Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

FUTBOL SADECE FUTBOL DEĞİLDİR!..

     " Onlara dünya hayatını da örnek ver. Gökten indirdiğimiz bir su ( düşünün), derken, o suyun karışmasıyla yer yüzünün bitki örtüsü boy gösterir; en sonunda bütün bunlar kuruyup. yerinde yellerin estiği çer çöpe döner; zira Allah her istediğini yapmaya kadir olandır. " ( Kehf sûresi, âyet 45 ) 

      Yüce Allah, böylesi bir temsili anlatım yoluyla muhatabının değerler sistemini yeniden inşa ediyor. Allah'ın gösterdiği yerden, kalıcı ve geçici olan yeniden tanımlanıyor. Amaç dünyevileşmeye karşı insanı içten takviyedir. 

     " Servet de, evlat da geçici dünya hayatının süsleridir. Ürünü kalıcı olan güzel ve erdemli davranışlarsa , değer açısından Rabbinin katında daha hayırlı, ümit etmeye de daha layıktır. " ( Kehf sûresi, âyet 46 ) 

     Kitleleri hele bir uyuşturmaya, uyuşturulmaya görün. Tamamen düşünce mekanizmalarını kaybederek, kendilerinden geçerir, ne yaptıklarının, ne yapacaklarının farkına bile varamazlar. 

      Bir tarafta tüketim çılgınlığı, diğer tarafta maneviyatın, dini duyguların hezimete uğramış olduğu bir dünyanın girdabında milletler ve bireyler ömür tüketmekmektedir. 

        Çarşı, pazarda, alış veriş merkezlerinde yapılan harcamalar, evdeki lüks ve konfor insanımızı mutmain etmemektedir. Ellerde son model telefonlar, ayakta kot pantolonlar, ağızlarda marlboro sigaralar olmasına rağmen, insan, niçin mutlu ve huzurlu değildir? 

     " Cahiliye döneminde Peygamber'in hak davetinin, kitleler  tarafından kabulünü önlemek  amacıyla, halkın daha hafif ve zevkli şeylerle meşgul olmalarını sağlamak için bir takım eğlence ve şölenler düzenliyorlardı. 

      İbn Abbas'ın rivayetinde Nadr bin el-Haris'in milileti kandırmak, eğlendirmek ve saptırmak için şarkı söyleyen ve dans eden cariye ve fahişeler getirdiği kaydedilir. 

     Peygamber'in va'z ve telkinlerinden kimin etkilenmekte olduğu haberi alınıyorsa, Nadır b. Hâris ona cariyelerden birini musallat eder ve cariyeye, " Bu adama yedir, içir ve eğlendir ki Muhammed'in telkinlerine uymasın" derdi. 

     Cahiliye döneminde uygulanan bu yöntemin bugün moderncesi popülist kültürdür. Günümüzün Nadr bin el- Hâaris'leri ise medya denilen aracılardır. 

     Televole nev'î pop kültürü, putu bol spor anlayışı, star yaratma (!) hafifliği hep popüler kültüre dayanmaktadır. Bu yansımalar, " futbol sadece futbol değildir." sözünü haklı çıkartmaktadır. 

     Bütün bunların özgürlük fenomenine daayandırılması ise trajikomik bir paradokstur. İslâm'ı bu şekilde sapkınlıklarla harmanlama, İslâmî argümanları popülizme meze yapma hafif meşrepliği Müslümanların karşı karşıya olduğu vahim durumdur.

     Resulullah, " Altın ve gümüşe ( dünya malına) kul olanlar aldanmıştır." diye buyurmaktadır. Yine başka bir hadiste,

     " Bir vadi altını olsa bir ikinci vadiyi isteyecek" diye buyrularak insanın gözü doymaz harisliği dile getirilmektedir.

     " Rabbimiz, " Onlara şunu da misal göster. Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yer yüzünün bitkisi ( önce gelişip) birbirine karışmış; arkasından rüzgârın savurduğu çerçöp haline gelmiştir. Allah, her şey üzerinde iktidar sahibiidir."  

     " Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır." ( Kehf sûresi, âyet 45-46)" ( Nida, 182, say. 24, R. Yazçiçek) 

     Netice olarak;

     Maalesef, kitleler; lüks hayatla, konformizmle, cafcaflı şeylerle kandırılmakta ve oyalanmaktadır. Onun içindir ki, " futbol, sadece futbol değildir" sözü boşuna, boş yere söylenmiş bir söz değildir. 

     İnsanlığı oyalamak, genç kitlelerin beyinlerini, düşüncelerini uyuşturmak, uyutmak için icad edilmiş bir eğlence, oyalama taktiğidir. 

     Günümüz dünyasında, her bir gencin beyin yapısında bir futbol aşkı, sevdası yatmaktadır. Hem de ne sevda? Onlara göre, futbol aşkı, takımın galibiyeti, ülkeler fethetmekten, orduları mağlup etmekten daha evladır. 

       Takım tutan bir genç, bir kere okumaya, ilmi bir eseri tetkik etmeye zaman bulamayacak, Allah'a kulluk yerine futbol illetine kullak yapacaktır.

     Rasulullah (sav) bu hususta şöyle buyurmaktadır: " Vallahi, sizin hakkınızda korktuğum şey, Ben'den sonra Allah'a ortak koşmanız, tekrar müşrikolmanız değildir. Fakat sizin hesabınıza korktuğum şey, dünya uğrunda aranızda rekabete düşmenizdir." ( Buhari, Müslim, Tirmizi)

     Sözün burasında, Ivan Illıch'ın şu sözlerini hatırlamak, okumak yerinde olacaktır: " Çok daha fazla sayıda bebeğin inek sütüne ulaştığı doğrudur, fakat zengin olsun, fakir olsun, tüm annelerin sütü de kuruyup gitmektedir. Bebek, biberon iihtiyacıyla ağlamaya başladığında; yani, organizma  bakkaldan  gelen süte kavuşmaya ve böylece de görevini ifa edemez hale gelen memeden yüz çevirmeye alıştırıldığında, tiryaki tüketici doğmuş olur. " 

      Onun içindir ki, Rabbimizden niyazımız, Müslümanı, her türlü aşırılıktan, tapınmadan korumasıdır. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın