MİLLET OLARAK; KİTAP OKUMADA 86 NCI SIRADAYIZ !..
" Körle gören, karanlıkla aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz." ( Fâtır sûresi, âyet 19, 20, 21 )
" Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah, dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin!," ( Fâtır sûresi, âyet 22 )
İman, bilgi, hikmet ve akıl sahibi, ahlâklı, erdemli kimseler ile bunların takip ettiği hak yol ve nâil olacakları ahirete ait nimetler ile imansız, bilgisiz, akıl, basiret , ahlâk ve erdemden yoksun kimseler ve bunların takip ettikleri bâtıl yol ve uğrayacakları uhrevî azap, kesinlikle bir tutulamaz.
Maalesef, kitap okuma ve her türlü okumalarda gerilerde seyrediyoruz!.. Ne demek millet bazında 86 ncı sırada olmak?.. Uzay çağında ve feza döneminde, 86 ncı sırada olmak, geriliğin gerisi, çağ dışılığın çağ dışısıdır!..
Oysa, bu aziz milletin bağrından yüz binlerce bilgin, bilge insan, Kur'an adamı, tefsirci, felsefeci, kelamcı, fıkıhçı, muhaddis ve benzeri alimler yetişmiş, yani, Ebussuud efendiler, Molla Guraniler, Ali Kuşçular Akşemseddinler, İbni Sinalar, Farabiler, Kindiler,. İmam Gazaliler, Ebu Hanifeler, Matüridi'ler yetiştirmiş bir milletin düşmüş olduğu bu acıklı duruma üzülmemek, yanmamak, ızdırap duymamak mümkün müdür?
"Görmedin mi Allah gökten su indirdi. Onunla renkleri çeşit çeşit meyveler çıkardık. Dağlardan ( geçen ) beyaz, kırmızı, değişik renklerde ve simsiyah yollar yollar ( yaptık)." ( Fâtır sûresi, âyet 27 )
" İnsanlardan ve hayvanlardan ve davarlardan da yine böyle türlü türlü renkte olanlar var . Kulları içinde ancak âlimler, Allah'tan ( gereğince) korkar. Şüphesiz Allah, daima üstündür, çok bağışlayandır." ( Fâtır sûresi, âyet 28 )
Gerçekten âlimler, bilge insanlar; Allah'ı bilen ve O'na tazimde, saygıda, ubudiyette bulunarak ihtiram besleyenlerdir. Resulullah (sav)'in bir hadisin de: " Rütbelerin en yükseği ilim rütbesidir." denilir.
Âyette mevzu edilen ilim ise, imanla birleşen ilimdir. Çünkü iman ahiret hayatını da garanti altına alır; imansız ilim ise insanlara sadece geçici dünya faydaları sağlar.
İmansız ilim dedim de, örneğin Darwin denilen bilgin, hangi fikir ve düşünceyi öne sürmüş, iddiada bulunmuştur? " İnsanların; Maymun soyundan geldiklerini, zaman içerisinde değişime uğrayarak insani şekle dönüştüklerini" iddia etmektedir. Oysa,
Darwin'de, azıcık Kur'anî bilgi kırıntısı olmuş olsaydı, böylesi saçma bir iddiayı öne sürmez, bu hususta ayak diremez, hak ve hakikat yolundan bir milim ayrılmazdı!..
Demek ki, ilim; imansız olmayacak, imanla ilim birleşecek, sentez olacak ve insanlığın hizmetine amade olacaktır. Aksi halde, Freudizm, Darwinizm denilen bela, insanlığın sırtında kambur olacak, beyinleri ve dimağları alt üst ederek, beşeriyetin yolunu çıkmaza sokacaktır!..
Bu açıdan hareket edecek olursak, milletimizin 86 ncı sırada olması benim gücüme gitmektedir.. Maşallah! Kütüphaneler kitaplarla dop dolu ama okuyan yok, yaşlısı okumuyor, öğrencisi, öğretmeni okumuyor, namazlısı, niyazlısı, camilisi, cemaatlısı okumuyor..
Gençliğin elinde " dokunmatik" telefon, dizlerde tablet, ama; maalesef kitap bu insanların semtine uğramamaktadır. Hal böyle iken;
ABD'nin Nasa'sı uzaya, Ay'a, Yıldızlara, Mars'a gidecek, bizler de, böylesi bir haberi Tv. haberlerinden, basından, yayından öğrenmiş olacağız!.. Bu durum bizler için çok çok ayıptır!..
Diğer taraftan, Çinli; Japon'yalı dünyayı besleyecek, her bakımdan , teknik ve teknolojik açıdan insanlığı doyuracak, bizler de kaderimiz 86 ncı sıra imiş diyerek ahh! vahh! edeceğiz!..
Dünya milletleri içerisinde; birinci, ikinci ve üçüncü sıralarda yer alması gereken bu aziz millet evladlarının 86 ncı sırayı işgal etmeleri beni, benim gibi düşünen beyinleri kahrı perişan etmektedir. Her zaman, ifade etmiş olduğum gibi, Müslüman milletimiz, Kur'anî okumalarda da sıfırı tüketmekte, sadece Ramazandan Ramazana yaprak çevirmekte ve ölüleri için lütfen hatim indirmektedir..
Başta, Resululah (sav)'in ve sahabe-i kiramın icraatları arasında olmayan, kabirlerde Kur'an yapraklarını çevirmek, 21 Yasin ve 40 Yasin okumaları, bu aziz milletin en büyük yaşamı, Müslümanlığı haline gelmiştir!..
Bu milletin hanımlarının ellerinde, Cevşen, dillerinde 4444 sayılı Salat-ı Tefriciyye duaları ile, türbe ve yatırdan isteklerle, medet ummalarla ön sıralarda bulunmaktadır. Ama;
İstiklal Marşını okur, Akif'i tanımaz, düşünceleri, fikirleri, iddiaları nelerdir bilmezler!.. Hasan Basri Çantay kimdir? deseniz, kafasını sallar, Elmalılı kimdir desen, hayatta duymuş değildir, A. Hamdi Aksekili nicedir deseniz, " duymadım" diye cevap alacaksınızdır!..
Yani, milletçe okuma, kitap devirme mevzuunda perişanız, hırpaniyiz ve sefaleti yaşamaktayız!.. Bendeniz de öyleyim!.. Öylesi, boş zamanlarda, sitelere yazı yazmak, bir kaç dergiyi takip etmek, ellerdeki kitaplarla uğraşmak bana göre iş değildir!..
Netice olarak;
Okumayan, okumak istemeyen bir milletiz!.. Camilerde, Kur'an mahpus, dolarda bulunan Türkçe yazılmış kitaplar esir, öksüz ve mahrumdur!.. Bazan, camilerin kitaplığında bulunan Türkçe kitaplara nazar etmekteyim. Sonra da, dönerek boş boş oturan kitlelere bakmaktayım.
Ne olurdu, bir Müslüman kardeşim, o kitaplığa doğru yönelse de, orada bulunan Türkçe kitaplara bir nazar etmiş olsaydı?.. Batı'da bazan, Tren yolculuğu yapmaktayım!..
Vallahi!.. Görmüş olduğum, yaşlı karılar, yaşlı erkekler sürekli dergi ile, kitapla hasbihal halindedir. Okuyor, okuyor ve okuyorlar!..
Doktora gidiyorum, orada bekleyenler, sıra kendilerine gelinceye kadar dergi, gazete okumakta, yani, hangi alana uğrasam orası kitap, dergi okuyan insanlarla dop doludur!..
Ya bizde?.. Çay haneler avara avare insanlar dolu, camilerimiz boş oturanlarla, güya ibadet ettiklerini zanneden ve tesbih çevirenlerle hınça hınç doludur.. Kendilerine sorarsanız, ne yapıyorsunuz? diye!.. Tesbih çevirerek ibadet ediyoruz, derler!..
Son söz olarak, millet olarak, ülke olarak dünrya milletleri içerisinde 86 ncı sıradan bir an önce kurtulmamız lazımdır!.. Aksi halde, bu ayıp, bizleri üzecek, hüzünlendirecek ve gelecek neslimizi de mahvı perişan edecektir!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın