BOŞ BİR HEVES UĞRUNA YORULANLAR!..

 " Ve Allah'a ve O'nun Elçisine tabi olun ve birbirinizle didişmeyin! Sonra direncinizi yitirirsiniz, rüzgarınız da kesilir. Kesinlikle direnin, unutmayın ki Allah direnenlerle birliktedir."  ( Enfâl sûresi, âyet 46 ) 

     Veya: " ....Kokunuz gider." . Rîh, hem rüzgar hem de koku anlamına gelir. Hiç şüphesiz burada mecaz olarak kullanılmaktadır.  

     " Rüzgarı kesilmek, rüzgarı arkasına almak" gibi Türkçe deyimlerde de mecazen kullanılır. Gücün tükenmesi ya da amaca ulaşamamak anlamına gelir.  alternatif anlamının zengin çağrışımları içinde " gönül burnu iman kokusunu almaz olur."  gibi latif bir nükte de vardır.

     İhtilaf ile niza'yı birbirinden ayırmak gerekir. İhtilaf farklılıktır. Farklılık hem eşyanın tabiatının bir gereğidir, hem de özünde zenginliktir. Kınananın ihtilaf değil tefrika ve nizadır. Niza çatışmadır. Temelinde kendi tezini karşıdakine dayatma tutkusu vardır. 

     Onun içindir ki, boş hevesler peşinde koşan adamın meselini " Kelile ve Dimne' de anlatıyor: Kerh bölgesinde hikmet sahibi bir zahit yaşarmış. Bir gün zahidin evine uzak şehirlerden bir misafir gelmiş, 

     Misafire Kerh bölgesine has bir hurma çeşidini ikram etmiş. Hurmayı yiyen misafir, tadını pek beğenmiş ve ricada bulunmuş: " Bu leziz hurmanın fidanından alıp, kendi memleketime götürmek, orada yetiştirmek istiyorum. Fidanı satın almamda ve bilgi edinmemde bana yardımcı olur musun?" 

     Zahit, misafiri el üstünde tutmasına rağmen bu soruya olumsuz cevap vermiş: " Senin memleketinde onca çeşit sebze meyve yetişirken neden bu fidandan istiyorsun ki? Buradan fidan alman senin için sadece meşakket , yorgunluk olacaktır. Zira bu fidan sizin memleketin ikliminde , toprağında yetişir mi onu dahi bilmiyorsun.? demiş ve  ardından da hikmetli sözlerini eklemiş:

     " Ulaşamayacağı şeylerin peşine düşen kimse olgun ve akıllı davranamaz. Boş heves uğruna harcanan zaman, emek ve maddiyat kayıptır. Ancak elindekilerle yetinirsen mutlu olursun." 

     Bu mes'elede anlatıldığı gibi,. boş, saçma, gayesiz,fikirsiz ve anlamsız fikirler peşinde koşmak, ondan fayda ummak, menfaat beklemek beyhude değil midir? 

     Dolayısıyla, günümüz dünyasında nice nice boş insan bulunmaktadır ki, boş bir heves uğruna yorulmakta, peşine düşen kitleleri kandırdığını, inandırdığını zannetmektedir.

      Örneğin, ülkemizde sol, solculuk, mezhepcilik denilen marazi haller, miadını doldurmasına binaen, halen bunların peşinden koşmak, yorulmak, kitlelere mesaj vermek bir ayıp, bir boş uğraş, boş yere havanda su döğmek değil midir? 

      Tıpkı, yukarıdaki meselde, örnek halde izah edidiği gibi, fikir babası, kitleleri peşine takan insanların çok çok akıllı,basiretli, düşünceli, hesapçı, kitaplı olması lazım değil midir? 

      Bilhassa, boş hevesle iştigal eden kimseler, kendi hal ve davranışlarına çeki düzen vermeyi geri plana atmışlar, saf, masum, biçare insanlara yön ve yöntem sunmaktadırlar.

      Çünkü, bu aziz milletin hedefi, yön ve hedefleri saf, temiz ve dup duru İslam'dır. Böylesi bir yolu, izi bırakıp miadı dolmuş, zamanını tamamlamış fuzuli işlere dalmak boş bir hevesten başka bir şey değildir!.. 

      Sonuç yerine;

     Yüce Allah'ın, bizler için seçtiği son Rasul Hz. Muhammed  ( sav) ortada durur iken, o yüce ruhun bizlere sunmuş olduğu umdeler ortada iken, bizlerin sağa, sola yalpa yapmamız, çürümüş, içi boş hayal ve heveslerin peşinde koşmak zaman kaybından başka ne ile izah edilebilir ki? Onun içindir ki;

     İnsanlığın her evresinde, aklını doğru çalıştıranlar, doğru ve mükemmel çalıştırmayanlar için büyük bir derttir, elemdir, ezadır  ve eziyettir.

     Aklını ve fikrini doğru, sıratı müstekim üzere çalıştırmayanlar da, çalıştıranlar, düşünenler için büyük derttir. Dolayısıyla,

      Söz konusu bu iki grubun insanları birbirleriyle sürekli cidal ve mücadele halindedir. Zaten aziz Kur'an bu tür uğraşa Hak ve Batılın mücadelesi demektedir. 

     Söz konusu bu cihadda, mücadele de derdine sahip çıkan hak taraftarları her zaman zafere ulaşırken, boş hevesli biçarelerde boşa yorulmuş, olacaklardır.  Çünkü aziz Kur'an gerçeği bizlere duyurmuştur.  " Hakkın olduğu yerde batıl yok olmaya mahkumdur." ( İsra sûresi, âyet 81) 

      Yüce Allah bizleri hakikat uğruna koşanlardan eylesin! Yapay işlerle, suni dertlerle vakit kaybedenlerden eylemesin!.. Selam ve dua ile...

     Şerafettin Özdemir