RAMAZAN AYINDA; KUR'AN'A DAHA ÇOK YOĞUNLAŞMALIYIZ !..
" ( O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı bâtıldan ayıran Kur'an işte bu ayda indirilmiştir. Sizden biri bu aya ulaştığında oruç tutsun; hasta ya da yolcu olan kimse de başka günlerde kaza etsin! Allah sizin için kolaylık ister, sizi zora koşmak istemez; oruç günlerinin sayısını tamamlamanızı, sizi doğru yola ulaştırdığı için O'nu tekbir etmenizi ister, umulur ki şükredersiniz." ( Bakara sûresi, âyet 185 )
Hamdü sena olsun ki, Müslüman millet olarak, mübarek Ramazan ayına erişmiş bulunuyoruz. Mübarek olsun. Rabbiemiz!.. Bu ayı dolu dolu yaşatmayı, bol bol Kur'an okumayı, anlamayı ve emirlerini yaşamayı bizlere nasibi müyesser eylesin!..
Bilindiği üzere, Oruç, aziz "Kur'an'ın doğum kutlaması" ayıdır. İşte girmiş bulunduğumuz Ramazan ayı, Kur'an o gece nazil olduğu için ( bin aydan daha hayırlı " olan kadir/kader ölçü gecesini barındıran Ramazan ayını değerli, muhteşem kılan da budur.
Böylesi bir silsilei, metodu izlersek isek : Ramazan'a hürmet, Kur'an'a hürmet olduğu görülür ve anlaşılır. Ramazan ayına hürmetin ölçüsü ise onu oruçlu geçirmektir. Çünkü o insanlığa rehber olan ve hakkı bâtıldan ayıran vahyi elinden tutarak insanlığa sunmuştur. Çünkü, Ramazan, kutsallığını Kur'an ayı oluşundan alır.
Dolayısıyla, her Müslümanın bu ayda daha çok aziz Kur'an'a yoğunlaşması, işinden, gücünden, sair meşguliyetlerinden biraz daha fire vererek, bu ayda " Kur'an mektebi" açması bir zorunluluktur.
Tabii ki, işimiz, gücümüz, mesleğimiz, meşguliyetimiz, memuriyetimiz, çalışmamız önemlidir. Lakin, tüm bu önemli meşguliyetler karşısında biraz daha esnek davranıp, yani, uykudan, istirahattan biraz daha feragat ederek, bol bol Kur'an okumalıyız.
Kur'an okumalarımız, geçmiş yıllara, toplum okumalarına, camii mukabelelerine ters yönde takip etmelidir. Çünkü, camilerimizde, tabii ki, Kur'an okunmaktadır, ama, genelde Kur'an süratle okunup geçilmektedir.
Yani, cemaatlerin dikkatini çekecek şekilde hatim proğramları yapılmamaktadır. Sırf " sevap kazanıyorum, ölmüşüme okuyorum" düşüncesi hakimdir okumalarımıza,.
Çünkü, geleneksel yapı, daha doğrusu Diyanet İşleri Başkanlığı mukabele mevzuunda bir türlü alışılmışı, geleneği yıkamamaktadır. Öyle gelmiş, böyle gider metodu hali hazır durumunu korumaktadır.
Keşke! Camilerimizde, evlerimizde daha çok Kur'an'a yoğunlaşıp, günde bir kere indirmiş olduğumuz hatimleri günde iki kere okumaya ayırmış olsaydık, hem Kur'an'ın anlam dünyası ile de buluşmuş olurduk.
Monotonluğu, geleneği yıkmak, geleneğin üzerine gitmek lazımdır. Millet olarak, Kur'an'ı anlama, emirlerini yaşamama fakiriyiz. Okuyoruz, başımızı sallıyoruz ve sonunda da, okuduklarımızı ölmüşlerimizin ruhlarına ikram ediyoruz.
Oysa, saadet asrına nazar ettiğimiz an görmüş oluruz ki, tüm bu okuyuş tarzımızın o zamanda olmadığı, onların Kur'an'ı farklı okuduklarını müşahade etmiş oluruz. Dolayısıyla;
2021 yılı Ramazan ayı alışkanlıklarımız,. Kur'an okuma merasimlerimizi, hatim indirmelerimiz çok çok eskilere göre farklı şekilde olmalıdır. Sahabe-i kiram, Kur'an'ı nasıl okumuş,, anlamış ve emirlerini yaşamış ise, bizlerde aynı yolu, aynı metodu takip etmeliyiz.
Denilse ki; " Efendim!.. Böylesi bir okuma tarzı, cemaatleri yorar, çok çok zaman kaybına sebep olur!" denilirse, ki denilecektir. Bu söz, boşlukta kalan bir sözdür. Varsın, yorulan insanımız yorulsun, geçmiş yıllarda söz gelimi elli kişi ise, bu yıl yirmi beşe düşmüş olsun. Hiç olmazsa Kur'an; zihinlere girmiş, yaşanmış, bilgilendirilmiş olur.
Netice olarak;
Tüm bu anlatımlardan maksadımız; bu ayda Kur'an'la buluşmak, bilişmek, daha çok tanışmak olduğuna binaen, bu yılki Ramazan ayını fevkalade, dolu dolu yaşamak, yaşatmak, çoluk, çocuğumzla, ailemizle, miilletimizle dolu dolu bir Ramazan ayı yaşamaktır.
Bu ayda, daha çok malayaniden uzak, dedi kodulardan uzak, boş, saçma, politik düellolardan uzak bir Ramazan ayı yaşamalıyız.
Boş zamanlarımızda, meal, tefsir, heyetçe tavsiye edilen eserleri okumalı, bilgilenmeliyiz. Her yıl Ramazan ayında,. ekranlarda görünen, genelde hurafeci, tarikatçı, mehdici, mesihci, Fetocu anlayışlardan, bilgilerden, faydasız bilgi kırntılarından uzak kalmalıyız.
Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organize etmiş olduğu " Kur'an'ı Güzel Okuma" proğramlarını tavsiye edebiliriz. Çünkü, oradaki hoca efendiler, arada olsa da, okunan aşri şeriflerin nuzülünden, iniş sebebinden bahsetmektedirler.
Tabii ki, pandemi sebebiyle, iftar davetlerine ara vermeliyiz. Fakirlere, yedireceğimiz yemek yerine, fakirleri arayıp bularak, yardımlarımızı tatmin edecek şekilde onlara takdim etmeliyiz. İkram eder iken, kat'iyyen onur kırıcı davranışlardan sakınmalııyız.. Rabbim!.. Ramazan ayımızı mübarek, Kur'an ayımızı bereketli eylesin!.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın