Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

ÖMER BİN ABDÜLAZİZ (RA)..

"      Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an-ı büsbütün terketmiş." ( Furkan sûresi, âyet 30)

" Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkulması gerekiyorsa öylece korkun. Ve sakının, Müslüman olmaktan başka bir sıfatla can vermeyin." ( Al-i İmran sûresi, âyet 102)

Bu günkü mevzumuz , çok çok mühim bir mevzudur. İslam'ın beşinci halifesi diye şöhret bulmuş, bir mümin, adil, adaletli, İslam'ın kamilen uygulayıcısı Ömer Bin Abdülaziz(ra)'dan bahsedeceğim.

Halife-i mürşide efendilerimiz, yani Hz. Ebu Bekir Sıddîk, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali v e Hz. Hasan (ra) dan sonra ise, Ömer bin Abdülaziz efendimizin peşi sıra eklemek lazımdır. O büyük insan, 2,5 yıl süren hilafeti döneminde , Kur'an ve sahih sünnet yolundan bir adım bile ayrı kalmamış, İslam yolunu milim milim takip etmiştir. Rabbimiz, makamını cennet eylesin, bizleri de ahirette ona komşu eylesin!..

Vahiy insanı olmak, vahyi emirleri bihakkın yaşamak, nefsinde, ailesinde ve devlet idaresinde tatbik etmek kolay mes'ele değildir. Hele içerisinde yetişmiş olduğu sülale, tamamen İslam dışı halleriyle; ehl-i beyte düşmanlıkları ile bilinmiş, yaşamışlar, İslam'ı ta başından itibaren despotluğa, kırallığa dönüştürmüşlerdir. Dolayısıyla;

" Ömer bin Abdülaziz Ümeyye oğullarından olmasına rağmen onlardan farklı bir anlayışa sahip bir şahsiyettir. Hilafete geldiği zaman öyle bir uygulama yapmıştır ki, insanlar ona beşinci halife unvanını vermişlerdir. Hicrî 99-101 yılları arasında bu makamda kalmıştır. Daha önce yedi yıl Medine valiliği yapmış, bu görevinde de son derece adilane işlere imzasını atmıştır.

Kendisine âlimlerden bir meclis kurmuş ve onlar ile istişare etmeden, her hangi bir konuda karar vermediği ifade edilmiştir. Döneminde Arap olmayan Müslümanlardan alınan haracı kaldırmış, bütün Müslümanları eşit ilan etmiştir. Çünkü Ümeyye oğulları Arap olmayan Müslümanları mevali sayıyor ve onlardan gayrimüslimler gibi haraç alıyorlardı.
Onun her konudaki İslam'a dönüşü bütün takdirlerini üzerindedir.

Bununla birlikte onun bir ilkeli davranışı ve uygulaması, kendinden sonra bu göreve gelen kimselerce takip edilmeyişi sebebiyle yeniden bozulmuştur. Aynen peygamberimizin ve onu takip eden arkadaşlarının uygulamalarının bozulduğu gibi .... " Sahibi olmayanın batması haktır; sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır" dizelerinde ifade edildiği gibi.

Her nesil yaşadığı dönemde bu ilkelere sahip çıkar, hayata geçirmeye çalışır ve ahlak edinilmesini sağlarsa kıyamete kadar bu değerler yaşar. Aksi halde hayatın dışında kalmaya mahkûm edilir. Sonunda hesap günü Peygamberimizin (as) şikâyette bulunacağı durum kaçınılmaz olacaktır.

" Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terketmiş." ( Furkan sûresi, âyet 30) ( İktibas, Ocak 2011, sayfa 57-58)

Bu önemli ifadelerden anlıyoruz ki, Beni Ümeyye oğulları samimi Müslümanlık yapmamışlardır. Emeviyye soyu, İslam'ın tertemiz bünyesine alışık oldukları, kendi fikriyatlarına uygun düşen krallığı, saltanatı, babadan oğula taht mes'elesini ilave ederek İslam bu günlere gelmiştir. Ne çare ki, Ömer Bin Abdülaziz, mevali denilen illeti ortadan kaldırmak, taht kavgasının sona ermesini sağlamak, babadan oğula intikalini bitirmek üzere iken, her nasılsa üstlendiği hilafet makamını bitirmeden vefat etmiştir.
r
Ömer bin Abdülaziz hazretlerine ikinci Ömer'de denmektedir. Keşke, hilafeti uzun müddet devam etseydi, Müslümanlar arasında eşitlik sağlanacak, insanlık Emeviyye despotluğundan, baskısından kurtulmuş olacaktı. Ama, olmadı, onun hayatını sonlandırdılar..

Netice olarak;

İkinci Ömer olarak anılan, büyük devlet ve İslam adamı Ömer Bin Abdülaziz hazretlerini rahmetle, dua ile anıyorum.. Keşke, kısa süren hayatına son vermeselerdi, o büyük insan
tarümar edilen İslam'ı, Hülefa-i Raşidin dönemine kavuşturacak, aziz İslam tertemiz akidesine, inancına, prensiplerine yeniden kavuşmuş olacaktı!..

Tabii ki, Ömer bin Abdülaziz'in tertemiz varlığı, yönetimi, hilafeti Ümeyye oğullarını rahatsız ediyor, onun bir an önce hilafetten uzaklaştırılması gerekiyordu.. Sonuçta, o büyük insanın hayatına son verdiler, hayatına son verdikleri gibi, umdukları kirli krallık dönemine de kavuşmuş oldular.

Onun zamanında, israfa son verilmiş, devlet hazinesini yağmalamaları, har vurup harman savurmaları sonlandırılmıştı. Hazinenin yağmalanması, haram yollarda tüketilmesi bitirilmişti. Alemi İslam, Yunan kültürünü değil, Kur'an yolunu takip eder, yaşar olmuştu.. Emeviyyenin İslam dışı varlığı, gelenekleri, tortusu bu gün bile bizatihi yaşanmaktadır. Saltanat, krallık, babadan oğula veraset, taht kavgaları, koskoca Osmanlı'yı bile bitirmiş, üç kıtada söz sahibi iken, şimdilerde küçük Anadolu topraklarına mahkum edilmiştir..

Son sözler olarak bilinen ve anılan, merhum ikinci Ömer diye ümmetin bağrına basmış olduğu Ömer Bin Abdülaziz hazretlerini rahmetle, minnetle, dua ile anıyor, makamının cennet, ümmetinde kendisine komşu etmesini niyaz ediyorum.. Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın