Kur'an'ı Okuyan ama Yaşamayan Milletiz
KUR'AN'I; ÇOK OKUYAN, HİÇ ANLAMAYAN VE EMİRLERİNİ YAŞAMAYAN BİR MİLLETİZ!..
" Ve o gün Rasul diyecek ki: " Yâ Rabbi! Benim kavmim bu Kur'an'a devri geçmiş, işlevi kalmamış bir kitap muamelesi yaptı." ( Furkân sûresi, âyet 30 )
Teessürle, üzülerek ifade etmeliyim ki, ayeti kerime de beyan edildiği üzere, millet olarak, maşallah, evlerimizde raf raf, kütüphane kütüphane, duvar duvar Kur'an'ı Kerim'ler bulunmaktadır.
Her defasında, büyüklü, küçüklü Müslüman millet olarak, Kur'an'ı; her elimize alışımızda, ona saygıdan olsa gerek, üç defa öpüp başımıza koymadan, torbasının içerisine ve özel yerine koymuyoruz.
Peki, bu yapmış olduğumuz eylemin içeriği ve değeri nedir?
Maalesef, kendi zannımızca Kur'an'a hürmet, saygı gösterip ona karşı Müslümanlık görevimizi yerine getirdiğimizi, hakkını ödeşmiş olduğumuzu bilmekteyiz. Oysa, sayın Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın vurguladığı gibi, bu tür basit işlerin, anlamsız, gereksiz ve faydasız şeyler olduğu bilinmektedir.
" Kur'an'ı Kerim'in hayat veren ilkelerini, mesajını en doğru şekilde anlamanın ve yaşamanın gayreti içerisinde olmalıyız. Bu gün İslam dünyasında Kur'an ile ilgili çalışmaların çok büyük bir kısmı onun metnini okuma ile ilgilidir.
Maalesef, Kur'an'ın metnini okuma ve tilaveti için gösterilen çaba, onu anlamak için yeterince gösterilmemektedir. Bu bizim için üzerinde çok durmamız gereken hususlardan birisidir.
Oysa Kur'an, ' oku' emriyle başlayan, bilgiyi, bilenleri üstün ilan eden, her daim tefekküre, akletmeye, onu anlamaya vurgu yapan bir kitaptır. Rabbimiz bizlerden bunu istiyor, ' Biz anlaşılsın, düşünülsün, diye Kur'an'ı kolaylaştırdık.' Onun için, okumaya vermiş olduğumuz emekten daha fazlasını anlamaya ve düşünmeye vermeliyiz."
Kur'an'ı sadece mezarlıklarda okunan bir kitap olmaktan çıkarmak zorundayız.
En çok şikayet ettiğimiz bir husus, din istismarı değil midir? Kur'an'ı da istismar ediyorlar. Kur'an'ı Kerim'le ilgili İslam şairi Mehmet Akif Ersoy, " İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkıyla bilin/ Ne mezarlıklarda okunmak ne de fal bakmak için." dememiş miydi?
O zaman Kur'an'ı sadece mezarlıklarda okunan bir kitap olmaktan, fal bakılan bir kitap olmaktan çıkarmak zorundayız. Nitekim bugün Müslümanların saf dinî duygularını istismar eden kişi, grup ve örgütlerin varlığı, din güvenliğimizi ve millet geleceğimizi tehdit eden boyutlara varmaktadır.
Onun için, milletimizin dinî duygularını istismar edenlere itibar etmemeleri hususunu önemle yeniden ifade etmek istiyorum. " ( Diy. Haber Bülteni, A. Erbaş, Eylül 2018, sayfa 7-8)
Başkanımızın bu güzel dileklerine, arzularına katılmamak, alkış tutmamak mümkün değildir. Ancak, ümid ederiz ki, sayın Başkanımız, tez elden, bu güzel dileklerinin millet hayatına yerleşmesi ve yaşanması için, lüzumlu genelgelerle, tamimlerde, İl, İlçe Müftülüklerimizi haberdar ederler ve mihrab adamlarımız da bu dilekleri millet hayatımıza yansıtırlar.
Elbette ki, ölülerimizin ruhlarına dua edeceğiz. Ama, bütünüyle aziz Kur'an'ı sadece "ölüler kitabı " haline getirmemizin bir anlamı bulunmamaktadır.
Netice olarak;
Şunu kesin kes anlamalıyız ki, zamanımız, çağımız artık aziz Kur'an'ı yükseklerden indirme vaktidir. Bol bol okuma, anlama ve emirlerini millet hayatımıza yansıtma, büyüklü, küçüklü herkesi faydalandırma zamanıdır.
Çünkü, koca imparatorluk; tarihin derinliklerinde kayboldu, bunun sebeplerini, sıkıntılarını, ne için olduğunu, bilmemiz ve onlardan " kıssadan hisse" hesabı çıkarmamız lazımdır.
İmparatorluk; ilk dönemlerde " Gaza ruhu" ile küçücük beyliği imparatorluk haline getirir iken, kısa zaman sonra, didişmeler, çekişmeler, ulema ve sufiler arasında yaşanan fırtınalar sebebiyle, din, dini duygu, devlet ve millet hayatımız mahvı perişan olmuştur.
Emin olun ki, tütün içmek, kahve içmek, raks, ney, kudüm, def, minare, yemekte kaşık kullanmak tartışmaları yüzünden, Kur'anî bir ilerleme sağlanamamış, bu günde gelinen nokta, Feto'nun Mehdi oluşu, Mesihliğini (!) ilan etmesi noktasına gelmiştir.
Rabbim!.. Bu aziz millet evlatlarına akıl, fehim, idrak, algı ve mantığını iyi kullanma basireti lütfetsin. Her türlü çirkin hurafeden, gerilikten, geri ve yapay düşüncelerden uzak eylesin!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın