MALLARI BATIL SEBEPLERLE YEMEK..
" Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl ( haksız ve haram yollar) ile aranızda ( alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir." ( Nisâ sûresi, âyet 29 )
Her ne zaman ki, bu ayeti kerimenin inceliklerine, derinliğine dalmış olsam; hemen karşıma Asr-ı Saadet döneminde icra edilen güzellikler, asudelikler, mutluluk dolu günler ve günümüz dünyasında yaşanan çirkinlikler, nefretamiz haller gelmektedir. Bir kere;
1- İslam düşüncesinde; riba, yani faiz, kumar, mal stoklama yani ihtikâr haram kılınmış iken, ne acı ki, bunların 21 nci çağda alabildiğince yayılır olması, yaşanır bulunması, toplumlara iflah yüzü göstermemekte, huzur, mutluluk yüzünü haram etmektedir. Oysa;
" Kim, bir yenecek şeyi, pahalılaşsın da öyle satayım diye ümmetimden kırk gün saklarla, sonradan onu sadaka olarak verse bile kabul edilmez." buyurulmuştur. Diğer bir hadiste de;
" Kim bir malı saklar, pahalılaşsın da Müslümanlara öyle satayım niyetini kurarsa, yanlış yola sapmıştır. Allah'ın ve elçisinin emanından, emniyetinden uzaklaşmıştır." Oysa,
Allah'ın ve Resulü'nun emanından uzaklaşan kimse, İslam'ın onunla mücadele ettiği ve edeceği kimsedir. Tıpkı Allah'a ve Resulü'ne savaş açmış, harp eden gibi sayılan faizci gibi sayılır.
2- İçki yasağı:
" Ey iman edenler! İçki, kumar, ( tapmaya mahsus) dikili taşlar, fal okları, ancak şeytanın amelinden bir murdardır. Bunlardan kaçının da muradına erenlerden olun. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin salmak ister ancak, vaz geçtiniz artık değil mi?" ( Mâide sûresi, âyetler 90-91)
Malumdur ki, içki bela ve musibeti, yüce İslam'ın en şiddetle men ettiği, yasakladığı haramlardan biridir ve " içmesini bilene" helâl olduğuna dair ileri sürülen edepsizce, ahlaksızca direnişler, kandırmacadır, saf dilliktir ve insanların sağlık ve sıhhatına düşmanlıktır.
Yani, içki içmek, sadece alkol kullanmaktan, bira kullanmaktan ibaret değildir. Viski, votka, kokain, bonzai, şampanya, morfin ve eroin ve benzeri uyuşturucular da İslam'da men edilmiştir.
3- Kumar yasağı:
Alın teri olmadan, kumar, piyango her çeşit emeksiz gelir ve kazanç İslam'da haram kabul edilmiş, Müslümanların bu tür kazançların kıyı ve kenarına bile yaklaşmamasını emir buyurmuştur. Çünkü, emeksiz kazancın her çeşidi, insanları; daha çok kazanma hırsıyla, aklın, dinin kabul etmediği her çeşit haramı işlemeğe yöneltir.
4- İsrafın haram olması:
İsrafın haram olması, millet bünyesinde kim olursa olsun, herkese haramdır. Bunlar; ister devlet ricali olsun, isterse sıradan insanlar bulunsun, havai yaşama, israf, lüks, konformizm gibi yaşam türleri herkese haramdır.
5- Altın yığma hastalığı !..
" Altını, gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayanları elemli bir azap ile müjdele..." ( Tevbe sûresi, âyet 34 )
Bu ayeti kerime de, enine boyuna tetkik edildiği zaman görülecektir ki, zamanımız insanları, zenginleri, varlıklı kişileri, altın istifi yapmanın, millet yolunda, millet menfaatine harcanması gereken çil çil altınlar yastık altında, kasalarda, keselerde mahpus edilmiş durumdadır.
Düğünlerimizi altın israfı süslemekte, hanımların kollarında yarışlar yapılırcasına bilezik gösterme, ona buna caka yapma hastalığı, sıkıntısı ve gösteriş bunalımı alemi kasıp kavurmaktadır.
Kimi erkeklerinde boyunlarında, parmaklarında, " erkeklere altın ve ipeğin haram oluşu da ..." nazari itibare alınmayarak, israfın, çılgınlığın nerelerde olduğunu bizlere göstermektedir.
Netice olarak;
Müslüman dünyanın, Nisa 29 ncu ayeti iyiden iyiye incelemesi, emirlerini hayata geçirip, yukarıda zikredilen hususları, haram kılınmış şeyleri bilmesi lazımdır. Ve söz konusu haramlardan şiddetle kaçınması ..
Zaten, günümüz Müslümanları, bu tür ayeti kerimeleri okuyup, ölülerine hediye etmekten fırsat bulamadıkları için, dirileri ihmale uğramış, bu sebeple, Kur'an; " ölüler kitabı" haline getirilmiştir.
Düğünlerde yapılan israf çılgınlıkları, silah sıkmalar, havai fişek kullanmalar, ortalığa para saçmalar, helal kazançların harama dönüştürülmesi, mideleri bulandırmakta, dünyanın orasında, burasında ekmek bulamayan Müslümanlar var iken, diğer tarafta, altın gösterme çılgınlığı ne demek olmaktadır?
Faiz, rüşvet, gasp, çalma, çırpma, ticarete yalan karıştırma, aldatma, ihtikar ve benzeri haramlar, ne zaman ki, ümmet bünyesinde sonlandırılır, işte, o zaman görülecektir ki, ümmet; mutluluğu yakalamış, alemi İslam'da kimse aç, susuz ve zelil yaşamayacaktır!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın