Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

BİR PİR'İN HALİ, AHVALİ, DİNİ HAYATI BİR YOL OLUYOR!..

Ülke toprakları, pirler, şeyhler, tarikat erbabı insanlarla lebalep dop doludur.

Hangi tarafa meyletseniz, ne tarafa yönelseniz orada bir tarikat erbabının kümelendiği, insanları başına toplayarak, cennet alıp sattığı görülmektedir!.

Binlerce insan, yüz binleri bulan insan kitleleri. bir amaç uğruna, bir hedef uğruna yani cenneti kazanmak, şeyhin rızasını kazanarak Allah'a ulaşmak için canhıraş feryat etmekte, ağlamakta, sızlamakta ve kendilerinden geçmektedirler!..

Bunların akademik, tahsilli,kültürlü, ilim namına bir behreler bulunmamaktadır. Sadece bunlar, " Cennet" satmakta, cennet pazarlamaktadır.

Bunların insanlardan farkı, uzun sakallı olmaları, geniş geniş uzun etekli entari ile gezmeleri, gözlerine ayrıca sürme çekerek insanları tesir altına almalarıdır.

Zaten, tarikat işleri harıl harıl çalışmakta, para dersen oluktan su akar gibi gelmektedir.. Etraflarına toplanan insanlar, mağdur, biçare, zayıf, cılız, fakir bir şekilde yaşarken,bunlar kendilerine verdikleri sahte ünvan, " Seyyidlik" şan ve şerefi ile biçareleri kandırmakta, sömürmekte, onların zayıf taraflarını yakalayıp, damarlarına basa basa cennet vaad etmektedirler!..

Yıllar önce bir hac yolculuğum esnasında Bağdat'a uğramıştım. Yaşlı başlı bir hacı adayı Bağdat'a ayak basar basmaz heyecanlanıp, " Abdulkadir Geylani buradadır" heyecanı ile ara sıra " hay çekiyor, nara atıyordu!"

Halbu ki, aynı şehirde, Ebu Hanife (ra) medfun, İmam Muhammed, İmam Ebu Yusuf  ve İmam Züfer gibi binlerce ilim erbabı medfun idiler!..

Bizim ehli tarikat için varsa da Abdülkadir Geylani, yoksa da o idi!.. Halbu ki, bir Ebu Hanife ki, İslam hukukçusu, ilim erbabı, ilmin menbaı ve kapısı idi!..

Ayrıca, Ebu Hanife'nin en müthiş özelliği ise bir Kur'an insanı oluşu, bir sünnet müdafii ve ehl-i beyt sevdalısı idi..Zaten, şehid edilmesindeki en etken rol de Hz. Hüseyin (ra) davasına inanmış olması idi!..

Aynı hacı adayı müridi Ravza-i Mutahharada da sessiz, heyecanız, şeyhi Abdülkadir Geylani'yi düşlerken, hayal eder iken yakaladım...

Hatta, bana kahırlı bir şekilde şu sitemde bulundu " Beni Abdülkadir Geylani'ye mutlaka götür, onu ziyaret edelim!" oldu.

Bu sözlere üzerine dedim ki; " Hacı efendi, Rasulullah (sav)'in makamındasın, burada başkasını düşünmen abesle iştigal değil midir?" sorusunu sordum. Ama, hacı efendi tınmıyor, kesinlikle Rasulullah aşkını yaşamıyordu!..

Onun içindir ki, ülkemiz, maalesef bir "Pir" yurdudur, yetişme, üretme, yetiştirme merkezidir. Genelde, Kur'anî bilgileri olmayan, Sünneti yaşamayan, sadece uzun sakal, geniş entari ile, misvak kullanmayı, tesbih yuvarlamayı kendilerine şiar edinmiş insanlardı.

Bilhassa, son günlerde görmüş olduğum " TİK_TOK" isimli yayın kanalına abone olmaları, kendilerini reklamize etmeleri, gösteride bulunmaları dikkatimi çekmektedir.

Maalesef, ülkemiz pirler, şeyhler, tarikat mensupları ile dolup taşmaktadır. Bunların ilim namına, Kur'an adın bir hünerleri, bir araştırmaları ve bir tetkikleri bulunmamaktadır.

Netice olarak;

Ne acı ki, bu kurumların arasında bir ilim erbabı bulmanız mümkün değildir. Bir Tefsir alimi, bir hadis uleması bulmanız mümkün değildir.

Bunların emel ve arzusu Allah'ın rızasını kazanmak değil, Pir'in gözüne görmek, öne çıkmak, ön planda olmak ve Pir'in rızasını kazanmaktır. Böylelikle, kolay yoldan cennete girmek. cennette Pir'e komşu olmaktır.

Bunların emel ve arzuları Pir'e hizmet ederek, onun kulu ve kölesi olarak, onun elini, ayağını bile öperek hak rızasını kazandığını zannetmektir.

Bunların insanlığın faydasına bir katkıları, ilm adına bir artıları bulunmamaktadır. Bunlar, teknikten, teknolojiden haberleri bile yoktur. Matematiği bilmezler, Tefsirden haberleri yoktur, ilim kaynağı Kur'an nedir tanımazlar, bunların dünyasında varsa da yoksa da Pir'dir ve pirleridir..


Pir'in lüks arabaya binmesi, konfor içerisinde yaşaması, depdebe içersinde yüzmeleri bunlar için onur kaynağı, " Pir'im yaşasın ben öleyim" düsturu geçerlidir..

Rabbimden duam, insanlara akıl, şuur ve İslam şuuru vermesidir.. Selam ve dua ile..

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın