BİR DAMLA PETROL, BİR DAMLA KAN!..
" Hatırla ki: Rabbin meleklere, " Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" dedi. " Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun?" dediler. Allah da onlara " sizin bilemeyeceğinizi her halde ben bilirim" dedi." ( Bakara sûresi, âyet 30)
Evet, bu ayeti kerimeyi sair insan kudsiyeti hakkındaki ayeti kerimeleri tetkik ettiğimiz zaman görmüş oluruz ki, en mükerrem, en şerefli, en kudsi varlık insandır.
Meleklerden bile yücelere çıkan insandır. Kabe'den bile erdemli olan yine insandır. Çünkü, insanların içerisinden peygamberler zuhur etmiş, beşeriyete ışık olmuş, nur olmuşlardır.
Mükevvenatı işleyen, mamur eden insan oğludur. Ay'a ve yıldızlara kadar yol bula bilen insandır. Ama, ne hazindir ki, insan; insanın kurdu olmuş, din yolundan saparak, birbirlerini katletmişler, esir almışlar, izzetini, iffetini insanlık şerefini mahvı perişan etmişlerdir.
Buradan hareketle, diyorum ki, son yıllardaki, ABD'nin ve tüm Batı ülkelerinin, İslam ülkelerindeki baskısı, tazyiki,insan kanı dökmeleri, şehirlerini başlarına yıkarak milyonları telef etmeleri iddiamızı teyit etmektedir. Örneğin;
Irak ülke insanının neyi kalmıştır? Irzı talan olmuş, petrolü elinden alınarak, taa yedi bin kilo metre ötelere taşınır olmuştur. Müzeleri yağmalanmış, tarihi, antik değerleri ABD'ye, İngiltere'ye peşkeş çekilmiştir. Mabetlerine girilmiş, İslam'ın en kutsal değeri olan Kur'an'ı Kerim bile emperyal ülkelere uçurulmuştur
En son gördük ki, ABD. emperyal ülkesi taa yedi bin kilo metreden gelerek, Suriye topraklarına tecavüz etmiş, insanları; bölük pörçük ederek kırk parçaya ayırmıştır. Yani, Pkk. Ypg, Pyd. Nusayri, Dürzi, Ezidi ve benzeri fırkalara bölerek, kardeşi kardeşe düşman etmiştir.
Tüm bunları ne için yapmaktadır? " Barış Pınarı" harekatından sonra gördük ve şahit olduk ki, Suriye'nin üç beş petrol kuyusu içindir.. ABD. Suriye'nin Batısında ve Kuzeyinde fırıldaklar gibi fır dönerek, nihayetinde meramını açığa vurmuş oldu. Petrol hırsızlığı!..
Oysa Allah'ın mükerrem varlık olarak yaratmış olduğu insan ve insanlık ayaklar altındadır. Türkiye'nin; tüm müsbet çabalarına, uğraşlarına, 32 Km. derinlik çabalamasına binaen, ABD. Kuzeyden apar topar tabana kuvvet kaçarak, nihayetinde meramına nail olmuştur.
İnsanlık, insanî duygular, şeref, izzet, hepsi bitaraf edilerek, bir damla petrol dökülen insan kanına tercih edilmiştir. Zaten, ABD. emperyalistlerinin emelleri, arzuları, insanın kutsalını mahvı dejenere etmektir.
Netice olarak;
Kur'anî çizgiden sapmış bulunan Müslümanların başına gelen bu tür mezelletler tesadüfi, rast gele bir hal değildir. Son iki yüz yıldan bu yana tezahür eden vak'alar bu densizliğin birer göstergesidir.
II. Abdülhamid Han; bu gerçeği hal edilmeden önce görmüş, sanki ABD. ifritlerinin bu tür cinayetleri yapacaklarını 1908 yılından önceleri sezmiştir.
Dolayısıyla, köşeye sıkıştırılmak istenen bir Türkiye Cumhuriyeti; elbette, ABD'nin, Fransız Macron'un, Batılı ülkelerin zokasına yakalanacak kadar zavallı ve biçare bir devlet ve millet değildir.
Umarım ki, bir damla petrol uğruna dökülen Müslümanın kanları, çiğnenen ırz ve iffetleri, kendilerine ibret olacak ve dost ve düşmanlarını tanımalarına vesile ola caktır. Şayet akıl ve basiretleri var ise!..
Rabbim! Bir damla petrol uğruna dökülen Müslüman kanlarını, zalimlerin suratlarına gerisin geri çarpsın ve yüzlerini hiç bir zaman güldürtmesin!.. Âmin!.. Selam ve dua ile..
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın