Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

KÂİNAT KİTABINI OKUMAK !..

     " Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılmasında, gecenin ve gündüzün değişmesinde (birbiri peşine gelişinde), insanlara yarar sağlayan şeylerle ( yüklü olarak ) denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de kendisi sebebiyle ölümünden sonra toprağı canlandırdığı ve orada ( yeryüzünde) her çeşit canlıyı yaydığı suda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre hazır bulutları yönlendirmesinde akıl eden bir toplum için dersler vardır." ( Bakara sûresi, âyet 164) 

     Malumdur ki, Yüce Allah kâinat kitabının çeşitli konu başlıklarını bu ayette vermekte ve bildirdiği hususlar başta olmak üzere, yaaratılmış olan her şeyde iman edenler için nice deliller bulunduğunu belirtmektedir. 

     Bu bağlamda " ilk" olarak göklerin ve yerin yaratılışına dikkat çekmekte, bir anlamda yaratılan her bir şeyin çeşitli deliller içerdiğini ifade etmiş olmaktadır. Şu ayete dikkat edelim:

     " Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün değişmesinde ( birbiri peşine gelişinde ) öz akıl sahipleri için dersler vardır." ( Âl-iu İmran sûresi, âyet 190) 

     Yüce Allah kâinat kitabının çeşitli konu başlıklarını vermekte vermekte ve bildirdiği hususlar başta olmak üzere yaratılmış olan her şeyde aklını kullananlar iiçin nice deliller bulunduğunu ifade etmektedir. 

     Bu bağlamda " ilk" olarak " göklerin ve yerin yaratıılışı"na dikkat çekilmekte , bir anlamda yaratılan her şeyin çeşitli deliller içerdiği ifade edilmektedir. Onun içindir ki:

     Yetmedi mi hala Kur'an, mucize isteyenlere? Öğüt isteyenlere? Rahmet isteyenlere?  Dini anlatmak, dinin emirlerini tebliğ etmek ve edecek her mümin üzerinde farz olan bir ibadettir. Ölülere Kur'an, dirilere rivayet ve menkıbe anlatılan din İslam değil atalar yolu veya geleneksel anlayış denir. 

     " Şüphesiz ki gece ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde takvâlı ( duyarlı) bir toplum için dersler vardır." ( Yûnus sûresi, âyet 6)  

     Örneğin, aşağıda belirtelen şu alıntıya dikkat çekmek istiyorum: " İnsan cinsinin aslı tek olmasına rağmen konuşulan dillerin ve renklerin çok çeşitli olması büyük bir mucizedir.

     İnsanlar başlangıçta dil birliğine sahipken insanların yayılması ve gruplara bölünmesiyle birlikte diller de çeşitlenmiştir. Zamanla aynı dilin lehçe ve ağızlarında bile değişim meydana gelmiştir. 

     Birbiriyle karışarak tek bir asıl ve renkten çoğalan insanlar zamanla farklı ırk ve milletlere  ayrılmıştır. İnsanın ses telleri , ağzı ve dilinin yapısında bir farklılık olmadığı halde çeşiitli bölgelerde yaşayan insanlar farklı diller konuşmaktadır. 

     Hatta aynı dilin konuşulduğu bölgelerde bile şehirden şehire farklı lehçelerin kullanıldığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra  her insanın aksânı, konuşma tarzı ve ses özellikleri de diğerlerinden farklıdır. 

     İnsan, hayvan ve bitki türlerinde üyeler arasında temel benzerlikler olmakla birlikte pek çok farklılığın var olduğu, hatta hiç bir türün iki üyesinini bile birbirinin aynısı olmadığı bir gerçektir, hatta hiç bir türün iki üyesinin  bile bir birinin aynısı olmadığı bir gerçektir.

     Bu da varlıkların tek tip değil de kendine özgü eşsiz bir yaratılışa sahip olduğunu göstermektedir. Yüce Yaratıcı her an yeni bir model meydana getirmekte ve yarattığı her şeye ayrı bir özellik vermektedir."  Diy, İlmî Dergi, M. Altıntaş, sayı 4, say. 930)

     " Allah gece ile gündüzü birbirine çeviriyor. Şüphesiz ki bunda, öngörü sahipleri için bir ibret vardır." ( Nûr sûresi, âyet 44 ) 

     Netice olarak;

     Her akıl sahibi fert, öncelikle kendi yaratılışına bakmalı, gece ile gündüze, yer ile göğe nazar ederek kainat kitabını okumaya çalışmalıdır. Çünkü:

     "  O yaşatan ve öldürendir. Gecenin ve gündüzün ( birbiri ardınca) değişmesi yalnızca  O'na aittir." ( Mü'minûn sûresi, âyet 80) Diğer bir ayette ise:

     " ( Müşrikler) " Onları ( savunmakta) kararlılık göstermemiş olsaydık, neredeyse bizi ilahlarımızın ( yolundan) saphtıracaktı!" ( dyorlar). Azabı gördüklerinde kimin yolu şaşırdığını ileride bilecekler." ( Furkan sûresi, âyet 42) 

     Dolayısıyla, her akıl sahibi insan düşünmeli, tefekkür etmeli ve yüce Allah'ın tek bir ilah olduğunu, kainatı yaraanın da Allah olduğu inancına iman etmelidir. Mevzumuzu şu ayeti kerime meali bitirelim:

     " Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkta ( yağmurda) ve ölümünden sonra yeri onunla diriltmesinde , rüzgarları çevirmesinde ( estirmesinde) akıl eden bir toplum için dersler vardır. " ( Câsiye sûresi, âyet 5) 

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın