MÜFTÜLÜĞÜMÜZDE YAŞANAN İLKLER !..
" ...Kulları içinden ancak âlimler, Allah'tan korkar. Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır." ( Fâtır Sûresi, âyet 28 )
Tabii ki, "Allah'tan en çok âlimler korkar" ifadesinden yola çıkarak, gündemi yorumlamak ve değerlendirmek istiyorum. Müftümüz Hayrullah hocadan önce gelip geçmiş, görev yapmış tüm hoca efendileri saygı ile anarken, İlçemiz Müftülüğünce son zamanlarda gerçekleştirilen " Hafızlık İcazet Merasimi". " Emekli Din Görevlilerini tanıma proğramı" benim gibi düşünen, kalem oynatmaya çalışan kimseleri ziyadesiyle memnun etmiş ve onların başarı duaları alınmıştır.
Müftümüz Hayrullah hoca efendi; babası da bir din görevlisi olduğu için, babadan gördüklerini gerçekleştirmektedir. Buradan babası hoca efendiye de hayırlı, sağlıklı ömürler diliyorum.
Bilhassa, günümüz dünyasında, ülkemizin Hayrullah hocamız gibi, aktif, dinamik, yorulma bilmeyen ruhlara ihtiyacı vardır. Çünkü, millet olarak, yakın tarihimizde 15 Temmuz gibi bir canavarlığı, yobazlığı, devlet ve millet düşmanlığını yaşadık.
Bu millete; 15 Temmuz'u yaşatan ve halende yaşatmaya çalışan hurafeci, rüyacı, tahayyülatçı canavar, bu aziz milletin saflığından, inancından yararlanmış ve sonunda milleti arkadan hançerleyerek, milletin terü taze, zedelenmemiş his ve duygularını dejenere etmiştir.
Ama, görülen odur ki, Hayrullah Müftü gibi alimler sahaya çıkmışlar, meydana yürümüşler, hak ve hakikati bu aziz millete tanıtır, öğretir olmuşlardır.
Binlerce, Diyanet Hafızlık Kurslarından, Aşere Takrib Kurslarından, İlahiyat ve İHL. Liselerinden yetişen gençlerle böylesi, üfürükçü, salya sümüklü, halkın sırtından geçinen asalak kişi ve zümrelerin varlığına kibrit suyu dökülecektir.
Yeter ki, milletimiz; böylesi köhne kurum ve şahısları iyiden iyiye tanır, idrak ederse, bir dönem ülkemiz genelinde birden bire büyüyen ve Devletin kararlı tutumu sayesinde mahvı perişan olan Deaş ve benzeri İslam dışı paravana örgütlerin yok olması gibi bunların da tamamı yok olacaktır.
Diğer taraftan, emektar din adamlarının hatırlanması, tek tek, isim isim davet edilmesi takdire şayan, gıpta edilecek, alkışlanacak bir tavırdır. Çünkü, insan yaşlandıkça, zaman geçtikçe unutulduğunu zannetmektedir. Bilhassa, diyelim ki, Hasan hafız gibi bir hoca, yüzlerce hafız yetiştirmenin sonunda unutulursa, hal ve hatırı sorulmazsa; kırılacak, hayal kırıklığına uğrayacaktır. Dolayısıyla;
Emekli Din Görevlilerini moralmen motive etmek, onlarla yarım saat, bir saatte olsa bir arada bulunmak, söz konusu emektar insanları mutlu edecektir.
Sonuç olarak;
Müftümüz Hayrullah hoca efendiyi kutluyor, daha başarılı ilklere imza atmasını niyaz ediyorum. Zaten, Hayrullah hoca efendi böylesi işlere müheyya bir isimdir. Genç olması, 32 yıllık tecrübesi bunu gerektirmektedir.
Zannediyorum ki, Müftümüz, geçmişte İlçemizde görev yapmış olan İbrahim Acar, İmran Kılıç Müftü efendiler gibi daha ötelere, İl'lere, İl Müftülüklerine veya Başkanlıkta önemli bir yere getirilecektir.
Zaten; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çalışması bu yönde olmalıdır. İl'lerde, İlçelerde, kim, kimdir? Tanınması, araştırılması bir zorunluluktur.
Hayat, sürekli değiştiğine binaen, Kur'anî hizmetlerin daha verimli ve bereketli olması için atılgan, üretken, cevval yüreklerin bilinmesi, tanınması, ona göre de, Başkanlığın; durağanlıktan, monotonluktan kurtarılması gerekmektedir.
Müftümüz Hayrullah hocayı tebrik ediyor, Hollanda Zwendirek'teki azimli ve yorulmaz çalışmalarının İlçemiz Müftülüğünde de devamını diliyorum.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın