Herkes Sakallı Oldu
SAKAL BIRAKMAK SÜNNETTİR AMA; HERKES SAKALLI OLDU İSE NE YAPALIM?
Sakal bırakmak, Müslüman toplumların olmazsa olmazı durumunda bir adettir, sünnettir, hacının, hocanın bu hususa ehemmiyet verdiği bir edeptir!.
Kâbe'ye giden kardeşlerimiz, mümkün mertebe sakal bırakır, vatanına sakal bırakmış şekilde döner. Selatin camilerimizde nice hoca efendiler veya cemaat içerisinde nice olgunlaşmış, yaşı kemale ermiş insanlarımız da sakalını bırakır, her an, her gün sakalına hizmet ederek, toplum içerisinde yerini almış olurlar.
Ama, benim konum ne hacıdır, ne hocadır, ne şeyhtir, ne sakallı vatandaşımızdır!.. Benim sitemim, serzenişim, futbolcunun, artistin, türküCÜnün, sanatçının, artistin, halaycının, düğüncünün, silahlının, silahsızın, kahvecinin, kahvesizin yani, tüm alanlarda sakalın boy gösterir olmasıdır!..
Geçen aylarda, Türk Milli takımımız Avrupa'da milli maça çıktılar!.. Peh maşallah!.. Arda'sı, burdası, Ali'si, Veli'si, Tekin'i, Metin'i tümünün sakallı olarak sahaya çıkmaları idi!..
Bu durum, Batı ülkelerinde vardır. Ama, bizim ki kadar göze batan bir tarafları yoktur. Hippiler, Yippiler, sarhoşlar, ayyaşlar, istasyonlarda yatanlarda sakal göze çarpmaktadır.
Bilmem ki, bize ne oldu? Düğünlerde davulcular sakallı, düdükçüler sakaLlı, orkestracılar tümden sakallı, gençlerin ekser kısmı sakallı, düğünü yapılan, zifafa girecek damat beyde sakallı!..
Maalesef, Batı ülkelerinde, her yıl uydurulan, giyim, kuşam, entari, gömlek, bıyık, tıraş şekli moda olduğu gibi, şimdilerde, sakal, modanın modası oldu, tüm insanımızın çenelerinde bir kucak sakal alanları doldurmaktadır.
Keşke!.. İnsanımız taklitçiliğin, mukallitliğin, başkasına özenmenin ne olduğunu bilmiş olsalardı! Böyle bir şeyin ne kadar aşağılık, ne kadar düşüklük olduğunu anlamış olurlardı?
Müslüman millet çocukları olarak, mecbur muyuz, hippiyi, yippiyi onu ve bunu taklit etmeye, onlar gibi giyinmeye, onlar gibi saç, sakal bırakmaya? Sormadan edemiyorum:
Aziz peygamberimiz ve onun mümtaz sahabeleri kimi, kimleri taklit ettiler? Başkaları gibi, yaşadılar, yabancılara giyim, kuşam açısından kul köleMİ oldular? Hayır!.. Vallahi hayır!..
Atalarımıza bakınız: Sultan Alpaslan, Fatih sultan, Yavuz Selim, II. Abdülhamid , Atatürk ve benzeri büyüklerimiz kimin uydusu kimin mukallidi olmuşlardır?
Bir gün, Yavuz Han'ın huzuruna oğlu Süleyman giriveriyor. Yavuz han, oğlunun üstüne, başına bakıyor, giysilerini kontrol ediyor ve diyor ki: " Oğlum, giyecek olarak annene hiç bir şey bırakmamışsın!" diyor.
Tıpkı, büyük cihangirin bu sözünde yatan gerçek gibi, Batılı; genç erkekler, genç kızlar, giysi olarak giydikleri pantolonlarının diz kapaklarını, takriben mahrem yerlerini yırtıp giymektedirler. Veya, üretim öyle olmaktadır!.. Çünkü, dünya modacıları, Yahudilerin elinde olduğu için, istedikleri şekilde insanları soymasını bilmektedirler!..
Ülkemizde de hakeza!.. erkek çocuklarında, kız çocuklarının da dizleri yırtık, dikkat çeken alanları çırıl çıplaktır!.. Onun içindir ki, sakal konusunda, ülkemiz insanları, Batı ülkelerini sollamış, çağdaş geçinen, modernist olarak bilinen her kesim, çenelerinde birer kucak sakalla, sakal kılları ile bir o yana, bir bu yana savrularak, gençlerimizi " Keşiş! gibi göstermektedir!..
Ama, en çok beni üzen, dikkatimi çeken husus, Milli takım futbolcularının cümlesinin sakallarının birbirine karışmış, rüzgar vurdukça, gözlerini, yüzlerini kapatacak kendilerini koşamaz etmeleri olmuştur!..
Tabii, bu durum Batılı futbolcularda görülmektedir. Ama, bizimkiler gibi, A'dan Z'ye sakallı değillerdir. Takımlarını içerisinde bazısında sakal olduğu göze batmaktadır. Ama, bizimkilere gelince, taklit, öykünme, özenti, kendilerini asıl işlerini yapamaz duruma getirmiştir. Onun içindir ki, pek de milli takım oyunlarına bakmak istemiyorum.
Netice olarak;
Lütfen kendimize gelelim. Çünkü, milletin önünde bulunan insanlar, milletimiz tarafından kontrol edilmekte, onların eksik, noksan tarafları eleştirilmektedir.
Ayrıca, Sünneti seniyye olarak, sakalın bir ünü, bir şerefi, bir kudsiyeti bulunmaktadır. Sakal bırakılacaksa, adam gibi, Müslümanca, sünnete uygun şekilde bırakılmalıdır.
Biri eleştiride daha bulunayım: Hani, düğünlerde, nice örtülü, tesettürlü hanımları, hanım kızları görüyoruz.. Peh maşallah!.. Onların, tesettürü, baş örtüsünü istismar etmelerinden dolayı utanıyorum..
A kardeşim!.. Madem ki, örtülüsün, örtünün hakkını ver!.. Zibidilik yapma, baş örtüsünün altında, dizleri yırtık pantolonla, göbek açık, bel açık bir şekilde ortada, pistte fink atıp da insanları kendine güldürme!..
Demek ki, örtünmek, tesettür, sakal, saç traşı , erkeğin giyim tarazı, kız ve hanımların giyiniş adabları bir eğitim, bir inanç, bir akide işidir.. Adamcağızın, beyninde, kalbinde, zihin dünyasında din adına, iman adına bir nebzecik bir kırıntı yoksa, olacağı böyledir. Diz yırtık, göbek açık, saç sakal keşişvari olacaktır. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın