Şerafettin Özdemir

Şerafettin Özdemir

Mail: kursadalperen@live.nl

BİR AFŞİN'lİ KADAR, AFŞİN'İ SEVEN BİR MÜFTÜ; İBRAHİM ACAR BEY!..

Muhterem İbrahim Acar hocamız, sanki bir Afşin evladı gibi Afşin'i sevmiş, saymış, hısım olmuş ve uzun yıllar Afşin'da şanla, şerefle hizmet etmiş bir Müftü efendidir.

1970 ila 1976 yılları arasında, Afşin'da görevli bulunduğu sıralarda herkesle bir bütün olmuş, bütünleşmiş, büyük, küçük, her kesimle kucaklaşarak Afşin'dakii Müftülük görevini ikmal etmiştir.

O devreyi bilen, unutmayan hoca efendiler, İbrahim Acar denince onu saygıyla,. hürmetle anar, bağırlarına basarlar. Çünkü, hoca efendi, görevli bulunduğu altı yıl içerisinde herkesin hizmetine koşmuş, kimini göreve atamış, öğrencileri Yüksek Okula hazırlamıştır.

Bendeniz, bu gün Avrupa'da hizmet ediyorsam, bunu önce Allah'a, sonra da Müftü Acar beye borçluyum. Bu gün bile, Hollanda'ya her gelişinde beni sormuş, misafirim olmadan, ziyaret etmeden ayrılmamıştır.

Onun içindir ki, Ashab-ı Kehf Gönül Der. Başkanı Hüseyin Bozkurt kardeşimi, Müftü efendiye damat olmasından dolayı tebrik ediyor, daha uzun yıllar başarılı, birlik ve beraberlik için görev yapmasını niyaz ediyorum.

Müftü efendi, Afşin'dan sonra Elbistan Müftülüğüne atanmış oldu. Elbistan'da kısa dönem içerisinde herkesle dost oldu, herkesi bağrına bastı, Elbistan'lı insanları kardeş bilerek buradaki görevini, Doğanşehir'e atanması dolayısıyla tamamlamış oldu.

Ben, Elbistan'da görevli olduğum için merhum Alaeddin hoca, Ahmet hoca, Haşim Akşener ve Emin hoca ile birlikte Doğanşehir'e ziyaretine gitmiş olduk.

Hepimiz, ayarı ayrı camilerde görev alarak, o günün cuma namazını şenlendirmiş olduk. Diyanet İşleri Başkanlığı, hoca efendiyi orada kısa tutarak Muş İl Müftülüğüne tayin etmiş oldu. Muş'ta sanırım üç yıl falan kadar severek, gönülden insanlara hizmet ederek, G. Antep İl Müftülüğüne atanmış oldu.

Kısa zaman süresinde, Müftü efendi, G. Antep'li insanlarla hemdem oldu, tanıştı, sanki akraba olurcasına resmi, ğayri resmi herkese Kur'an hizmeti götürmüş oldu. Biir defasında, görevim icabı G. Antep'e gittiğimde, Müftülük dairesinin insanlarla dolup taşmış olduğunu müşahede ettim. Amiri, memuru ve herkes bu hizmetten istifade ediyordu.

Acar hocamız, üç beş yıl sonra, G. Antep'teki görevini tamamlayarak, Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç beyin daveti üzerine Çorum İl Müftülüğüne atanmak üzere Ankara'ya gelir.

Söz arasında, Tayyar bey, bir espri yapar: " İbrahim bey, bak, Çorum'a gidiyorsun, oraya vardığın zaman Kemiksiz Evliyayı ziyaret etmeden göreve başlama!" der.

Müftü efendi, bu konuyu, meşhur Kurra Hafız Recep hocaya danışır, " Kemiksiz efendiyi nasıl ziyaret ederim?" der. Ve ilk gün, namaz çıkışından sonra, " Kemiksiz evliyayı ziyaret ederek, yemeklerini yerler. Ama, ziyarete edilen yer, güzel bir lokantadır ve orada yenilen yemektir. Tayyar beyin, esprisini orada görmüş olur.

Müftü bey, Çorum'da, görevli olarak hac ifasını yaparken, hanımı, Afşin'da vefat etmiş oldu. Üzüldük, müteessir olduk ve ben, Diyanet İşlerini arayarak, hoca efendinin alel acele hacdan dönmesini arzu ettik.

Hoca efendi, Çorum hizmetini de başarı ile tamamlayarak, Samsun İl Müftülüğüne atanmış olur. Samsun'da çalışkanlığını, fedakarca görevini yaparak, herkesle dost olur, kardeş olur ve Müftülük görevini o zaman ki, Devlet Bakanı Mehmet Aydın beyin teklifi üzerine İzmir İl Müftülüğüne ataması yapılır.

İzmir!... Türkiye'nin üç büyük İl'inden birisidir. İbrahim Müftü, orada da izzetle, şanla,şerefle Müftülük yaparak, Müftülük görevinin sonuna yaklaşmış olur. Ve İzmir'de emekli olur..

Sayın hocamız, halen Samsun'da ikamet etmektedir. Davet edildiğ zaman yine görev yapmakta, TRT. proğramlarında görülmekte, Yurtdışına gönderilmektedir.

Müftü efendi, maneviyat insanıdır. Yorgunluk nedir bilmez, yurt içindeki yakınlarını zaman zaman ziyaret etmektedir. Dolayısıyla, yılda bir iki defa olsun Afşin'a da gelmektedir.

Netice olarak,

Böylesi bir çalışkan, prensipli Müftü efendiyi kutluyor, zatiallerine dua ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Ümid ederim ki, Afşin Haber Merkezi sahibi Halil Demir kardeşim, Afşin'la ilgili, Ashab-ı Kehf üzerine seminerler, konferanslar vermek üzere, Müftü efendiden müstefid olurlar.

Çünkü, Müftü efendinin, Ashab-ı Kehf üzerine derinliğine, geniş detaylı bir risalesinin olduğunu biliyorum. Böyle bir çalışmanın atıl kalması, unutulması bizleri üzer, sonrada ah vah ederiz.

Bir Müftü efendinin emekli olması, emekliye ayrılması , işi bitmiş, tekaüt olmuş, iş yapamaz, konferans veremez demek değildir.Asıl hizmet, emekli olduktan sonra başlamaktadır.

Son sözler olarak, sayın Müftümüze uzun ömürler diliyorum, Kendisine saygı duyuyor, amelinin makbul, sa'yinin meşkur olmasını niyaz ediyorum.. Selam ve dua ile...

Şerafettin Özdemir

Facebook Yorum

Yorum Yazın