BİN AYDAN HAYIRLI OLAN KADİR GECESİ !..
" Elbet onu kadir-kıymet gecesinde Biz indirmeye ( başlamışızdır). ( Kadr sûresi, âyet 1)
" Bilir misin o kadir-kıymet gecesinin mahiyeti nedir?" ( Kadr sûresi, âyet 2)
" O kadir-kıymet gecesi, bin aydan daha hayırlıdır." ( Kadr sûresi, âyet 3)
" Melekler, vahiyle beraber o gece inerler de inerler, Rablerinin izniyle, hayatın her alanına dair." ( Kadr sûresi, âyet 4)
" Tarifsiz bir mutluluğun ( formüllerini getirirler), bu durum, fecr doğuncaya kadar sürer." ( Kadr sûresi, âyet 5)
Kadir suresinin Türkçe Mealinden sonra, konumuza başlamak istiyorum. Bilindiği ve yaşandığı üzere, 17 Nisan 2023 akşamı Kadir Gecesidir. Gecenin, milletimize, tüm Müslümanlara mübarek olmasını, insanlığa barış, huzur ve selamet getirmesini niyaz ederim.
Kadir gecesi, kıymetine yeter olmayan, bir ömre bedel, bereketli ve şerefli bir gecede aziz Kur'an bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Bin aydan hayırlı, mübarek Kadir, bir şeyin miktarını, değerini ve sonucunu belirtir.
Alimlerin, ilim adamlarının yorum ve görüşlerine göre, Kadir Gecesi, 83 yıllık Emeviyye saltanatından efdal ve mübarek bir gecedir. Yine Kadr'in anlamının değere ilişkin olduğunu, bu gecenin Ramazan ayında olduğunu söyleyen Bakara sûresinin 185 nci ayetin sonundaki " hakkı batıldan ayıran bir ölçme ve değerlendirme yeteneği" anlamına gelen furkân da teyit eder.
Buradaki " gece"nin mahiyeti nedir? Leyl, içinden aydınlatabilecek geçici karanlık için kullanılır. Zulumât'ın türetildiği zalâm ise içinden aydınlatılamayan, aydınlanmak için terk edilmesi gereken karanlıktır.
Bir çok yerde gelen " Karanlıklardan aydınlığa" kalıbı, " gece " gibi içinden aydınlatılacak karanlığı değil, ancak terk edince kurtulunacak karanlığı ifade eder. Beyinlerdeki, kafalardaki, kalplerdeki gideremeyen, giderilmesi için top yekün " geldim ya Rabbi" diyemeyen zavallı insanlara Kadir gecesi ne yapabilir ki? Şu ayeti kerime dikkatle okuyalım:
" Onlar bir gün melekleri görecekler, fakat o gün günahkârlar için hiç de iç açıcı olmayacak. Ve onlar " Eyvah!, her yandan sarılmışız!" diyecekler." ( Furkân sûresi, âyet 22)
Rabbimiz!.. Müslümanları, günah yüküyle huzuruna çıkacaklardan eylemesin!.. Kadir gecesi hürmetine, kadir gecesinde melekleşen kullarından eylesin!.. Kadir suresinde geçen " İnzal" kelimesinin, " bir seferde indirmek" anlamına geldiği doğru değildir.
Buna dayanarak Kur'an vahyinin dünya semasına tek seferde toptan indiği yorumları da mesnetsizdir. Gökten yağmur bir defada inmediği halde, yağmur için de aynı kalıp kullanılır. Yani, " Kadir gecesinin mahiyetini sen bilir misin? " anlamına gelir.
" Kadir gecesinin mahiyetini sen bilir misin?"
Bakara sûresinin 185, Kur'an'ın indiği gecenin ayın bütününde aranmasını ima eder. Bu gecenin haftanın günlerinden Pazartesi'ne denk geldiğini, Hazreti Peygamber'in, Pazartesi günleri neden nafile oruç tuttuğuyla ilgili bir soruya verdiği bir cevaptan öğreniyoruz.
Zaten Hz. Peygamber'in hayatının dönüm noktası olan o gecenin hangi güne denk geldiğini bilmemesi düşünülemezdi. " İç içe geçmiş bir dolu aydınlıktan" . Bin rakamı çokluktan kinaye olmakla birlikte şehr'e izafe edildiğinde daha derin, daha farklı bir manaya delalet etse gerektir.
Sadece kinaye olsaydı daha çok olan " min elfi senetin" ( bin yıldan) veya min elfi senetin ( bin yıldan) veya min elfi asrin ( bin asırdan) hatta bin elfi dehrin ( tüm zamanların bin katından) buyurulurdu. Bunun buradaki kinayenin " çokluğa değil" insanın ömrüne delalet ettiğini gösterir.
Yani: " Kadir gecesi ömre bedel bir gecedir."
Ey muhatap! Kur'an indiği geceye otuz bin kat değer yükleniyor! O gecenin değeri kendinden değil vahiydendir. Zira o gece ay yılına ait bir gecedir. Ay yılı ise sabit değil dönen bir zamandır. Demek ki o mübarek gece bereketini bizzat zamandan değil, o zamanda inmeye başlayandan almıştır.
Şu halde aynı Kur'an senin hayatına inerse, ömrüne nasıl bereket katacağını var sen hesap et! Düşünsene aynı vahiy, ilk muhatabını " Alemlere rahmet" , indiği şehri " kentlerin anası" , indiği toplumu " insanlığın anası", ümmet kılmıştır. Yani, sözün özü, içine vahyin indiği bir gece bir ömre bedeldir. Yani, Muaviye sülalesinin ömrüne denk bir gece.. Şu ayete dikkat edelim:
" Biz onu Arapça bir hitap olarak indirdik: belki bu sayede, kafanızı kullanırsınız." ( Yusuf sûresi, âyet 2) Demek ki, Kur'an'ın inmeye başladığı gece Ramazan ayının içinde bir gecedir. Sözün özü: İçine vahyin indiği bir gece bir ömre bedeldir. Kur'an bunun tersini de söyler: İçinde vahyin olmadığı bir ömür bir gece kadar bereketsizdir.
İmam Bakır'a göre Enfal 41'deki " Eğer siz, Allah'a ve hakkın batıldan ayrıldığı gün, yani iki ordunun karşı karşıya geldiği gün kulumuza indirdiklerimize inanıyorsanız" ibaresi Kur'an'ın inmeye başlamasıyla Bedir savaşının yılın aynı güne denk geldiğine delalet eder.
Bu yoruma göre Kadir gecesi savaşın gerçekleştiği 17 Ramazandır. Diğer taraftan Hz. Ali'nin Ramazan'ın 17'sinde şehid edilişinin de payı vardır ve bizce bu oldukça duygusal ve kırılgan bir yaklaşımdır. Aynı şey, Ramazan ayının 17'sinde gerçekleşen Bedir zaferiyle Kadir gecesi arasında bir bağlantı kuran yorumlar içinde söylenebilir.
Kadir Gecesi!..
Kur'an'la sabittir ki Kadir Gecesi Ramazan ayındadır. " ( O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlığa rehber olan , bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur'an işte bu ayda indirilmiştir. " Bakara sûresi, âyet 185)
Vahiy meleği!..
Burada teşrifatçı melekler eşliğinde indirilen, akleden kalbin hayat soluğu olan vahiy olmalıdır. Zira bilinçsiz bilgi ruhsuz cesettir. Vahiy ise bilgiyi bilince dönüştürür. Yani, Kadir gecesinin, Ramazan ayının bütün gecelerinde aramak lazımdır. Böyle olduğu taktirde, Müslümanlar bütün Ramazan ayını ve tüm bir ömrü kadir gecesi bilerek yaşamış olurlar.
Dolayısıyla, sonsuz kez inen vahiyle inşaa olmak isteyen her mü'mine, melekler , hidayet ve furkan olan vahyin diriltici soluğunu kıyamete kadar indirmeye devam ederler. Vahyin her çağda geçerli olan dönüştürücü gücünün arkasındaki mucize budur.
Veya Hz. Abbas'ın okuyuşuyla " min külli emrin" " herkese dair"... Bu okuyuşa dayanarak, Hz. Peygamber'e nâzil olanlar hükmen ümmetinden herkese nâzil olmuş gibidir. denilebilir. Bu âyet, " o gece( iyi-kötü) her iş ayrıştırılarak hikmetli bir hükme bağlanır. Ayet böyle anlaşılmalıdır.
Selâm, " barış, huzur, saadet, af, mağfiret" anlamlarını kapsar. Kur'an'ın inişi hatırına, vahyin sahibi Allah tarafından ilan edilen genel bir affa da delalet edebilir. Ancak bu genelliği " Rablerinin izniyle" şartı sınırlamaktadır.
Veya Fecir aydınlığından maksat:
" Hakikatin fışkırdığı kaynağa dönünceye kadar sürer" . İki anlama da gelebilir: 1- İnsanlığın içinde debelendiği cahiliye gecesi Kur'an'ın ışığıyla son buluncaya kadar. İbrâhim sûresinin ilk âyetinde ifadesini bulan hakikat budur. 2- Gaybi hakikatleri örttüğü için bir geceye benzeyen bu dünya hayatı son bulup, gaybi hakikatlerin " yakîn" olduğu âhiret şafağı atıncaya kadar." ( Kur'an Meali)
Netice olarak;
Kadir gecesi, işte belirtildiği gibi muhteşem, mübarek bir gecedir. Her mü'min kardeşim, bu geceden istifade etmeye, yararlanmaya, feyzinden, bereketinden gücü nisbetinde müstefid olmaya çalışmalıdır.
Çünkü, hayat serüvenimizde, dünyevi meşguliyet bizleri öylesine oyalamıştır ki, dünya hırsı, tama, nefse düşkünlük, dünya sevgisi, ahireti geri plana atmak, mal, evlad sevdası bizleri bu bitmez tükenmez isteklerin girdabına düşürmüştür.
Bundan kurtulmanın yolu, aziz Kur'an'ı zihin dünyamızı açarak, kalbin inşirahını sağlamaktır. Çünkü bunaldık, nefse düşkünlükten bunaldık, ihtiras dünyasından , azgınlıktan, çirkefce hallerden bizar duruma düşmüş olduk.
Kadir gecesini fırsat bilerek, bu geceye ve tüm gecelere yoğunlaşmak, tamamını kadir gecesi gibi bilerek hareket etmeliyiz. Elde Kur'an, dilde Kur'an, gönülden Kur'an'la uyanık halde bulunmalıyız..
Ellerimiz duada, kalp ve gönüllerimiz, bunalan insanlığın yardımına koşmak arzusundadır. Açla açlık çekmek, yoklukla yok olmak, hasta ile hasta olmak, dertli ile dertlenmek işimiz olmalıdır.
Son söz olarak, mübarek Kadir gecemizin huzur, sukunet, mutluluk ve rahat ve rehavet getirmesini niyaz eder, alemi İslam'a mübarek olmasını niyaz ederim. Selam ve da ile...
Şerafettin Özdemir
Facebook Yorum
Yorum Yazın