Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

OSMAN GAZİ VE KUR'AN !..

" Gerçekten bu Kur'an' da, en doğru yola iletir ve iyi işler yapan müminlere, kendileri için büyük ecir olduğunu müjdeler." ( İsrâ sûresi, âyet 9 )

Atamız, Osman gazinin ruhu şad, makamı cennet olsun!.. Maalesef, ecdadımız Osman Gaziye, çarpıtılarak anlatıldığı, ona "saygı gösteriyorum" derken, küçültüldüğü, "hürmet gösteriyoruz" derken, saygısızlık yapıldığının farkında değiliz.

Osman gazi, Osmanlı devletinin kurucu iradesidir.Kur'an bilmemesi, okuyamaması, cahil olması düşünülemez. Ama, ne hazindir ki,

Kürsü insanlarımız, hutbe okuyanlarımız, sufi çevreler, bu tür yanlışları ballandıra ballandıra anlatmakta, Osman gazinin; sabaha kadar duvarda asılı Kur'an'a bakarak, istifini bozmayarak saygı gösterdiklerini ifade etmektedirler.

Dolayısıyla; " Şimdi Sultan Osman Han'ın, - bu hep söyleniyor, bizim halkımızda bir şuur-altı yaratmıştır- Kur'an'ın bulunduğu odaya girmiş de ayaklarını uzatmadan sabaha kadar beklemiş.

Kusura bakmayın bu bir nass gibi bir şey değil ama biz bunu bir tartışalım. Ben altı asır devam etmiş bir imparatorluğun bânisi bir adamın böyle bir sakatlık yapacağına inanmıyorum.

Şimdi bakın! Koca cihan imparatorluğunu kuracak Osman Gazi o gece eğer vakti varsa, istirahati müsaitse açardı Allah'ın kitabını okuyacağı kadar okur, yatar uyurdu. Sabaha kadar ne demek ayakta durmuş, Kur'an orada asılı diye?!

Bu bir sahte kutsallığın milletin şuuruna musallat edilmesidir. Ben bunu kabul etmiyorum ve Osman Gazi'ye de böyle bir şeyi ben mal etmiyorum. İslam'ın hangi nassında, hangi değerinde, örfünde var, Kur'an'ı Kerim'in olduğu oda da yatılmaz diye?

Kur'an'ı indirip okusana. Oraya asıp, tepeye el uzanmayacak yerlere asıp, ondan sonra ayağını toplamakla kimi kandıracaksın?

Bunları artık yakanızdan silkin artık. Bunlara İslam'ın değer verdiğini zanneden aldanır. " ( 1 Kur'an Sempozyumu, Y. n. Öztürk, sayfa 439)

Gerçekten, camilerimizi, kürsülerimizi, minberlerimizi ve tarihi kitapları bu tür çirkin, abes hikayelerden ve uydurmalardan kurtarmak lazımdır.

Ne demek, kos koca Osmanlı Beyliğinin başı, bir eve misafir olsun, ve misafir kaldığı evde, duvarda asılı Kur'an'a saygı için, saygılı davranmak için yatağına girmesin ve " Kur'an duvarda asılı durur iken, ben uyuyamam" mazeretin ileri sürsün!..

Allah aşkına, bu tür bir hikayeyi, uydurmayı nasıl izah etmeliyiz?.. Hangi devlet büyüğü bunu yapmış, Kur'an'ı okumadan öylece baka kalmış?

Netice olarak;

Böylesi hikayelerin üzerine öncelikle gitme işi, Diyanet İşleri Başkanlığı'na düşmektedir. Din İşleri Kurulu'na, Yayın hizmetlerine düşmektedir!..

Gerekli yerlerde, lüzumlu konuşmalarda, TRT. Diyanet'te vesair bu tür bir yanlışın izah edilmesi, düzeltilmesi gerekir.

Tıpkı bunun gibi, Osmanlı Sultanlarını hacca gitmeden hacı yapanlar, hacca gönderenler de açığa kavuşturulmalı, bu tür şeylerin abartı, uydurma olduğu genç nesillerin zihin dünyalarına, belleklerine anlatılmalıdır.

Hikayede anlatılan Osman Gazi değildir. Asıl anlatılmak istenen husus, sufileri ön plana çıkarmak, onların kerametlerini, halüsinasyonlarını öne sürmekten başka bir şey değildir.

Bilhassa, 21 nci çağda bu tür şeyleri, uydurmaları yeni neslimize izah etmek, entelektüel insanlarımızı ikna etmek mümkün değildir.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın