ile Kur'an yapraklarını çevirmiş olduk. 

     Rabbimiz!.. Ramazan ayımızı mübarek, tutmuş olduğumuz oruçlarımızı kabul eylesin.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın