CENAZE NAMAZI MI; TESBİH ÇEKMEK Mİ?..
Ülkemiz selatin camilerinde, genelde öğle ve ikindi namazlarından sonra cenaze namazları kılınmakta ve ölenlerin cenaze namazları alel acele definleri yapılmak üzere kabristanlara götürülmektedir.
Tabii ki, cenazeler; zaten bir takım sebepler yüzünden morgta bekletilmekte, bir cenaze yakınının teşrifi, ölmüşün duasına katılması ve iştiraki için uzun zaman kaybı olmaktadır.
Ama, üzülerek ifade edelim ki, bir kısım tesbih çekme meraklısı Müslümanlar yüzünden, daha doğrusu, "sub sub" diyerek yarım yamalak tesbih yuvarlama sebebiyle, camii dışında bir, iki veya bazan da üç cenaze birden görevli hoca efendiyi beklemektedir.
Beklemekle de kalınmış olsa, cenaze başında bekleyen insanlar; cenazeye sevap kazandırmak, ruhuna bol bol Fatiha hediye etmek amacıyla, biri okunmadan, diğer öteden biri bağırmakta, kimisinin dili yatkın, kimisi dökülmektedir.
Halbu ki, cenaze namazı kılmak farzı kifaye bir ibadet olmuş iken, cemaatle toplu veya ferdi olarak tesbih çekmek müstehap bir eylemdir. İşte, bu gerçeği topluma anlatmak, izah etmek çok müşkil bir mes'eledir.
Vaymı ki, Müezzin efendi tesbih çekmeden dua yaptırmış olsun, arkasından konuşmalar, mırıldanmalar olmaktadır. " Bu günde namazın tesbihini çekemedik" serzenişleri.
Dışarıdaki cenaze başındaki insanların haykırışları bir başkadır. Oradan " El Fatiha"i buradan " El Fatiha", arkalardan, önlerden, bilenlerden, bilmeyenlerden, dili dönenlerden, dönmeyenlerden " El Fatiha" sesleri birbirine karışmakta, kimin ne okuduğu bilinmemektedir.
Keşke hoca efendiler, tüm bunları kürsüde, mihrabta gündeme alsalarda, insanımızı bilgi sahibi yapmış olsalar.. Tesbih çekmek; illada cemaatle, Müezzin komutu ile çekilecek bir amel değildir. Ferdi olarak da çekilir, evde de yapılır, iş yerinde de yapılır veya yapılmasa da olur.
Ama, cenaze mes'elesi ehemmi mühim bir fıkhı mes'eledir. Saf tutulması, hazır bulunan hanımların bile cemaatte yer alması Nebevi bir emirdir.
Onun içindir ki, kış ayları olsun, yaz ayları olsun cenaze namazlarına gerekli hassasiyet gösterilmedir. Yani, komutla çekilen ve sadece bizim millete has olan tesbih çekmeyi, cenaze namazlarının önüne geçirmeyelim.
Netice olarak;
Cenazelere hizmet etmek için dinin emirlerini, Resulullah (sav)'in uygulamalarını iyi bilmeli hayatımızda tatbik etmeliyiz. Resulullah (sav)in; cenazeler karşısında ne gibi usuller takip ettiğini, önerilerini, bizim yaptığımız gibi ölünün yedisi, kırkı ve elli ikisi gibi bir amel yapıp yapmadığını iyi bilelim.
Resulullah (sav)'in, ölü için sahabeye hatim cüzü dağıtıp dağıtmadığını, mevlid okutup okutmadığını da anlamalıyız. Cenaze başında yetmiş bin tevhid çektirip çektirmediğini de iyice anlamalıyız.
Anlamalıyız ki, bizim gibi cenaze hazır halde iken müstehap bir kavram olan, yani yaparsan güzel, yapmazsan günahkar olunmayacağı tesbih çektirme işlemininde mahiyetini bilmeli ve cenazeye öncelik tanımalıyız.
Hele soğuk kış günlerinde, yazın sıcak zamanlarda.. Rabbim!.. Tüm ölmüşlerimize rahmet eylesin. Mekan ve makamlarını âli eylesin.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın