MÜFTÜ ALİ RIZA KIRBOĞA'DA HAKKA YÜRÜDÜ
Merhum hocamı; K. Maraş İl Müftülüğünü: 3 Mart 1984 tarihinden, 07.11.1991 yılına kadar başarı ile, halkın sevgisi ile sürdürmüş olduğu için kendisini yakinen takip ettim ve tanımış oldum.
Müftü efendi, canlı, hareketli, hızlı, yerinde durmayan, görevine bihakkın bağlı, görevlilerinden de kendisi gibi hizmet isteyen bir hoca efendi.
Kendim, Afşin Müftülüğünde görevli olmama rağmen, sürekli irtibatı olan, her mes'eleyi kendisine danışan, ileten birisiyimdir.
Ali Rıza Kırboğa hoca efendi, tüm yakınları Müftü olan bir aileden gelmektedir. 1942 Konya Hadim doğumludur. İlkokul, İHL. ve Yüksek İslam Enstitüsünden mezun olduktan sonra, öğretmenlik, müdürlük, İlçe Müftülüğü ve K. Maraş Müftülüğü ve oradan da Nevşehir İl Müftülüğüne atanarak, görevini 25.01. 2000 yılına kadar sürdürmüş ve emekli olmuştur.
K. Maraş'ta, 12 Eylül ihtilalinin her türlü stresine, baskısına, zorlamasına karşı, o yılların nazik durumuna aldırış etmeden korkmadan, ürkmeden görevini yürütmüştür.
K. Maraşlı insanlara göre, Ali Rıza hocamız sanki Maraş'lıdır. Maraş'ın, adetleri ile, şivesi ile, Edeleri ile özdeş olmuş, hizmetinin en güzel, verimli ve başarılı yıllarını Maraş'ta geçirmiştir.
Grupçulara karşı; hakikaten direnmiş, İl Müftülük binasını onların ellerinden alarak Müftülük binası yapmıştır. Ve bir gün;
Gecenin saat 10'u idi!.. Telefonum çaldı. Ahizeyi elime aldım ve karşımda Ali Rıza hoca idi!.. Ve bana sitem etmeye başladı:
" Kardeşim!.. Nasıl görevlisin, İlçeniz Tanır kasabasında, görevli imam; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an Kurusunun çalışmasına engel oluyor. kendi grubu adına Kur'an Kursu açtığını, minareden ilan ediyor, sizin haberiniz olmuyor" diye sitem etmişti..
Müftü efendi haklı idi!.. Adı geçen yerin imamı hakkında tahkikat yapıldı ama, Diyanet'e bağlı olan, Diyanet'in aşını, ekmeğini yiyen bir imamın, tekrar Diyanet'e tekme atması yakışık olur mu idi?..
" 1990'ların başında K. Maraş'ın önde gelen bürokratları ile önde gelen simaları Mercimek Tepe'ye ne yapacaklarını konuşuyorlardı.
Öneriler arasında otel yapma, park yapma, heykel yapma, seyir mekanı yapma düşünceleri vardı. Ancak en heyecan verici öneri Müftü Ali Rıza Kırboğa'dan geldi:
" BURAYA MARAŞ'A YAKIŞIR MARKA BİR CAMİ YAPILSIN." Bu sözün kabul görmesi ile, kazma vuruldu Mercimek tepeye.
Ali Rıza Kırboğa'nın büyük çabası ile on bin kişilik tasarlanan cami bittiğinde Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış en büyük 3 ncü camisi oluyor." Caminin adı, ABDÜLHAMİD HAN CAMİİ olarak, bu gün mercimek tepesini süslemekte, şehre görkemli bir manevi huzur görüntüsü vermektedir.
Ne acı ki, gurbette oluşum, yaşamaya mecbur bulunuşum, böylesi hoca efendilerin, yakin dostlarımızın cenazesine katılmaktan uzak bulunuyorum. Rabbim!.. Beni muaheze etmesin!..
Netice olarak;
Ülke olarak, millet olarak, boş, atıl bir millet değiliz. Kitap okumada tembel olsak da, bu milletin içerisinden öylesi ilim adamları, alimler, Müftüler, Vaizler yetişmiştir ki, Ali Rıza hocam gibi muhterem insanları unutmak, ruhlarına fatiha göndermemek abesle iştiğal olur düşüncesindeyim.
Örneğin, uzun yıllar G. Antep, Muş, Çorum, Samsun ve İzmir İl Müftülükleri görevini deruhte eden ve halen Samsun'da ikamet eden emekli Müftü İbrahim Acar hocayı kim unutabilir?..
Hasılı, Ali Rıza Kırboğa hocanın; K. Maraş'ta yapacağı son bir iş kalmıştır. Mercimek tepesinde dört minaresi ile yükselen on bin kişilik, Abdülhamid Han caminin açılış kurdelasını keserek, milletin hizmetine sunmaktı.
Ali Rıza hocamız, idealist, devletine bağlı, milletini sever bir alimdir. Böylesi olması sebebi ile, zamanın başbakanını, merhum başbakan Erbakan hocamızı davet ederek, açılış merasimini tamamlamak olmuştur. Böylelikle; kurdela kesilmiş, müthiş, şahane bir görüntü arzeden camimiz hizmete açılmıştır.
İşte, Müftü Ali Rıza Kırboğa hocamız, böylesi biridir. İslam'a aşık, bütün hizmetlerini de bu uğurda tekemmül ettirmiş bir İl Müftüsüdür!.. Makamı cennet olsun. Merhum Müftümüz; K. Maraş'ı, Maraş'lıyı çok sevdi, K. Maraş'lı; Ede'lerde kendisini hep hatırlayıp, ruhuna Fatihalar gönderecektir.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın