ORGAN NAKLİ !..
Konumuz; hayati, önemli ve ciddi bir mes'eledir.. İnsan hayatını, neslimizin geleceğini ilgilendirmektedir!.. Günden göne değişen, gelişen bu konuyu bilmemiz, idraklerimizde canlı ve diri tutmamız bizim millet olarak en büyük vazifemizdir.. Çünkü, hayat her an değişmekte, değişime uğramaktadır. Neslimiz ve milletimiz bu değişime, yeniliğe ayak uydurmazsa , geleceğimiz tehlikeli bir hal alır, sağlıklı, sıhhatlı olduğumuz iddia edilemez!
Dünkü zamanlarda, organ naklinden bağışından kuşku duyuyor, yeterince üzerinde durmuyor, organ nakline sıcak ve alaka ile bakmıyorduk. Oysa, bu gün anlaaşılmıştır ki, organ nakli, dini, ameli, sevabı bol bir eylem ve işlemdir. Çünkü, organ naklinden anlıyoruz ki, hasta bir insana ümit ve şifa vermek, hayatta yaşamasını, sağlıklı olmasını sağlamaktır..
"..Örnek olarak alırsak; kalbinden rahatsız olan bir Müslüman, eğer ölmüş bir kişiden alınacak bir böbrek, ciğer kalp ve organı ile yaşama şansı ve bunu elde etme imkânı da varsa, bu Müslüman sağlığını koruyup Allah'a karşı daha müsait ortamda, daha huzurlu bir şekilde ibadet etmek, kendisini yetiştiren milletine ve toplumuna hizmet etmek için, bu tedaviyi uygulamak zorundadır.
Bir kimsenin, kendi canına kıyması ne ölçüde günahtır, sorumluluğu gerektiricidir. Ulu Allah sağlık nimeti verdiği insan oğlunu, bu sıhhat nimetini koruyup korumadığından ötürü sorguya çekecektir. Çünkü bedenimiz bize Allah'ın bir emanetidir. Bu bedenin sağlığını korumak, üzerinde titizlikle durmak bizim aslî görevimiz arasındadır. Bu sebeple,
Dinimizde intihar etmek büyük günahlardan sayılmış, intihar eden kimsenin cenaze namazının kılınmayacağına hükmedilmiştir." ( Çağdaş Fıkıh Problemleri, Prof. Dr. Y. V. Yavuz, say.380)
Üzülerek ifade etmeliyim ki, organ nakli ülkemizde yeterli bir şekilde anlaşılmış belleklere yerleşmiş yerine getirilmemekte, hatta diye bilirim ki savsaklanmaktadır. Uzun yıllardan beri Hollanda gibi bir batı ülkesinde yaşamış olduğum için bu konuda insanlarımız yeterli bir bilgiye, kültüre sahip değildir. Camilerimizde, mesciidlerimizde bu mühim konuya yer verilmemekte, insanlar kaderlerine terkedilmiş durumdadır.
Aynı tezat ülkemizde de yerine getirilmemekte, hatta diye bilirim ki, Sağlık Bakanlığı bile bu konuda cılız kalmakta, organ nakli sanki bir ucube gibi görülmektedir. İnsanımız, yarın ahirette Allah'ın huzuruna varır iken, elsiz, kolsuz, kalpsiz , gözsüz olarak varmadan korkmaktadır. Aman Ya Rabbi!.. Bu ne çelişki, nasıl bir yanlış demekten kendimi alamıyorum.. Bu nedenle, eski Diyanet İşleri Başkanımız Dr. Tayyar Altıkulaç hocayı kutluyor, sağlıklı ömürler diliyorum.
Kalp nakli..
" Eğer, bir hasta hakkında uzman doktorlar , kalp nakli yapılması gerektiği konusunda kesin bir karar verirlerse ve eğer ölmüş bir insandan, daha önce kalp bağışı alınıp bu hastaya nakil edilmesi mümkün ise, bunu yapmakta her hangi bir sakınca yoktur. Çünkü İslâm insanların önüne çıkan imkânları yok etmek için değil, insanları yaşatmak için gelmiştir. " ( a. g. e.)
Böbrek nakli !..
" .... böbreklerinden rahatsız olan bir kişi hakkında eğer doktorlar, böbrek naklinin yapılması gerektiği konusunda karar verirlerse, hayatta iken böbreğini bağışlayan bir kimseden yahut ölmüş bulunan herhangi bir kimsenin daha önceki bağışından ötürü, böbreğinin tıbbî usullerle alınıp nakledilmesinde bir sakınca olmadığı gibi, bunu yapmakda sevap da vardır.
Çünkü bununla bir insanın hayatı kurtarılmaktadır. Bağışlayan açısından da büyük sevap vardır. Çünkü insanın hayata kazandırılmasını sağlamaktadır. Ulu Allâh bir âyette şöyle buyuruyor:
" Cana karşılık olmaksızın, bozgunculuk çıkartmak için, her kim bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kimde bir insanı yaşatıırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur." ( Maide sûresi, âyet 32) ( a. g. e. say. 380-381)
Netice olarak;
İnanan kimseler olarak organ nakli konusuna bütün imkanlarımızı seferber etmeliyiz!.. Hastane köşelerinde bekleyen insanları düşünerek bu nimeti, bu imkânı değerlendirmeliyiz.
Karşı çıkan olursa, yanlış görüş beyan eden olursa, onu kınamalı, her türlü tepkiyi vermeliyiz.. Bilhassa, günümüz dünyasında, böylesi bir sevap mes'elesi gündemi çok çok meşgul etmektedir.. Başkanlığımız, İl-İlçe Müftülerimiz konuya eğilip, vaazlarında sık sık gündeme almaları bir zorunluluktur, bir vazifedir, bir dini vecibedir. Aksi durum, neslimizi, insanlarımız mahvı perişan ederek, gençte yaşta organ yokluğundan daha çok ölümler çoğalacaktır..
Son sözler olarak, Rabbimiz!.. Bu aziz millete Kur'anî sorumluluk, anlama, emirlerini yaşama imkanı lütfetsin!..Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın