Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

MİLLETÇE; 15 TEMMUZ GÜNÜ NE YAPMALIYIZ

Her şeyden önce; milletçe, o felaket dolu, musibet içeren günü iyice anlamalıyız. Bu " kara gün"ün mahiyetini anlamak için, 15 Temmuz gecesinde bir proğram dahilinde hareket etmeliyiz.

Neler yapmalıyız?

1- O kara gün, sözde, sahte, uydurukçu ve hurafeci bir din şarlatanı tarafından organize edildiği için, buna inat tüm müslüman milletimize büyük görevler düşmektedir.

2- O gece ve gün; tüm camilerimiz, mescidlerimiz açık olmalı, cemaatlerimize dolu dolu bilgiler verilmelidir.

3- Yine aynı gece ve gündüz, şehidlerimizin ruhaniyetleri, gazilerimizin sağlık ve sıhhatleri için hatimler indirilmeli okunan Yasinlerin Fetih surelerinin Türkçe anlamları ile insanlarimıza izah edlmeli, sesi, ahengi, anlatımı güçlü olan din adamlarımız, bir tarafta Kur'an tilavetinde bulunur iken. bir kısmıda minareleri sesiyle, savtıyla şenlendirmeilidir.

4- Camilerimizde, mahyalar yakılmalıdır. " Hak geldi, hurafecilik zail oldu" veya benzeri ifadeler yüksekleri, yüceleri süslemelidir.

5- Çarşı, pazar, dükkanlar, resmi daireler bayrağımızla süslenmeli, İstiklal marşımız, her an, her defasında 15 Temmuz günümüzde ağırlığını hissettrmelidir.

6- Konferansçılarımız, ediplerimiz dolu dolu böylesi din dışı bir projeyi gündeme taşımalıdırlar.

7- Ozanlarımız, şairlerimiz, aşıklarımız bu gecede gümbür gümbür mes'elenin üzerinde durarak, söz konuşu " uğursuz gece"nin oluşumunu ve neticeyi millete aktarmalıdırlar..

8- Bu ve benzeri " sahte, sözde dini yaplanmaları", Allah'a kulluğu değilde kula kulluğu emreden hurafecileri millete anlatmalı, bunların içerikleri, gayeleri bir bir izah edilmelidir.

9- Ülkemizde tek otorite sayılan, Diyanet İşleri Başkanlığımızı bütün alt-üst birimleriyle birlikte aktif göreve davet etmeliyiz.

10- Şu ana kadar bir bakıma suskun kalan, suskunluğunu kısmen de olsa koruyan Diyanet İşleri Başkanlığımız dini, Kur'ani tüm çekinceleri bir taraf ederek, böylesi bir sahte yapının ipliğini pazara çıkarmalıdır. Çünkü,
bu husuta her hangi bir manevi mes'uliyet söz konusu değildir. Birilerinin nahak yere canları yanmış ise, onlarda bu yolda bildiklerini dobra dobra anlatmalıdırlar.

Netice olarak;

15 Temmuz gününü taa damarlarımıza kadar yaşamak, anlatmak, ifade etmek bir din, bir vatan, bir insanlık ve vatandaşlık görevidir.

İnananlar olarak bizler, bu tür saçmalıklara, hurafelere suskun kalır isek, vallahi, dine
imana, tarihe karşı suç ve günah işlemiş oluruz.

Onun içindir ki, her birey, elinde bayrağı ile yollara düşmeli, "daha ölmedik" nakaratları ile varlığını tezahür ettirmelidir. Çünkü, böylesi gün ve zamanda haykırmayacağızda ne zaman kendimizi göstereceğiz?.

Rabbim! Bu aziz millete Kur'ani güç ve kudret nasip eylesin. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın