OKUMAK ÜZERİNE !..
" Sonunda Kıyamet Günü O, onları rezil edecek ve " Neredeymiş bakalım o uğruna mücadele verdiğiniz ' ortaklarım' (!) " diye soracak. Bilgi ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılmış olanlar, " Bugün" diyecekler, " alçaklığın her türü ve kötülüğün daniskası kâfirler içindir!" ( Nahl sûresi, âyet 27 )
Bu günkü konumuz, önemli, önemli olduğu kadar tüm yaşlı, genç, kadın, kız, kızan insanları alakadar eden bir mevzudur. Yani, Okumak üzerinedir!..
Teessürle belirtmeliyim ki, millet olarak okumayan bir milletiz!.. Yaşlı, genç her insanımızın ellerinde süper, son modal telefonlar bulunsada, söz konusu telefonlarda bulunan resimlere, fotoğraflara, politik içerikli deyişlere bakmakla yetiniyor ve onlarla avunuyoruz!..
Öğretmenimiz, akşam-sabah öğretmen evinde iskambille meşgul oluyorsa ki olmaktadır. Camii hocamız, elindeki bir iki tane ilmihal türü eserle iktifa ediyorsa ki etmektedir. Vay bizim halimize demekten başka söz bulmamız mümkün olmamaktadır.
Halbu ki, öğretmen, imam, Müftü, vaiz ve tüm emekli emeksiz memurların evlerinin köşesinde bir kütüphane bulunmalı, o kütüphane ile haşir neşir olunmalı idi!.. Ama, olmadı, olmuyor, havadan, sudan bahanelerle günü gün etmekteyiz.
Vaizlerimiz, Müftülerimiz, " Suffe" ehlinden söz etmektedirler. Oysa, halimiz, pür melalimiz, Suffe ashabının yanından, kıyısından, köşesinden geçmemektedir.
Hanım kardeşlerimiz Hz. Aişe'yi takliden giyside, hal ve tavırlarda ona gıbta etmektedirler. Şimdi soruyorum: Hz. Aişe'nin beyninde 2210 tane hadis ezberi bulunmakta iken, günümüz hanımları hadisin ne olduğunu izah edebilecekler midir acaba? Şu ayet mealine dikkatinizi çekmek istiyorum:
" Siz ey iman edenler! Sosyal hayatta " Birbirinize yer açın!" denildiğinde derhal yer açın ki, Allah da size yer açsın. Yine " Davranın!" denildiği zaman, derhal yerinizden fırlayın! Allah içinizden tam inanan, BİLEN ve BİLGİNİN amacını kavrama yeteneğiyle donatılanları kat be kat yüceltecektir. Zira Allah yapıp ettiklerinizden tümüyle haberdardır." ( Mücâdile sûresi, âyet 11 )
Hazreti Peygamber'in şu ifadesi bu âyetin tefsiri sadedindedir. " Âlimin abide üstünlüğü, dolunayın yıldıza üstünlüğü gibidir." Hazreti Ali alimi şöyle tarif eder.
" Âlim Kur'an'ın önüne hiçbir şeyi geçirmeyendir". İmamı Şafii " Allah'ın velileri âlimlerdir, onlar dışında veli bilmem" der. İbn Abidin " Cahilin âlim hakkındaki şehadeti batıldır." der..
Demek ki, ortalıkta gezen, dolaşan, zaman kaybına sebep olan " Veliyim", "Ermişim", " Mehdiyim", " Mesihim", " Mürşidim" gibi aslı astarı olmayan, kendilerine zoraki bu tür sıfatları yükleyerek, bir kısım cahil, cühela müridanı kandıranlar, her şeyden önce okumalıdır.
Neyi okumalılar? Her şeyden önce aziz Kur'an'ı okumalıdırlar. Okusunlar ki, Kur'an'dan dayanak almayan veya alamayan kimselerin sözlerine aldanmasınlar.
Demek ki, okunacak, okutulacak ilimlerin, mutlaka günümüz mes'elelerine, problemlerine çözüm getirmesi gerekir. Kesinlikle, devri geçmiş ve demode olmuş bilgilerle zihinler doldurulmamalıdır.
Ülkemizde, yetişmiş öylesi alimler bulunmaktadır ki, bunların eserlerine eğilmeli, okumalı ve bilgi sahibi olmalıyız!.. Örneğin,
Diyanet İşleri Başkanlığı mealleri, tefsirleri, Elmalı tefsiri, Akseki hocanın İslam Dini, M. İslamoğlu'nun eserleri, Envar'ul-Kur'an Tefsiri, Bayındır'ın eserleri, Ateş hocamızın tefsiri ve sair eserleri ve benzerleri!...
Büyük Akif; ne güzel dile getirmiş cehlin, cehaletin ne olduğunu!.. " Öyle dalmış ki hurâfâta o mâzisiyle:/Ay tutulmuş, " Kovalım şeytanı kalkın!" diyerek,/ Dümbelek çalmada binlerce kadın, kız, erkek!" Hülasa, okumak, okumayı günlük iş, ekmek yemek, su içmek, hava almak gibi telakki edinmeliyiz!.. Hani, Yıllar önce idi!.. Afgan topraklarını Ruslar işgal etmişlerdi. Tesadüf ya, o gün Ay tutulmuş, Ay'ın tutulmasını önlemek için halk, sokaklara dökülmüş def, çalgı türü şeyler çalıyordu. Ama, vatan elden gitmişti.
Sonuç yerine;
Ülke Müslümanlarının uyanması, kendine gelmesi, dirilmesi, okumayı alışkanlık haline getirmesi lazımdır. Çiftçi, ziraatçi, tarlada çalışan, bağ belleyen ve budayan. bahçeyi imar eden, koyun güden, sığır otlatan herkesin okumaya başlaması, yüce Allah'ın ve Rasulü'nün emridir.
Batı insanı, bu sayede cehli, cehaleti yenerek bu günkü ortama gelmiş, zengin olmuş, dünyaya meydan okur duruma erişmiştir. Trende okurlar, Uçakta okurlar, Parkta okurlar, plajda okurlar, balkonda okurlar!.. Dolayısıyla,
Ülkemizin, " Yetiş miş insan" meselesi üzerinde durmalı, herkes, çapına göre, tipine göre alim ve allame olmalıdır. Taklitçilik, araştırmamak milletimizin belini bükmüş, ne yaptığını bilmez bir şekilde bir o yana, bir bu yana seğirtip gitmekteyiz.
İlçem Afşin'da, Avukatlık ve Baro Temsilcilik görevi yapan Avukat Mehmet Turan'ı alkışlıyor, selamlarımı sunuyorum. Kütüphanesini gezdim ve hayran kaldım. TRT. bir iki yıl önce idi, bizzat evine gelerek kütüphanesini görüntülemiş, tüm avukatlara ibret olsun diye proğram yapmıştır.
Millet olarak, kalkınmak, sanayii devrini yakalamak için okumalıyz, milletçe okumalıyz, yediden yetmiş yediye okumalıyz. Her bireyimiz okuyarak bilgin, alim ve hoca olmak zorundadır.. Selam ve dua ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın