KUR'AN'I KERİM'İ GÜZEL OKUMA YARIŞMASI !..
" Hiç şüphe yok ki işte bu Kur'an, en doğru yola yöneltmekte, erdemli ve güzel davranış sergileyenleri, kesinlikle muhteşem bir karşılığın beklediğini müjdelemektedir." ( İsra sûresi, âyet 9 )
TRT 1' de düzenlenen ve halen devam etmekte olan " Kur'an'ı Kerim'i güzel okuma yarışması" nı düzenleyenleri, tertip heyetini, jüriyi ve bu yarışmaya ilgi ve alaka gösterip katılan ehl-i Kur'an'ı içtenlikle selamlıyor, sayılarının çoğalmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
Jüri heyeti!..
1- Dr. M. Ali Sarı, 2- Osman Egin, 3- Halil Necipoğlu hocalardır.. Hakikaten, itiraf etmek gerekirse, itiraf ediyorum. Ben, bu proğramın aşığı, yakinen takipçisi, müdavimi, seveni, sayanı, alkışlayanı, sonuna kadar bekleyeni oldum.
Bu proğramdaki, Jürinin üslubu; hoş görüsü, insan severliği, Kur'an ilmine hizmetleri, diğer hafızları heveslendirmeleri takdire şayan, unutulmayacak, sürekli yâd edilecek bir proğramdır. Tabii ki, Mustafa Cihat kardeşimiz de, bu proğramın tuzu, biberi ve neşe, huzur katanıdır. Tebrik ediyorum.
Sağ olasın Dr. M. Ali Sarı hocamız!..
Yarışmaya her katılan hocamıza tenbihi : " Kur'an'ın; anlamını da öğrenin!" olmaktadır. Çünkü, asırlardan bu yana Türkiye'li hoca efendi; hafız oldu, kurra oldu, nameli nameli şekilde vücuh okudu da, maalesef, sarf-nahiv ilmine, Kur'an'ın anlamını insanımıza taşıyacak ilme az değer vermiş oldu.
Bu gün bile, ülkemizde, bir hayli, hafız yetiştiren Kur'an Kurslarımız vardır. Başarılar diliyorum. Ama, sadece hafız olunmakta, Kur'an'ın anlamından bihaber bir şekilde öğrenciler yetişmektedir.
Osman Egin hocanın kendi hayat kesitinden anlatımları, Halil Necipoğlu'nun arada bir musikisinaşlığından oradakilerin katkısı ile, milletimizi coşturması, heyecanlandırması takdirin üstündedir.
Sanki bu üç isim, söz konusu proğrama göre ayarlanmış, seçilmiş, tatbikata sunulmuş hoca efendilerdir.. Yansız, yönsüz tutumları, herkesi, her katılanı kucaklayıcı tavır ve davranışları unutulmayacak, daima hatıralarda kalacak izlenimlerdir.
İşte böyle olmalıdır!..
Bu tür sahici, kalıcı, hizmet edici, belleklere kazınıcı proğramlara destek olmak gerekir. Çünkü, bu milleti alıştırmışlar idi!.. TRT'de, sair televizyonlarda ne tür proğramlar uygulanır?.. Dansözün hoplaması, zıplaması, üryan kıyafetlerle bir kısım densizlerin kendilerini göstermeleri olurdu.
İşin çıplaklık yönü böyle iken, bir de " Okuyalım her daim, doğru bilgiyle kaim; evimizde bir âlim, Mızraklı ilmihal'im" fikri yapısı, düşünce sistemi de bu gün miadını doldurmuştur.. Çağımız, artık yenilik ve yenilik çağıdır. Şu alıntıya dikkat çekmek isterim:
"..İslam dünyasında dinî düşünce ve pratikte, bilhassa ahlâkî düzeyde çok acil bir ıslah ve tecdit ihtiyacı vardır. Buna mukabil, ertelenemez durumdaki bu ihtiyacı görmeyen ve görmezden gelen çok güçlü bir mukavemet cephesi de vardır. Bu cephede yer alanların kahir ekseriyeti Türkiye özelinde genellikle sufilikle barışık Sünnîlik, millicilik ve dolayısıyla Osmanlı'ya dair zengin tahayyüller içeren Türklük paydasında birleşmiş gözükmektedir. " ( Nida Dergisi, sayı 142, sayfa 58, Doç. Dr. M. Öztürk)
Onun içindir ki, sürekli, acilen yeniden yapılanmaya, yeni bir değişime ihtiyaç bulunmaktadır. İzah edildiği gibi, Arapça talimi, Hafız kurslarında da başlatılmalı, İHL. de, İlahiyatlarda doyurucu, tatmin eğitici bir eğitim ve öğretime ihtiyaç vardır,
Sonuç olarak;
Bu tür proğramların devamlı yapılması, her din görevlimizin mutlaka bu proğramlara özendirilmesi lazımdır. Şimdi bilmiyorum. Eskiden, İmamlarımızın, Müezzinlerimizin zayıf şekilde Kur'an tilavet edenlerini ülkemizde bulunan " Hizmetiçi eğitim Kurslarına" gönderirdik.
Bu faaliyet çok çok faydalı olur, " Assalamu alaykum" diye namazlarda galat okuyan görevlilerin dilleri, tavırları, ezan okuyuşları daha güzel olurdu.
Bazan tatil günlerinde, Ankara'da ailece fazla kalırız. Ankara camilerini gezer, teravih kılar, cuma sohbetlerinden istifade ederiz. Bizim hanım der ki: " Diyanet; tüm güzel sesli hocaları Ankara'ya tayin etmiş." Gerçekten haklıdır. Ankara'nın, Kocatepe, Millet, Melike hatun, Ahmed Hamdi Akseki vesair camii hocalarının okuyuşlarına, tilavetlerine doyulmamaktadır
İlçem Afşin hocaları da mükemmel okumaktadır. Kim diyebilir ki, Yusuf Donar hoca tilavetinin hakkını veremiyor? Kim iddia edebilir ki, Hasan Hafız, Hüseyin Pamuk , Emin Ceren ve benzeri ehl-i Kur'an, nakısa iddiasında bulunabilir? Dolayısıyla;
TRT 1'de yapılan " Kur'an'ı Kerim'i Güzel Okuma" yarışmasına katılanları, o cesareti kendisinde görenleri, ve bilhassa Jüriyi içtenlikle kutluyor, hepsine saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın