CUMA NAMAZI VE KADINLAR!.. -2-
" Siz ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, alış verişi keserek Allah'ın öğüdüne koşun! Eğer ( hayır ile çıkar arasındaki farkı) bilirseniz , bu sizin için daha hayırlıdır. " ( Cuma sûresi, âyet 9)
" Ve namaz kılındığı zaman da, artık yeryüzünde dağılın ve Allah'ın lütfundan ( payınıza) düşeni talep edin! Ama Allah'ı hiç zaman hatırdan çıkarmayın ki, ebedi mutluluğa ulaşabilesiniz." ( Cuma sûresi, âyet 10)
Kur'anî yorum!..
" Allah'tan bağımsız hiç bir alan yoktur, buna ekonomi de dahildir. Ticareti Allah'tan koparak yahudileşmeyin. Muhtemelen Cabir b. Abdullah'a ait ( Dihyetü'l- Kelbîye ait olduğu bilgisi yanlıştır.) bir kervanın Medine'ye Cuma vakti girişi üzerine, Allah Rasulü'nü hutbe verirken camide bir avuç cemaatle bırakıp kervana koşan cemaate uyarı.
Allah Rasulü'nün Amr b. Avf tarafından nakledilen şu uyarısı bağlamla tam bir uyum arzeder: " Sizin için bundan böyle yoksulluktan korkmuyorum, fakat asıl sizin tıpkı sizden öncekiler gibi dünyaya yönelmenizden, onların mal yarıştırdığı gibi sizin de mal yarıştırmanızdan, onların düşkün olduğu gibi sizin de dünyaya düşkün olmanızdan korkuyorum. " ( Buhari ve Müslim) . Allah Rasulü bu olay üzerine: " Eğer mescitte kimse kalmasaydı şu vadiyi ateş seli basardı." buyurmuştur. ( İbn Kesir)
Bu âyete dayanarak insan eylemlerinin tümü üç amaca nisbet edilebilir: Hayır, yarar/ çıkar, haz. Âyette birincisini eğitim, ikincisini ticaret, üçüncüsünü eğlence temsil eder. Âyet zımnen, " hayrı terk ederek yarar ve hazza koşarsanız, yarar ve haz hayırsızlaşır" mesajını vermektedir." ( Kur'an-Meal-Tefsir)
Yazımızın bu ikinci bölümü ile yine Cuma namazı ve kadınlar konusu üzerinde duracağız!.. Çünkü, kadınlar kitlesi küçük, azınlık bir grup ve kitle değildir. Erkeklerin oluşumunu, meydana gelmesini üzerlerinde taşıyan ve taşımakta olan bir kitledir. Akıllı, düşünen, Kur'an'la, İslam'la, Müslümanlıkla mükellef olan bir varlıktır. Hal ve durum böyle iken, Kadınların cuma namazını kılmamaları ile ilgili bir Kur'anî emir ve ayet bulunmazken,. bir kısım ulemanın kadınların cuma namazlarını savsaklayıcı görüş ve düşünceleri Kur'an karşısında ne kadar muteberdir?
" Kur'an'da Cuma sûresinde: " Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman Allah'ı anmaya koşun ve alış-verişi bırakın." ( Cuma sûresi, ayet 9) buyruluyor. Bu âyete göre hitap kadınları da kapsadığı, fıkıh kitaplarında kadınlara Cuma namazının farz olmadığı yazılmakta, kadınlar bu hükümden istisna edilmektedir. Bunun için dayanılan delil şu hadistir:
" Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa Cuma namazı ona farzdır. Ancak, yolcu, köle, çocuk kadın ve bu hükümden müstesnadır." ( Hadis-i kaynaklarda bu ifadelerle bulamadım.) Kaynağını bulduğumuz hadisin metni ise şöyledir: " Kadın, köle ve çocuk müstesna. Cuma namazı baliğ olan her erkeğe farzdır. ." ( Munavi, Feyzul kadir, 3/358)
Hadis hakkında kaynakta şu bilgiler yer almaktadır: " Ebu Davud, bu hadisi rivayet etmiş, fakat sükut ederek hakkında bir şey söylememiş, belki şu ilavede bulunmuştur: " Tarık Hz. Peygamber (sav)i görmüş ,fakat ondan bir şey işitmemiştir."
İbn Kattan'ın dediğine göre, ibn Hacer bu haberi zikr edince, bunun rüvileri içinde peşpeşe zayıf dört kişi bulunmaktadır." demiştir.
Hanefiler kadının cuma namazının farziyetinden istisna edilmesine yukarıda kaydettiğimiz zayıf hadis yanında şu aklî delilleri de ileri sürüyorlar: " Yolcu şehre inip Cumaya katılmak için sıkıntıya sokulmuş olur. Çoğu zaman bineğini koruyacak kimse bulamaz, arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalır. Bu sebeple güçlüğü kaldırmak için şerî at Cuma namazını ondan düşürmüştür.
Köle de efendisinin hizmeti ile meşgul olup Cuma namazına gittiği takdirde efendisi bundan zarar görür. Bu zararı kaldırmak için şerîat cuma namazını ondan düşürmüştür. Nitekim cihadı da ondan düşürmüştür. Kadında bunun gibi kocasına hizmet etmekle meşguldur, dinen sokağa çıkmaktan men edilmiştir. Çünkü erkeklerin toplandığı yere gitmelerinde fitne vardır.
Bu bilgilerdende kolayca anlaşılacağı üzere, hadis sağlam olmayıp zayıftır. Zayıf hadis ile Kur'an naslarında bulunan bir hükmün tahsis, yada istisna edilmesi mümkün olmadığı ve bu durum fakihlerce de tesbit edildiği halde, kanaatimizce örfün etkisi ile kadınlar Cuma namazı gibi Müslümanların haftalık bayramını teşkil eden önemli bir ibadetten ve bu ibadete devam etmenin kazandıracağı sosyal etkinliklerden yoksun bırakılmışlardır." ( Çağdaş fıkıh problemleri, Prof .Dr. Yunus Vehbi Yavuz, say. 187-188)
Netice olarak;
Bu ifadelerden anlıyoruz ki, ümmetin yarı kısmı olan, bir kısım kuvvetli olmayan görüşlerle, Kur'an'da bulunmayan yüzeysel öne sürülen dayanaklarla Cuma namazından alıkonulmaktadır.
Tabi ki, bu işin sorumluları vebal altında kalmamak için bir an önce bu çözülmesi gereken mes'eleye el atmalıdırlar. Kadın kitleleri, ikincil bir sınıf varlık değildirler. Bir kere düğünlere, gezmelere, pikniklere rahat rahat giden hanımlarımızın , cumadan, camiden alıkonulmaları ayıbın ayıbı, günahın daniskasıdır.
Son sözler olarak, dini emirlere, farz olan bir ibadet cuma namazı, cenaze namazı ve bayram etkinliklerinden alı konulmaları doğru bir davranış değildir. Bu bir eğitim, sosyal bir etkinliktir.. Rabbimiz!.. Ümmete ve milletimize bu mevzuda şuur versin!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın