Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

MİLLETÇE BAYRAMI YAŞAMAK!..

Huzur içerisinde bayram kutlamaya ne kadarda hasret kalmışız!.. Camilerimiz, lebalep dop dolu, verilen vaazlar, okunan hutbeler, kılınan bayram namazı sonunda, sıra sıra , saf saf tekbirler eşliğinde bayram kutlaması!..

Camiler; tıklım tıklım dolu!.. Saf saf müminler, gönülden el bağlamış, Rabbe iltica etmişler.. Hep bir ağızdan gönülden fışıkıran Teşrik tekbirleri..

Her yer, gökler, arz ve tüm kainat bu yankılı sesle titremektedir. Kabe'de hac yapan müminle, Cudi dağlarında, Hakkari bozkırında er Mehmet'in sesi birleşmiş, Medine'de; Resulullah'a kavuşan mümin ile, Edirne Kapıkule'de vatana giriş yapar iken, Türk bayrağını görünce kalbi ürperen, için için ağlayan Hasan'ların, Hüseyin'lerin heyecan dolu anları..

Uhud'da, Hazreti Hamza'nın makberesini temaşa edince bayılan Hacı efendi ile, Ankara Kocatepe camiinde kendisini tekbirlere kaptıran yüz binlerin, tüm Türkiye'nin aşk dolu, imandan kaynaklanan coşkusu !..

Bayram ve tatil!..

Bayramda deruni, aşk dolu, iman yüklü ziyaretleşmeleri var iken, köşe bucak, hısım, akraba, eş, dost tebrikleşmeleri var iken, yalnızlığa kendisini kaptırarak, Akdeniz sahillerindfe kulaç atmak da nedir ki?..

Her köşe başında, Hakk'a teslim olmuş bir kurban hayvanının can havliyle böğürtüsü yaşanır  iken,denizin tuzlu suyunun, sahilin sanki bir terkedilmişliği yaşamanın anlamı ne olabilr ki?

Hastane köşelerinde ziyaretçisini bekleyen insanlara umut olmak, onları teselii etmek ne demektir? Sokaklarda karşılaştığımız her piri faninin ellerini öpmek, hayır duasını almak, evlerde belleri bükülmüş yılların eskittiği ninelerin bacıların, teyzelerin, mini mini yavruların ruhlarını okşamak ne olabilir ki?

Kesilenm kurban eti hediyelerini dağıtmak, her yerden "Allah kabul etsin" dualarını almakla, orada burada, tatil beldelerini, eski kalıntıları arşınlamak bir olabilr mi?

Bayramlar; milletçe kenetlenmek günleridir!..

Millet olarak, birliğe, beraberliğe, her türlü çekişmeyi, "bendendir", "bizdendir", "sizdendir", "şu mezheptendir", "bu fraksiyondandır", "şu cemaatten", "bu tarikattandır" demeyi  terkettiğimizi beklediğimiz, arzuladığımız zaman dilimleridir bayramlar!..

Usandık, yıldık, bıktık dağılmışlığı yaşamaktan, çözülmekten, çürümekten.. Millet olarak; bir olmayı, iri olmayı, diri olmayı yaşamak, bu güzel duygulara doymak istiyoruz..

Kısır çekişmeler, gereksiz savrulmalar millet olarak bizi o kadar yordu ki, bıkkınlık, gına, üzülmek, kahr-ı perişan olmak sanki kaderimiz olmuştur.

Daha doğrusu gülmeyi, gülümsemeyi, tebessümü unuttuk.. Tabii şeymiş gibi, her zaman, her dem şehid haberi beklemek, al bayrağa sarılı terü taze yavruları karşılamak, anaların, yavukluların, babaların bağırlarını dövmeleri tabii halmiş gibi oldu.

Artık, millet olarak, ülke olarak neşelenmeyi, sevgiyi doya doya yaşamak istiyoruz. Gazetecimiz hür olsun, hiç bir şerden ürkmesin, çekinmesin, dobra dobra yazı yazsın, yazarken de sağına, soluna nazar ederek  acabaları yaşamasın.

Netice olarak;

Mutlu zaman dilimleri yaşamak için bayramları iyi idrak etmeli, kutlu zaman dilimlerini fark edebilmeliyiz. Aksi halde, normal zamanlarla, bayram günleri arasında ne fark olabilir ki?

Küsler barışmaz ise, kırgınlar aynı trajedyayı yaşamaya devam ederse, evlerde hüzün, ağıt sesi olursa, komşu komşuyu taciz ederse, bayram günlerinin ne anlamı olabilir?

Bendeniz bir komşu tanıyorum Komşunu taciz etmekten hoşnud olmakta, avlusuna rast gele girip çıkmaktan zevk almaktadır. Aynı zavallı,biçare komşu, büyük şeyler yapmaya talip,insanları idare etmeye istekli. Ama kendisi idare edilmeye daha layık..

Onun içindir ki, bayramları, bayram sevincini tatmaya, yaşamaya, mutlu olmaya susadık.. Bayramlar, İslam'a, dinin ruhuna uygun olmaldır. Bayramları geleneksel anlayıştan kurtarıp, bayram geceleri, bayramı karşılamak için Şaman vari havaya, sağa sola silah sıkmayalım..

Her günümüz, bayram, sevincimiz İbrahimi, muştumuz Kur'ani olsun!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın