Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

GEZEN ÖLÜLER!..

Ne acı ki, Kur'an okumayan, okuyup da anlamayan , emirlerini yaşamayan bir toplum olduk!.. Ülkemiz adım başı camilerle dolu, ezanlar okunuyor, cuma namazlarında mescidler tıka basa dop doludur.. Diğer taraftan kahveler, kıraathaneler, çay ocakları da insan yığınlarından geçilmemektedir.

Camilerde, başlarını sallayarak Kur'an kıraat insanlarımız bulunmaktadır!.. Halbu ki, ne için okudukları sorulduğunda alacağımız cevap: " Ölülerimize faydalı olmak için" olmaktadır. Her an, her dem Kur'an tilavet ediyoruz, evlerimizde, camilerimizde, mezar başlarında aziz Kur'an'ı tilavet ediyoruz, Ramazan aylarında hatimler indiriyor, dualar yapıyoruz.. Bu kıraatlerimizın, okuyuşlarımızın bir nedeni bulunmaktadır!.. " Ölüleri kurtarmak, ölülere yararlı olmak" düşüncesi...

Oysa, böylesi ciddi, önemli bir mes'eleyi Devr-i Risalet dönemine götürecek olursak, bizim tatbikatlarımızın hiç birisini o zamanda bulmamız mümkün değildir. Başta Rasulullah (sav) olmak üzere, sahabe-i kiramın hayatlarına nazar etmiş olduğumuz an bizim icraatımızın hiç birini onlarda bulmamız, görmemiz, müşahede etmemiz mümkün değildir.

Çünkü, onlar okuduklarını, kıraatlerini hayatlarına yansıtıyor, evlerinde uyguluyor, devletin şekline nizam ve intizam veriyordu. Bu sebeple, okumuş oldukları aziz Kur'an, faizin olmasını önlüyor, fuhuştan eser görülmüyor, yalan, hile, hırsızlık ve benzeri vak'alar beşerin belini bükmüyor, muazzam bir devletin intişarına meydan veriyordu.

Fakat, günümüz dünyasında Kur'an tilavetimiz çok çok farklıdır.. Bir kere, meal okumak, anlamaya çalışmak bir kısım ard niyetli kimseler tarafından engelleniyor, " okumayın, Türkçe meal faydasızdır" kabilinden tenkitlerle okunması, anlaşılması önlenmeye çalışılmaktadır. Oysa, okunana Kur'an anlaşılarak okunmuş olsa, emirleri yaşanacak, helal ve haram kavramları idraklere sunulmuş olacaktır.

Kur'an okuyan, okumakta olan, hatim indiren bireylerde yerleşmiş kanaat illaki " ölüleri kurtarmak", aziz Kur'an'ın dünya ile, yaşamla irtibatını koparmaktır. Oysa, Kur'anî verilere göre bu anlayış hakkında her hangi bir Kur'anî emir bilinmemekte ve bulunmamaktadır.

Hal ve ahval bu minval üzere iken, her neyse bir kısım Müslümanlar anlasa da, anlamadan okusa da , hiç olmazsa bir meşguliyet bulmuş Kur'an'la zaman geçirmektedirler. Peki, Kur'an okumayıp, Kur'an'la haşir neşir olmayıp avare avare gezenlere, kahvelerde, çay ocaklarında vakit geçirenlere ne demeliyiz? Bendeniz, bu soruya bir anlam bulmuş olarak cevap veriyorum: " GEZEN ÖLÜLER!"

 Malum olduğu üzere " Gezen ölüler" Kur'an'ın bizlere sunmuş olduğu hayat biçiminden bihaber yaşayan kitleler demektir. Bunlara sormuş olsak, şahsi hesapların daniskasını bilirler, bağda, bahçede, ormanda zaman geçirmenin en alasını bilirler. Sigara içmenin, kahvelerde ömür tüketmenin en iyisini bilirler, iskambil kağıdını oynamanın, en dik alasını tanırlar.

Lakin mes'ele Kur'an öğrenmeye, bilmeye, talim etmeye gelince bin bir dereden bahane öne sürerek, bu mühim mes'eleden sıvışmaya, kaçmaya çalışırlar." Benim kafam çalışmıyor, öğrenemiyorum" uyduruk bahane ile kendilerini kurtarmaya çalışırlar. İşte, böylelikle bu kitlelere " Gezen ölüler" demekten kendimi alamıyorum.

Netice eolarak;

Bilindiği üzere, aziz Kur'an okunmak, anlaşılmak, emirlerini yaşamak üzere nazil olmuştur. Öylesi, kuru kuruya okunmak, baş sallayarak, teğanni yaparak kitleleri oyalamak için nazil olmamıştır. Hayata hakim olmak, yaşamı dizayn etmek, bireylerin gidişatını, helali, haramı belletmek, nizami aleme bir veche sunmak üzere nazil olmuştur.

Tabii ki, ölmüşlerimizi unutmuyoruz, unutmayacağız!.. Onların amel defterine kaydedilmek üzere, hayri hasenat yaparak, onların ruhlarını taziz edeceğiz!.. Onların ruhları için dünyada yollar yapacağız, köprüler kuracağız, öğrencilerin ellerinden tutarak hayata atılmalarını temin etmiş olacağız!.. Kız ve erkek ayırımı yapmadan, neslimizin Kur'anî bir hayata atılmalarını sağlamış olacağız!..

Yoksa, Süleyman Çelebi'nin mevlid şiirini terennüm ederek, kitleleri kandırmaya, oyalamaya çalışmayacağız!.. Toplum katmanlarını Kur'an'la buluşturmaya çalışmalıyız.. Millet çoğunluğu hocanın ne okuduğunu, ne anlatmak istediğini anlamalı, bilmeli ve ona göre tavır almalıdır.

Bilhassa, konumuz gereğince " Gezen ölüleri" hiç bir zaman saf dışı tutmamalıyız!.. Hedefimiz, gayemiz bir nesil meydana getirmeli ki, Kur'an'la oturup kalkan, Kur'an'la hem dem olan bir kitle!..

Rabbimiz!.. Milletimizi bütünüyle ehl-i Kur'an eylesin!.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın