Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

KUR'AN İLE DİRİLİŞ!.. 

     " ( ALLAH'IN şu müjdesini) ilet: " Ey hadlerini aşıp kendilerini israf eden kullarım! Allah'ın rahmetinden asla umut kesmeyiniz! Allah bütün günahları affdebilir: çünkü  O, evet O'dur mutlak bağışlayıcı , sonsuz rahmet kaynağı olan!" ( Zümer sûresi, âyet 53) 

     Bu ayeti kerimeden şu hususları anlamamız lazımdır:

     Yüce Allah'ın rahmetinden umut kesmek rahmete sırt dönmektir. Yani, ' af dileyip tevbe eden herkesin günahını affeder.' Abdullah bin Mes'ud bu âyeti " Dilediği kimsenin bütün günahlarını" şeklinde anlamıştır. 

     Abdullah bin Mes'ud gibi bir muhterem zatın anlayışı, vermiş olduğu ümit günah işleyen, hata yapan mü'minler için bir ümit ışığı, bir kurtuluş müjdesidir. 

      Zaten, her müslümanın bilerek veya bilmeyerek bir günah bataklğına dalıp çıkması mukadderdir. O halde, işlenen günaha devam etmek değilde, yapılan işin, eylemin bir vebal, bir günah olduğunu idrak ettikten sonra sonra hemen tevbe istiğfar etmek, bir daha aynı günaha mübtela olmamaktır. 

     " Fakat kim kötülük yapar ya da kendine zulmeder ama Allaah'tan af dilerse, Allah'ı hem tarifsiz bağışlayıcı, hem de eşsiz merhamet sahibi bulacaktır. " ( Nisâ sûresi, âyet 110)  

     " Kur'an'ı Kerim'in geçmişle ilgili verdiği bütün haberler, bütün kıssalar, bütün olaylar, yaklaşan Müslümanlar için , adeta kendilerinin yaşadıkları olaylardır. Kur'an'ı Kerim sadece Müslümanların değil, müşriklerin ve kâfirlerin tarihini de vermekte, onların da ne yapıp , neyle karşılaştıklarını beyan etmektedir.

     İnsanlara sadece geçmişlerini değil, geçmişleriyle beraber bu gün içinde bulundukları durumu ve geleceklerini de beyan eden Kur'an'ı Kerim, en kısa ifadesiyle bütün biir insanlığın evrensel tarihidir. Fakat; " Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan bu kitap takva sahipleri için dosdoğru yolu gösterir." ( Bakara-2) 

     İnsan için bütün hayat boyunca gerçek anlamda rehber/hâdî olan sadece Allah'tır. Okumak, öğrenmek, yanlışı bilmek, yanlıştan sakınmak, doğruyu bilmek, doğruyu yaşamak için yönelmemiz gereken kitap; ilk günkü tazeliğini koruyan, pak ve temiz olan Kur'an'ı Kerim'dir. Neyi okumamız gerektiğini ve neyi okuduğumuzu idrak etmeliyiz Okumamız gereken kitap öylesine okunacak bir kitap değildir.

     O, yaratılışın ve var oluşun gereklerini kendi başına bilme imkânına sahip olmayan insana, dünyadan ahirete uzanan yolculuğu sırasında en doğru tarzda doğruluğu tartışma götürmeyen bir rehberlik yapar. 

     Yolların en doğrusunu, Sırat-ı müstakimi gösterir. Allah, düzgün rızasına gidecek yolu yaptığı ve kullarına gösterdiği gibi bu yolun üzerine çeşitli tehlike işaretlerini koymuş şirke, günaha girmemenin yani yoldan çıkmanın tedbirlerini de kullarına göstermiştir.  İnsanlar için bir bahane kalmasın ve demesinler ki:

     "  Rablerine şunu söylemedin, bunu açıklamadın , şu tehlikeye dikkatlerimizi çekmedin de bizler bu sebeplerden yenildik ve yoldan çıktık." ( Nisa-165) ( İktibas, Aralık 2010, N. Efşan) 

     Hakikaten., yüce Allah'a ne kadar hamdetsek,. ne kadar şükretsek az olacaktır. Çünkü, aziz Kur'an, elde, dide ve gönülde olduğu için mutluyuz, bahtiyarız ve mutluluk duyuyoruz. 

     Çünkü, Kur'an; elimizde bulunan en büyük rehber olduğu için başka şeylere ihtiyaç duymuyoruz. Zaten, bir kısım insanlarında yolda kalmış olmaları,. bu kitaptan uzak kalış sebebiyle olduğunu biliyoruz.  Zaten, Müslümanlar, bu hakikati tam manasıyla bilmiş, anlamış ve idrak etmiş olsalardı, yollarda sürünmez, ondan bundan istimdatda bulunmazlardı. 

      İnsanların şaşkınlığına bakınız ki, bu insanlar, eldeki diri, canlı, tap taze yol gösteren kitabı unutmuşlar, başka, yapay, suni yollara saparak, beşeri kendilerine rehber, öncü edinmişlerdir. Falan efendi, filan hazerat, şu evliya, bu ermiş diya olmadık kapılar çalınmaktadır. 

     Aziz Kur'an; gelmiş ve gelecek hadisatı tam tamamına bildirirken, gidilecek eğri büğrü yolun sonucunu beyan etmişken, insan hayatından enine boyuna beyanda bulunmuşken, kimin hak, kimin batıl yolda olduklarını bütün detaylarıyla ifade etmiş iken, nasıl olurda biz Müslümanlar sağlam, kopmaz ipi bırakıp, yapay, sahte yollara tevessül edebiliriz? 

     " Yolcular işaretlere uymayıp istedikleri gibi davranırlarsa söz konusu işaretlerin yapabileceği bir şey yoktur. Bizlerin sorumluluk duygusunu, yol işaretlerine uyma bilincini kazanmamız gerekiyor. 

     Bizler hayatımızda önemli bir tercihte bulunduk. İman ettik ve yalnız Allah için yola koyulmaya söz verdik. O halde O'ndan geldiğimizin ve dönüşümüzün de yalnız O'na olduğunun bilincini taşımalıyız. Bu bilinç düzeyimizi canlı tutmak , kendi kavramlarımıza sahip çıkarak ve onları kendi yaşantımızda uygulayarak mümkündür.

     Bunu yapmak ayrıca bizler için sorumluluktur. Başka bir tabirle Ahiret inancını hayatımızın tam ortasına oturtmamız gerekir. Ahirete iman etmiş olmak, Ahiret bilincine erişmiş olmak, yalnızca kafalarda Ahiretle ilgili bilgileri artırmakla , kalplerde Ahirete olan iman tazelemekle gerçekleşmiyor." ( a.g..d,)

     Netice olarak;

     İnanmışlar olarak hayatımız boyunca, nefes alıp verişimiş süresince Allah'a hamdü sena bulunacağızı, En küçük, en basit bir inkardan bile sakınıp hak yol İslam ve Kur'an yolundan ayrılmayacağız. 

      Yolumuz üzerindeki yol işaetlerine dikkat etmeliyiz. Bu güzel yollardan ayrılmayacağız. Yolumuzu aydınlatan, bizim hem dünyamıza, hem de ahiretimize rehber olan Kur'an yolunu fire vermeden, en küçük bi şüpheye düşmeden yolumuza devam edeceğiz. 

     Batılı yok etmek, mahvetmek , temelinden sarsmak için eldeki Kur'an'ı konuşturmalııyız. Batıl ideolojilerin üzerine üzerine yürümek için elimizdeki nimetin, değerin kadir ve kıymetini bihakkın bilmeliyiz. 

      Yolumuz üzerindeki tek rehber, tek kaynak Kur'an olmalıdır, olacaktır. Yolumuz aydınlatacak, bizlere mutluluk verecek işaret taşı olan Kur'an'ı elden ele, dilden dile dolaştıracağız ve dolaştırmalıyız. 

       Rabbimiz!.. Bizlere, Kur'anî bir ömür lütfetsin, neslimizin bekası, ehli Kur'an yolunda yürüyerek  için duacı olmalıyız... Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdeemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın